eve aniden birinin girmesi sonucu hüsranla bitecek olaydır. tuvalet büyükse kapıya ulaşmak için kalkmak gerekir buda iğrenç bişeydir. en iyisi hava 40 derecede olsa kapıyı kapamaktır.
bu cazibeyi, suratsız kıroların yanındaki manken gibi hatunlara borçluyuz.
bu cazibeyi, babası yaşında erkeklere veren taş gibi manitalara borçluyuz.
bu cazibeyi, yolda görülse selam verilmiycek şahıslara olmadık zamanlarda yalakalık yapan esnafa borçluyuz.
bu cazibeyi, paranın herşey olduğunu, parayla her kapının açılabileceğeni zanneden zavallı yavşak duygulu insanlara borçluyuz. özelliklede götünün kılları ağırmış morukların yanında kukla gibi dolaşan günahkar kızlara borçluyuz.
aile fertlerinin çatalı boğazına dayayıp ulan yeter artık evin kirasından fazla senin ekmeğine veriyoruz dedirten kızlardır. evde kalmaları kaçınılmazdır.
her düğünde rastlanan bi olay. halay çekmeden önce ortam iyice süzülür, çaktırmadan halaya girilir. devamlı kızı kesmekten ayaklar şaşırır, akrabaların küfürlerine maruz kalınır. en şaşırtıcı olanıda kesilen manitanın akraba çıkmasıdır.
son zamanların en vazgeçilmez hobisidir. arabasına tesisat döşeyen şahısların arkadaşlarını toplayıp, 5 kişilik arabasına 8 kişiyi atıp, benzin bitene kadar gezme eylemi. gezinti sonunda gözler kan çanağı gibi olur. çok fenadır.
