ülkemizde boy gösteren madalya açlığına istinaden kazanalım da ne olursa olsun mantığıyla hareket edilip yetiştirmesi diğer branşlara göre daha kolay olan sporlarla madalya açlığını gidermeye çalışmak. kağıtta eşit görünse de nevin yanıt ın, karin melis mey in alacağı bir bronz madalya güreşteki 5 altına değerdir. harcanan bu kadar paraya rağmen sadece halter de ve güreşte madalya aramak türk sporunu aşağılamaktan öteye geçemez.
italya nın floransa bölgesinde oynanan spordur. floransa daki kiliselerin takımları arasında her yıl düzenlenir. rakip ile kavga etmenin serbest olduğu, tek amaç ise topu rakip kaleye götürmektir. şu ana kadar kansız bir maç bile geçmemiş. matadorlar arena da hayvanları öldürüken italyanlar kendileriyle aynı güce sahip rakiplerini öldürürler.
zamanı gelmişti ps 2 almanın daha geniş bir hayal gücü beklentim vardı. evden çıkarken babam ps 1 ide topla onuda götüreceğiz. anlamıştım 5 yıl geçirdiğim hayatımda bana en güzel anlarımı yaşattığını sandığım emektar konsolu satacaktık. duygulanmıştım, hayatın acımasızlığını o zaman fark ettim. yenilerin yerini eskisinin aldığını ve bunu yaparken ne kadar acımasız olduğunu. her zamanki yerinden nazik bir şekilde aldım ve teşekkür ettim bana kattığı şeyler için zamanı geldiğinde hem biraz heyecanlı hem de biraz buruktu kalbim ps 1 in bana küstüğünü düşündüm ben seni 5 yıl boyunca dışarıdaki hayattan kurtarmadımmı? şimdi beni dışarıya mı teslim ediyorsun der gibiydi poşetin içinden. kafam karışmıştı. yaptığım ikiyüzlülüğün farkındaydım ama ihtiyacım vardı.
kendinizi yıllarca avutup gerçekleri açıklama vakti geldikten sonra kurduğunuz ilk cümledir. kaybettiğiniz anneniz veya babanız olabilir veya platonik aşkınız. o anda hiçbirinin farkı kalmaz. sarhoş olmuşsunuzdur ve etrafınızda bunu söyleyebileceğiniz kimse yoktur. istediğiniz tek şey odur fakat o gelmeyecektir, bunu kabullenebildiğiniz zaman büyüyeceksinizdir.
arada kalmış insanların toplum tarafından yontulmaya çalışılması sonucu yontulan insanın söylediği cümledir. kendileri kusursuz yaşıyormuş gibi diğerlerini de kendi yoluna sokmak isteyenlere karşı bir duruştur.
hayatınızın bir döneminde beraber olduğunuz arkadaşlarınızı, dostlukları, ilkleri geride bırakma durumudur. eğer genç yaşta terk ettiyseniz sevdiklerinizi ve bir daha çok büyük bir ihtimalle görüşemeyecekseniz aniden büyümenize neden olur. gurbette iken sizi evinizde gibi hissettiren o insanları geride bırakırken elveda söylenemeyecek kadar ağır bir kelimedir. sevdiğiniz coğrafyadan ayrılmanın bünyede etkisi ağlamaktır. her gün tekrarladığınız şeyleri son kez yapacak olmanın burukluğu vardır ve birlikte içtiğiniz son biranın tadı diğerlerine benzemez biraz daha fazla hatıra kokar, biraz daha acıdır. o anda istediğiniz son şey o biranın bitmemesidir. ama herşeyin bittiği gibi oda biter. hergün sevdiklerimize kuru bir elveda diyoruz peki onları da son kez görseydik o kadar kolay söylenemezdi sanırım elveda.
