orada yediğim lazanyayı, kocaman ağaçların gölgesinde attığım kahkahaları hala özlüyorum. bir de iki kişiyle başlayıp sürekli çoğalan sandalyelerle şenlenen kalabalıklaşan sohbetleri.
moda olan büyük kulaklık furyasına da katılmıştır. yalnız kulaklık güzel sahiden, merak edip baktım pahalı da meret! para vermeden benim olsa keşke diye iç geçirenler (benim gibi) şu 54 bin küsur yapan tipi nasıl geçeriz diye kara kara düşünsün tabi! http://www.mrmaana.com/Preview.aspx?id=182
tekniği ve başarısı başlığa ilham verse de tavrı ve duruşu ile fark yaratmıştır. "duruşu" konusunda güzel abimiz tanıl bora şöyle de şeyler yazmıştır: http://www.radikal.com.tr...L-BORA&CategoryID=103
efendim bilgimizle rezil olduğumuz sitedir. onca soruyu bil, hızlı cevapla falan puana bak: 39 bin küsur... el oğlu 56 binlerde! bi de üstüne otomobil temalı yarışma başladı, hepten 25 binlere çekildik! iyisini yapan beri gelsin http://www.mrmaana.com/Preview.aspx?id=168
zannımca bunun farkında değildir. büyük dertleri oluğunu sanıp tüm detayları ile ballandıra ballandıra anlatanlara bi bakın. şeyini görmüş kedi misali, uffacık şeyleri dert edinirler vesselam...
henüz "açılamamış" erkektir. yani "kıza açılmak" olarak düşününce hem komiktir, hem de anlam üstüne anlam yüklenesi. açılıp açılıp geri dönmeyesi gelir insanın...
Özellikle paylaştığı şarkı hikayeleri ve film müziklerine düşkünlüğü ile gönlümü kazanmış dj kişisidir. Programda sadece şarkı dinletmez, dahası hep vardır; minik dipnotları, sesli çağrışımları, hatırlatmaları... Ve zannımca kendisi bir Stevie Wonder hastasıdır.
yerine hiçbir şey koyulamazdır. biriyle saatlerce konuşmak, içini açmak, paylaşmak; sevgiliyse elini tutmak, öpmek hatta sevişmek başka tatminler sağlar ama sarılma isteğini azaltmaz. bir kez tadını aldıktan sonra, oluşan mütemadi boşlukla yaşamak zorunda olduğundur.
mecazi olarak düşünüldüğünde çok daha fazla şey anlatan ifadedir. hem de öyle okunmuş ve unutulamamış kitaplar değil. bir türlü fırsat bulunup yazılamamış kitaplar...
odanın manzarası cami, yatağın manzarası minare olunca olması çok muhtemeldir. siz zamanla alışırsınız ama eve yeni gelen, sizin odanızda kalan misafirlerin yataktan zıplamasını kaçırmamalısınız.
efendim özellikle sinema ve sanat eleştirilerinde çok bulunur bunlardan. mesela izlek, metafor, oryantalist bakış, sinefil, anti kahraman, aura, kitsch, avangart vb...