sempanze
84 (hoş sohbet)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 1.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    şu hayatta üstsüz yakalanan ünlü bile olamamak

    1.
  1. insanı kahırlardan kahırlara sürükleyen bir çaresizliktir. hani ünlü bile olsak bayan olmadığımız için kaybederdik. hadi bayan olsak, bu şansla ancak yerel pavyon çapında ünlü olur yine medyatik olamazdık. hep talihsizlik, hep arıza, efkar bastı.
    1 ...
  2. faşistlerin evlerini köpek bokuyla işaretlemek

    1.
  3. denenmemiş, ancak uzak durmayı sağlaması açısından etkili olabilecek bir yöntemdir.
    2 ...
  4. kahpe mayın vs şanlı helikopter mermisi

    1.
  5. bir de halay başı mitralyöz var elbette.
    0 ...
  6. lex mahumet pseudoprophete

    1.
  7. türkçe'ye "muhammed'in uydurma peygamberliğinin kanunları" olarak çevrilebilecek 1143 tarihli ilk latince kuran çevirisinin başlığı. Robert of Ketton isimli ingiliz bir astronom tarafından kaleme alınmış. esas uzmanlık ya da ilgi alanı islam medeniyetinin meşhur bilgeleri ibn'i sina ve al-battani gibi isimleri okumak ve çevirmektir. fransız papaz Peter the Venerable tarafından cesaretlendirilir ve ilk latince kuran ortaya çıkar. işin tuhafı, avrupalılar latince'den bağımsızlaşmaya başladığı 17. yüzyıla kadar batının "kuran" diye bildiği çeviri bu kitaptır.

    http://en.wikipedia.org/wiki/Robert_of_Ketton
    http://en.wikipedia.org/w...ex_Mahumet_pseudoprophete
    0 ...
  8. herkes temiz doğar ve temiz ölür

    1.
  9. pisliğin içine de doğsa, etrafı kirletip öyle gitse de farketmez: mesele hayatla başlar, hayatla biter. ne doğmamışlar, ne de ölmüşler sorumludur buradan, sadece ve sadece yaşayanlar.
    0 ...
  10. futbol fenerbahçe nin oynadığı bir oyundur

    1.
  11. bu sahne drama, şike, yanlış anonslar ve sonrasında gelen hayal kırıklığı, gidemeyenler ve kalamayanlar, kan, gözyaşı, el kol hareketleri, sahada maden arama tarzında değişik atraksiyonlarla süslenmiş opera tadında bir panayır yeridir.
    4 ...
  12. 13 ocak 2018 fenerbahçe kanunispor maçı

    1.
  13. çekişmeli geçecek türkiye 3. lig müsabakası. trabzon temsilcisi kanuni spor'lu futbolcular istanbul'da gecelere akmazsa galip gelmemeleri için bir sebep yok. fener cephesi ise iddialı: ruhani başkan'ın içerden gönderdiği mektup onursal teknik direktör adam gibi adam tarafından antreman öncesi futbolculara yüksek sesle okundu.
    0 ...
  14. eceliyle ölme hastalığı

    1.
  15. yakaladığına iki seçenek sunar: ya ölecek, ya da "acaba kimler eceliyle ölmüş, kimlere tezgah kurulmuş" diye kumpas madenciliği işine girecek.
    0 ...
  16. 2045 te dünyanın sonunun gelecek olması

