Emre ve Melis arkadaşları aracılığyla tanıştılar, Emre Melis'in numarasını aldı, whatsapp'tan bir kaç gün yazıştılar, facebook'tan konuştular, birbirlerini tanımaya çalıştılar, Emre bir gün fırsat bulup Melis'e buluşma teklif etti, Melis teklifi değerlendirmek için bir kaç saat isteyip sonunda teklifi kabul etti, yer ve zaman planlandı buluşma başladı:
Emre tüm gece müthiş esprilerle Melis'i güldürdü, tüm gece komik anılarından, aile hayatlarından, finallerden ve hatta yan masada oturan kızın komik saçından bahsettiler, gülüştüler, 2'şer bira içtiler, Melis tüm gece saçıyla oynadı, Emre Melis'in gözlerinin içine bakıp durdu. Hesabı paylaştılar. Emre otobüs durağına kadar Melis'e eşlik etti, Melis'i yanağından öptü, sarıldılar ve herkes yoluna devam etti.
Ertesi gün whatsapp'tan sohbetlerine devam ettiler.
Bir kaç günlük muhabbetten sonra Emre her şeyi kesinleştirecek olan 2.buluşmayı ayarlamak için Melis'e cevap yazdı. Melis'ten kısa ve geç yazılmış bir cevap geldi.
"Bu gün olmaz."
Emre tarihi ve mekanı değiştirip ertesi gün şansını tekrar denedi.
"Ayça'nın doğumgünü var ona söz verdim"
Emre bir kaç gün hiç mesajlaşmadığı Melis'e tekrar mesaj attı. Cevap gelmedi.
Ertesi gün tekrar attı.
Yine cevap yok.
Senaryo tanıdık geldi mi? Emre nerde hata yaptı? En güzel kıyafetlerini giydi, saçını yaptı, kaliteli parfümünü sıktı, tüm gece şakalar yaptı ve Melis'i güldürdü, her şey süper geçmişti oysa ki.
Peki. Olaya bir de Melis'in gözüyle bakalım. Melis Türkiye standartları üstünde eli yüzü düzgün alımlı bir kız. Günde 25 erkeğin attığı mesajlarla, Facebook'tan yağan arkadaşlık teklifleriyle boğuşuyor. instagram'dan yediğini, Foursquare'dan gittiği yeri paylaşıp like alarak egolarını okşuyordu. Sonra 25 erkeğin arasından Emre isimli biri ona mesaj attı, Emre şu Ayşe'nin tanıştırdığı çocuk muydu? Hatırlayamadı ama whatsapp resmi hoşmuş, yazışmaya devam etti. Emre'den buluşma teklifi geldi, cumartesi saat 8:00'de işi yoktu aslında ama daha cazip bir teklif gelirdi belki, Emre'yi biraz oyaladı en sonunda da kabul etti. Hem cumartesi evde tıkılı kalmazdı hem de Emre fena çocuk değildi. Melis buluşmada güzel vakit geçirdi, Emre iyi ve komik çocuktu. Eve geldi kitap okudu, Facebook'ta takıldı ve telefonuna baktı, o da ne? Yağız mesaj atmış, Yağız şu Audi'si olan kaslı çocuk değil mi? Konuştular, buluştular, Emre unutuldu gitti.
iyi çocuğumuz Emre kadın psikolojisinin kurbanı oldu ve babayı arkadaşlar. Hikayeden çıkarabildiğiniz dersi çıkarın. Emre obsesif olarak Melis'e ne mesaj atacağını düşünürken Melis hayatına devam etti.
LG g2 harika bir telefondur, arkadaşımda vardı bende arada alıp kullanıyodum çok hızlı işletim sistemi ram'i çok iyi görüntüsüde güzel bir telefon yani kısa olarak.
