görükleyi çok sevdiğinden ve artık orada yaşamadığından nelere olup bittiği konusunda merak gidermek için gelmiş, uludağsözlük te sekizinci nesil yazar olmuş kişidir.
kasapların önünde bekleyen kediler misali "ekmek çıkarmı acep?" derdindedir. ekmek çıktığı, yolu gördüğü an 3. kişi olma durumundan kurtulur, hatta yüksek ihtimal bir daha o çiftin yanına bile uğramaz.
hitler sağlam korkutmuş komünistleri, o kadar yazı da takıldığın yer "ermeni bile" mi oldu? türkçülüğün faşizm ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, fikri ortaya atanların, türk devletleri birleştiğinde sosyalizm ile yönetilsin tezini "bile" tartıştıklarını bilmen gerekir. mantığa sığmamıştır ayrı mevzu.
açıksözlülük ve çok samimi olarak sormak isterim ki neden türk sözcüğü ve türklerin de bir millet olduğu ve türk ferdinin "bile" kendi milletinin çıkarlarını savunması gerektiği çünkü tarihin bir milletler mücadelesi ve yarışı olduğu gerçeği sizleri bu kadar rahatsız ediyor.
Not: daha önceki yazıda ve bu yazıda kullandığım tüm "bile" ler dahi anlamı taşımaktadır. hiç bir milleti birbirinden aşağı gördüğüm bir taraf yoktur. bu bir yarıştır ve takımlarımızı kendi seçme hakkı hiçbirimize tanınmamıştır.
komünist parti güçlü değilken bile konuşturulmayan milletvekili adayı.
türkçü olmak kötü, kürtçü olmak değil.
fikirlerini dergide yayınlamak kötü, devlete karşı silahlı isyan değil.
türkler birleşmeli demek kötü, biz ayrılmak istiyoruz demek değil.
hatta yaşanan acılar bile bir değil öyle mi? uzatmaya gerek yok o zaman.
komünist parti güçlü değil ama, cidden konuşturmuyorlarmış adamı.
edit: türksolu ile hiç bir ilgim bulunmamaktadır. türk milletini kim savunursa desteklerim. bu insanlar ermeni bile olabilir.
son derece samimi bulduğum, söylediklerinin başka yerlerinden anlayanlara hala kendisini açıklama zorunluluğu hisseden balıkesir bağımsız milletvekili adayı.
pkk'lı teröristlerin almanya, belçika, hollanda ve fransa'da dahil iltica ile buralara yerleşmiş kürt esnafı haraca bağladığı tüm dünya tarafından bilinirken. yaşadığım şehir olan mersin'de her sokağa çıktığınızda bunun örneklerine defalarca rastlayabilecekken, hala nasıl oluyorda bunu dile getirince faşist damgası yiyebiliyorsunuz, işte bunun akılla izah edilebilecek bir açıklaması yok. pkk hak talep edince demokratik oluyor, pkklı olmayanlar hak talep ettiğinde faşist oluyor. bdp kürt halkının haklarını isterken demokratik oluyor, türksolu türk milletinin haklarını isteyince faşist oluyor. bu ülkede en çok türklerin hakları çiğnenmiştir. herkes dersim'den bahseder, 44'deki türkçülük turancılık davasında yargılananları unutur.
şahsım adına kürt halkından korkmam, çoğu zaman kendileri ile iyi geçinmişimdir. fakat toroslarda yaşayan yörüklerle, bir kaç kez ava çıktığım sırada karşılaşmışlığım vardır. son derece misafirperver olmalarına tüm öğünlerde et ikram etmelerine ve yayık ayranlarının çok güzel olmasına rağmen, herhangi bir fikri veya daha başka konu tartışılırken onlara muhalif olmak istemem, zira kimileri çok iri ve eğer onlar gibi düşünmüyorsanız son derece korkunç olabiliyorlar.
edit: ben de türk milletinin şerefli bir üyesiyim.
- neden insanlar inanmak zorunda? ben böyle bir ihtiyaç duymuyorum.
- gece kafanı yastığa koyduğunda hiç düşünmüyor musun? evet, yarınki işleri felan.
- yanacaksın, hiç mi korkmuyorsun? onun garantisi yok.
- ateist misin? hayır.
- hangi dine mensupsun? hiçbirine.
- dünya nasıl meydana geldi? ne bilim ben. yani bilim bunu henüz yanıtlayamadı, yanıtlayınca hep birlikte öğreniriz.
son derece olağan bir durumdur, "evlenilecek kız veya erkek" kriterlerinin günün koşullarına göre güncellenmesi gerektiğinin işaretidir, "evlenilecek kız/erkek kriterleri sp1" güncellemesi yayınlanmalıdır.
konu hakkında microsofta başvurmak yerinde bi karar olacaktır.
bir dizi (yaklaşık yarım saat) romantik cümleden sonra tam zamanı dediğin an sorduğun, "sevgilim olur musun?" sorusuna cevap olarak takdim edildiğinde, "benimle gecenin onbirinde görükle kampüsünün en kuytu köşesinde ne işin var o zaman?" dedirten, ve birdaha görüşmeyecek olduğunuz genç kızımızın cümlesidir.
nefretime mahzar olmuş, bu cümleyi kuran tarafından engin denizler gibi bir cümle havası verilmeye çalışılan, aslında "şu an için eziğim ve elimden bişe gelmiyor, ne yapayım." anlamına gelen, son derece kötü bir benzetmeye sahip olan cümledir.
buradan intikamlarını soğuk seven arkadaşlara sesleniyorum, normal yiyecekler ile beslenin lütfen.
düşünmekten öteye gidemeyecek bir eylemsizliktir. zira ailevi baskı, eşinin hormonal düzeyi vb. bu durumu etkileyen faktörlerdir. herhangi bir sağlık sorunu yok ise ve kişinin sanatçı olmaması halinde dünyaya, kendinden de bişeler kalsın isteyecektir. ve aslında gayet mantıklı olan bu düşüncesi değişecek, nur topu gibi bir evladı olacaktır.
gayrimeşru: "1. yolsuz, yasaya veya töreye aykırı. 2. evlilik dışı." tdk sözlük.
bildiğim kadarıyla içki zaten ülkemizde meşru yani yasal, zaten yasal olan bir şey daha nasıl yasallaştırılacak. bildiğim kadarıyla da (hiç anlamam bu işlerden) islam dinine göre haram, içen de günah kazanmış oluyor, ister içmez günah kazanmaz, ister içer günahını dengeleyecek kadar sevap kazanmaya çalışır. kime ne ki?
ben ortaçağ kiliselerinde ki papazları da anlamadım, bugün ülkemizde ki işgüzar günah-sevap muhasebecilerini de.
ha olay hayyam'ın kullanarak, içkiyi helalleştirmek olsaydı, bildiğim kadarıyla haram bişeye helal diyen müslümanlıktan çıkıyordu. (ortaokul zorunlu din dersinden hatırlıyorum yanlış olabilir.) o zaman da mantık olarak yine karışılmaması gerekiyor çünkü içen müslüman sayılmıyor.