    1.
  17. aslında kıyamet anlamında patlama çatlama modelinde bir son olmamakla birlikte, bilinen medeniyetin sonuna gelineceği ve insanlığın büyük bir sıçrama ile tarihe karışacağı, ya da teknoloji ile bir bütün haline geleceği, transhuman denen "insan ötesi" bir türün ortaya çıkacağı tarzında tahminlere dayanan öngörü. herhangi bir rüyaya, dine veya takvime dayalı değildir; ray kurzweil isimli amerikalı bir futurist'in teknolojinin katlanarak ilerlemesine, bilgisayarların ilk ortaya çıktığı 1960'lardan günümüze kadar geçen yarım asırlık zaman diliminde gerçekleşen gelişim grafiğine falan dayanarak yaptığı bir tahmindir (bkz: moore kanunu). bir de bu "2045" yuvarlak bir rakamdır, yani kimsenin 2000'de ya da 2012'de olduğu gibi yılın başını beklemesine gerek yok, kurzweil'ın demek istediği bu gelişme temposu ile insanlığın 21. yüzyıl'ın ikinci yarısını bile göremeyeceği ve bu gidişatı kimsenin durduramayacağı yönündedir.
    daha şimdiden tüm dünya ticareti, ulaşımı, ekonomisi, iletişimi vs. bilgisayarlara teslim edilmiş ve herşey çiplere yüklenir olmuşken birilerinin kılıcını çekip atını şahlandırarak "yeter ulan" diye ortaya çıkacağını düşünmek daha büyük bir hayalperestlik olsa gerek.

    edit: adamlar işi şansa bırakmak istemiyorlar anlaşılan, proje bile başlatmışlar: http://2045.com/
    2 ...
  18. mayalar atınca yalan başka dinler atınca doğru

    1.
  19. kıyamet, dünyanın çatlayıp patlaması ve herkesin telef olması tarzı kehanetler için kaynatılan ikiyüzlülük.
    yahu, adamlar vaktinde yıldızlara bakarak yaşadıkları toplumu hizaya getirmek adına o günlerde yaşayan kimsenin zaten göremeyeceği bir tarih sallamış. tutmuş mu? dünyanın sonu anlamında tutmamış, ancak o kitleyi idare etme anlamında tutmuş işte: öyle ki, yüzlerce yıl ve nice medeniyet sonrasında bugünün tam teşekküllü insanlarını bile bir süreliğine fantastik bir heyecan sarmış, olmuş bitmiş geçmiş. eskilerin daha böyle nice kehanetleri zamanları geldikçe bunlardan haberdar olabilen insanlara gülme malzemesi haline gelmiş.

    peki ama, mayalara reva görülen bu aşağılama ve ilkellik statüsü neden varolan dinlerin aynı doğrultuda verdikleri atmasyonlar için işletilmez? kesin tarih vermedikleri için mi? alametleri net olmadığı için mi? "ne zaman kopacağını ancak allah bilir" diye işi genişten tuttuklarından mı? ikiyüz üçyüz sene sonra uzayda koloniler kuracak olan torunlarımız bu hikayeleri okuyunca "dünya gezegeni yok olacakmış aman dikkat" diye dalgalarını geçmeyecek mi? "ne kadar safmış bunlar" diye kendilerini eğlendirmeyecek mi? farkı ne?
    1 ...
  20. gereksiz vatandaşların maliyet fiyatına satılması

    ?.
  21. ülkemizi hem büyük yüklerden kurtaracak, hem de hazineye ek gelir sağlayacak uygulamadır. kuvvetleri birbirinden gereksiz yere ayrılmış bir memlekette ortaya çıkan ve "ben şunu bunu talep ediyorum" diye dolaşan birkaç ahmet mehmet, ayşe, zehra vs. en azından üretim bedelinden elden çıkarılsa depo boşalır ve yeni mallara yer açılır. "kim karar verecek" "kim para verir" diye ince detaylarla uğraşan arkadaşlar, sorarım size: kim itiraz edecek?
    1 ...
  22. kendi insanından derin derin nefret etmek

    1.
  23. insanlıktan çıkmanın alametidir. en nihayetinde bu insanlar da senin gibi bu ortamda doğup büyüdükleri için böyle davranıyor, demek ki mevcut ortamda bir hasar olabilir. "peki ama ortamı kim oluşturuyor?" diye akıllı olmaya çalışanlar dış mihraklı fesat güçlerle işbirliği yapmaktadır, yoksa boku başkasına atmak gibi şerefli bir tavır dururken ne diye kabahati kendi insanına yüklemeye çalışsın ki? değil mi ama...
    0 ...
  24. bu topraklarda artık vajina denmesin diye ağlamak

