semaatsiz bey
586 (haşmetmeab)
on birinci nesil silik 48 takipçi 1131.59 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    man s worldly goods

    1.
  1. leo huberman'ın klasikleşmiş eseri, Türkçe çevirisiyle Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla.

    avrupa siyasal tarihini, ekonomi ile bağıntılı ifade eden huberman, orta çağdan 20.yy ortasına değin, yalın bir dille yazdığı bu eserinde temel bir iddia olarak, iktisat kuramı olmadan tarihin anlaşılamayacağı ve tarihi bağlamından soyutlanmış bir iktisat kuramının anlamını yitireceğini savunmaktadır.

    Tarihsel bağlamından koparıldığında ekonomi teorileri özellikle konuya aşinalığı olmayan insanlar için oldukça karmaşık ve anlaşılması güçtür. Başka bir açıdan bakıldığında ise tarih toplumların ekonomik süreçlerinden bağımsız incelemeye çalışıldığında çoğunlukla okuyana pek bir şey ifade etmeyen iktidar mücadeleleri, taht değişimleri ve savaşlardan ibarettir. Elbette bu savaş ve taht değişimlerinin o toplum hakkında bize söylediği bir şeyler var yok değil. Ama bu sıkıcı tarih anlatımı altında toplumu esas oluşturan köylüler, nalburlar, devrimler kralların görkemli taçları altında görmezden gelinir, toplumsal olayların anlaşılması sekteye uğrar. Şarlken'in mi yoksa I.Fransuva'nın mı kutsal roma imparatoru olacağını Şarlken'e verdiği ödünç paralarla belirleyen alman bankeri jakob fugger klasik tarih anlatımında neredeyse pek geçmez ama iktidarı belirleyen, devrimleri yönlendiren neredeyse her zaman fuggerler ve onların çıkarlarıdır aslında. Kitap özellikle feodal Toplumdan kapitalist topluma geçiş sürecini çok güzel anlatmış.

    kitaba getirdiğim tek eleştiri, sosyalizme aşırı romantik yaklaşması olabilir, bunu da huberman'ın yazmış olduğu döneme bakarsak bir nebze olsun anlayabiliriz.

    iletişim yayınlarında, murat belgenin çevirisi gayet güzel, konuya meraklıları için tavsiye ederim.

    kitaptan;

    devrim (1789-1799) bitince fransa'da politik iktidarı kazanan burjuvazi oldu. soyluluk ayrıcalığı ortadan kaldırıldı ama iş ayrımcılığı onun yerine geçti. "özgürlük, eşitlik, kardeşlik" bütün devrimcilerin haykırdığı bir halk sloganıydı ama aslında öncelikle burjuvazi için geçerli oldular. (bkz: primus inter pares)
    9 ...
  2. heyder babaya selam

    1.
  3. Şehriyar büyük şair... 20. yüzyılın ikinci yarısının en büyük şairlerinden biri. Kendisi için boşuna çağımızın Hafız'ı, bütün Şark'ın iftiharı denmemiş. ne zaman bu güzel şiiri (bkz: heyder babaya selam) dinlesem okusam, bana köyü, dağları, bahçeleri ve doğanın güzel çiçeklerini Türkçenin o güzel endamıyla şölene çeviriyor.

    Fazıl Hüsnü Dağlarca, onun Heyderbabaya Selam şiiri için "Lirizmin, lirik şiirin ne olduğunu hiç bilmeyen, lirik kelimesini hiç duymamış olan birine onu anlatmak için bu şiiri okutmak kafidir" demiştir.

    evet, Şehriyar iran Türklerinden... Farsça şiirler yazıyor. Annesinin "Senin için büyük şair diyorlar ama ben yazdıklarından bir şey anlamıyorum" demesi üzerine çocukluğuna, çocukluk anılarına, çocukluğunun geçtiği kasabaya gidiyor, o kasabayı çevreleyen yüce bir dağa(heyder baba dağı) seslenerek, bu defa Türkçe söylüyor şiirini. 'Türkî dedim okusunlar özleri.'

    heyder baba, ildırımlar şaxanda,
    seller, sular şaqqıldayıb axanda,
    qızlar ona saf bağlayıb baxanda,
    salam olsun şövketize, elize,
    menim de bir adım gelsin dilize.
    ***
    heyder baba, kekliklerin uçanda,
    kol dibinden dovşan qalxıb qaçanda,
    bağçaların çiçeklenib açanda,
    bizden de bir mümkün olsa, yad ele,
    açılmayan ürekleri şad ele.
    ***
    heyder baba, senin yüzün ağ olsun,
    dörd bir yanın bulaq olsun, bağ olsun,
    bizden sonra senin başın sağ olsun,
    dünya qezov-qeder, ölüm-itimdir,
    dünya boyu oğulsuzdur, yetimdir.
    ***
    heyder baba, quru gölün qazları,
    gediklerin sazaq çalan sazları,
    kend-kövşenin payızları, yazları,
    bir sinema perdesidir gözümde,
    tek oturub, seyr ederem özüm de.
    ***
    heyder baba, dünya yalan dünyadı,
    süleymandan, nuhdan qalan dünyadı,
    oğul doğan, derde salan dünyadı,
    her kimseye her ne verib, alıbdı,
    eflatundan bir quru ad qalıbdı.
    ***
    heyder baba, senin gönlün şad olsun,
    dünya varken ağzın dolu dad olsun,
    senden keçen tanış olsun, yad olsun,
    deyne, menim şair oğlum şehriyar,
    bir ömürdür qem üstüne qem qalar.

    bu arada (bkz: heyder babaya selam)
    10 ...
  4. büyük güçlerin yükseliş ve çöküşleri

    1.
  5. paul kennedy’nin son beş asrın dünya politikasını incelediği bir eserdir.

    kitabın isminden de anlaşılacağı gibi, dünyaya hükmetmiş devletlerin tarih sahnesinde yükselmesinin veyahut çökmesindeki sebepleri irdelemektedir.

    kısaca dünya ticaretine hâkim olan ülkenin büyüdüğü, bu büyüme esnasında diğer güçlerle savaşa girdiği ve ekonomik açıdan daha güçlü olan ülkenin yıpratma savaşı ile hâkim konuma geldiğini anlatır. ardından da ticari sermayenin, ticaret yollarının, sermayenin dolaşımının korunması için dünya jandarmalığına soyunma zorunluluğu hissetmesini ve bunun da aşırı askeri masraflar ile ülke gücünü aşan bir yayılmaya, yani gücünü yaymasına neden olduğunu ve sonrasında yerini yeni bir ticari gücün yükselişine bırakması kısır döngüsünü anlatan dev eserdir.

    tavsiye edilir...

    (bkz: abd-çin ticaret savaşları)
    10 ...
  6. uygarlıkların grameri

    1.
  7. fernand braudel'in yazmış olduğu bir eser.

    kısaca nedir derseniz, dünyada hangi medeniyetler var, tarihsel anlamda neler olmuş, etkileşimler nedir gibi sorulara cevap veren kendi dalında yazılmış nadir eserlerden olduğunu söyleyebilirim. bir çok medeniyet ve kültürü geçmişten günümüze işleyen bu kitap, bize kapsamlı bir uygarlık tarihi serüveni sunmaktadır.

    tek eksisi oryantalist bir bakış açısıyla, tek bir pencereden yazılmış olması olsa gerek.

    kitaptan;

    hiçbir uygarlık, kendine özgü hareket olmaksızın yaşayamaz; her uygarlık, komşularıyla olan mübadeleler ve şoklarla zenginleşir.
    11 ...
  8. © 2025 uludağ sözlük