mutsuz bir sabaha uyandığınızda biraz olsun içinizi boşaltmaya yarayan eylem. öncelikle şirketin kurucusundan başlanıp, bölüm şefine varana kadar süren bir çeşit ayindir.
con uno rosa gibi bir esere imza atmış. italyan müzisyen ve şair. onun müziklerini anlamak için illa ki italyan ca bilmek gerekmez. müziğin evrenselliğini kanıtlamış bir müzisyendir. almanya da doğmuştur. (bkz: http://tinyurl.com/c7dh357)
ben bu illete genç yaşta başladım. insanlara görüşlerimi anlatırdım, insanların düşüncelerini okumak onların duygularını anlamak hoşuma giderdi. sonradan geceleri geç yattığımı fark ettim. yazarlar uyur mu diye merak etmiştim ve gecelerin aslında daha değerli olduğunu anladım. sonraları ise bilinçli olarak uyumamaya başladım. kah onlar konuştu ben dinledim kah ben konuştum onlar dinledi. artık ne zaman sorun yaşasam sözlüklerdeydim. hikayemi anlattığım insanları tanımıyordum ve beni dinleyenleri hayal etmeye başladım farklı bir kapı açıldı. asosyalleşmeye başlamıştım arkadaşlarımda benim bu halimden hoşlanmadı, insan bu kadar suskun kalamaz dediler, aslında suskun değildim sadece eskiden onlara söylediğimi hatta söyleyemediklerimi şimdi size söylüyorum. hayattan kopsam bile sözlüklerde yazmak pişmanlıkmıdır?
turizm lisesi ise en fazla 5 ay gidilecek lisedir. sorarsınız ben bu okulun neresini özlerim diye, ne bir arkadaşınız vardır nede o koridorlarda hatıralarınız. ne düşüncenizi paylaşabilirsiniz nede sahip olamadıklarınızı. belkide en önemli dönemlerden biridir fakat o döneminde böyle insanlar ile geçeceği aklınıza gelince içinizi umutsuzluk kaplar. (bkz: bitsede gitsek)dersiniz.
düşmanlığın unutulması gereken zor günde bile politika yapılarak size muhtaç değiliz mesajı vermek isteyen devletin verebileceği karardır. peki kim kazandı? türkiye mi, israil mi? kaybeden taraf ise evini ve ailesini kaybetmenin üzüntüsüyle 0 derece de geceleyecek olan insanlar. belki israil e değil ama insanlık öğrenmeye ihtiyacımız var.
istanbul da hangi tobacco shop a sorduysam yok dediği, var diyenlerin ise makine ile sarılan hazır filtreli tütünleri göstermesi sonucunda ümidimi kaybetmeme neden olan hadise.
başlığın açılımı 'ne zaman rus takımlarına yenilsek manşetlerin hiç değişmemesi've hep hava durumu ile ilişkilendirilmesi olacaktı.
örnek: kartal dondu kaldı.
fırtına moskovoda esmedi.
fener kiev de buza takıldı.
ve daha niceleri...
ne kadar kızsak ta takımı ne kadar ileriye götürdüğünü tartışsak ta şu an için bizi istediğimiz hedefe getirmiştir. gruplar belirlendiği günden itibaren hedefi 2.cilik olan takımımıza istediği şeyi elde etmesine katkı sağlamıştır. ancak sorun şurda ki hiddink in yerine herhangi bir teknik adamın da bu başarıyı sağlayacak olmasıdır. hiddink şuan ki misyonunu tamamlasa da gerçek kalitesi playy -off maçlarında ortaya çıkacaktır. hiddink in türkiye ye daha sık uğramasını diler milli takıma başarılar dileriz.
yaklaşık 100.000 lik nüfusu sınırları içinde barındırır. sicilya nın ve sicilya insanlarının karakteristik özelliklerini en iyi şekilde yansıtan bir sicilya şehridir. ayrıca çoğu sicilya şehri gibi trapani de de siciliano dialektiğine son derece bağlıdır.