başlığı açan ya starbaks'ın hissedarlarındandır ya da reklam için komisyon alandır.bir eziklik duygusu aşılayıp bunu okuyanın ilk soluğu starbaksta almasını amaçlayandır.daha da ileri gidip diyorum ki kapitalizmin ekmeğine salça sürendir.(pardon salçalı ekmek varoş çocuğu aparatifiydi)yılbaşı, sevgililer günü, anneler günü, babalar günü vs.gibi etkinlikleri de destekleyendir, müsriftir.
kıçını da yırtsa o kelimeyi ağzından dökmezse, hava alır.
ne bilelim,belki adamın mizacında vardır o ilgi alaka, kibarlık,
belki aşk hakkındaki özdeyişler okumuşluğunda vardır, paylaşır.
belki sevgiyle bakması göz yapısındandır,
zevklerini paylaşmak istemesi dikte etmeyi sevmesinden kaynaklanabilir.
sana değer vermesi hümanistliğinden,
sana şiir okuması romantikliğinden ileri gelir.
velhasıli kelam yine de söyleyin anacığım.
1'nci 8.nesil-hey serkan!yumurtanın üstüne kaşar at azıcık.
2'nci 8.nesil-ne kaşarı olum ya!yumurtaya kaşar mı olur?
1'nci 8.nesil-olur ya, güzel olur.
2'nci 8.nesil-ne dersin, bir başlık açsak mı acep?
son günlerde hrant dink davasında bir türlü kamuoyunu ,avukatlarını ve ailesini tatmin edemeyen bir süreç var.hatta başbakan ve cumhurbaşkanı bile çıkıp henüz sona gelinmediğini ,bir bakıma bu mücadeleyi desteklediklerini ima ettiler.geriye dönüp baktığımızda bu hassasiyet neden musa anter için gösterilmedi.ha denilebilir ölü arkasındaki yas ve mücadeleyi sidik yarıştırır gibi yarıştıracak mıyız,değil tabi ama ermenilerin inadı ve hak arama gayretlerini takdir ettim doğrusu.musa anter 72 yaşında diyarbakır ortasında dört kurşunla katledildi.hukukçuydu gazeteciydi yaşlıydı ayakkabısının tabanı delik değildi ama saçında tek siyah tel saç kalmamıştı,babaydı,dedeydi.bana batıyor arkadaş hepimiz kürdüz denilecek günü bekliyorum.(çook bekleyeceğimi biliyorum)
şimdi efendim aslına bakarsanız ,çoğu hemcinsimin çoğu yerde yaptığı sinir eden davranışlardır.bazı erkekler buna gelir; bazı, evde zaten güzel hatunu olan erkek gelmez.bunlar koku ve boya sürünüp sürünüp şöyle dirseklerini masaya dayayıp popoyu dışarı iterek "ay mümtaz bey,şu tabloyu excelde nasıl çizebilirim" deyip yüzlerine çocuksu bir ifade, sese de aynı ton ve de dudakları öne sürerler.e mümtaz bey de nasıl reddetsin, tabi dediğim gibi evde onu bekleyen şuh bir başka dişisi yoksa.mümtaz bey de tam yarım gün o tabloyla uğraş dur.
karşıda kırmızı şapkalı yeni yetmeler,kıçlarını yırtmalarına rağmen öss'de dikiş tutturamayıp buralarda kasiyerlik yapan(üniv.okuyup part tıme çalışanları tenzih ederekten)veletler.yaklaşıyorum,bir et döner lütfen deyip kredi kartımı uzatıyorum,
kasiyer-isminiz?
ben-ne yapacaksınız ismimi?
kasiyer-tanışalım ben serkan (ezik ezik gülerek),
siparişinizi masanıza getirmek için sesleneceğim de.
ben-a pardon kart için isim alıp tlf numa mesaj atarsınız sandım.
la resmen mort oldum.la yediremedim o dersi kendime, la ben alırım yemeğimi, la bi daha böyle yerlere gidersem össsiz kalıyim.