    1.
  25. insanının masumiyetini, hassaslığını ve utangaçlığını hissetmektir. organa çakmak, organı tapulamak, organı denetlemek, organı kontrol ettirmek, organı korumak, organı tabulaştırmak, organı cinayet malzemesi haline getirmek, organa tecavüz edenleri affetmek, organı dünyanın merkezine koymak ama organa vajina denmesinden rahatsız olmak yüce bir varoluş şeklidir. bunu anlamayacak kadar duyarsız olabilmek için bir insanın suyunun ekmeğinin ve havasının gavur diyarlarından geliyor olması gerekir. vajina dendiğinde titremeyenlerin bu vatanın evlatları olduğundan şüphe edilir. o organın ismini kamu önünde telafuz etmek artık yasaklanmalıdır ve bu doğrultuda kanun çıkarmayan mebuslar ancak vatan hainidir, bunun başka açıklaması olamaz.

    bekleme yapmayın,
    ilerleyin...
    0 ...
  26. türklerden nefret ediyorum çünkü anamı siktiler

    1.
  27. hazin bir hikayedir. hassas olanlar dağılsın.

    vahim olay ilk kez yaklaşık ben doğmadan bir sene önce gerçekleşmiş. türk'ün birisi sevgili anneciğimi evlenme vaadiyle kandırıp nikah masasına oturtmuş, biliyorum çünkü fotoğrafları gördüm. hatta bu kirli plan için annemin peşinde iki yıl dolanmış. düğünden sonra annemi balayı bahanesiyle iki hafta güney fransa sahillerinde rehin aldıktan sonra memlekete dönmüşler ve bu esnada annemle defalarca birlikte olmuş; nihayetinde anneciğimin bünyesi dayanamamış ve hamile kalmış: tahmin edeceğiniz gibi ben dünyaya gelmişim. adam bir avukattı ve insanları kandırmanın bütün inceliklerini biliyordu. hünerlerini kullanıp iyi de para kazanıyordu. çocukluğum boyunca ne istesem alıyor, her sene beni ve annemi değişik diyarlara tatile gönderiyor, kendisi de eşek gibi çalışıyordu (parayı mezara taşıyacak sanki). yıllar yılları kovaladı, bu arada ben özel okullara gittim, her zaman derslerimi merak etti, takıldığım yerlerde yardımcı oldu, onsekiz yaşımda ilk arabamı aldı, bana bir fiske bile vurmadı, ama biliyorum, hepsi sus payı içindi. anneciğimi nasıl kandırabildiğini bir türlü anlayamadım çünkü sessiz ve sünepe bir kişiliği vardı. her akşam altı sularında eve gelir, hep beraber yemek yedikten sonra bazen misafir ağırlar, bazen misafirliğe gider, kah müzik dinlenir, kah tiyatroya gidilir, ara sırada hep beraber televizyon seyrederdik. dolayısıyla kıçını kaldırıp başka kadınlara gittiğini zannetmiyorum. sekreterlerini bile altmış yaş üstünde bayanlardan seçerdi, o biçim uyuzdi yani.

    tam üniversiteyi bitirdiğim sıralarda aniden kalpten gitti. cenazesi tıklım tıklımdı ama hiç alacaklısı çıkmadı, hayret. sevgili anneciğimi öyle güzel kandırmış ki bugün bile resmine bakıp ağlar. sanırım annemin de bir türk olmasının bu beyin yıkama işleminde bir payı var. neyse, gül gibi kadının gençliği heba oldu, yirmibeş senesini bu adamla harcadı. bu aralar yurt dışı seyahatlerimde anneciğime bir italyan erkeği arıyorum, en azından geçen yılların acısını bir nebze hafifletebilirim umuduyla. gerçi annem anlamadığım bir sebepten dolayı şu aralar benimle konuşmuyor ama geçici bir bunalım herhalde, neyse bekleyeceğiz...
    2 ...
  28. © 2025 uludağ sözlük