seckin
373 (Tsubasa Ozora)
dördüncü nesil yazar 1 takipçi 5.11 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    kiz kizi ceker

    1.
  1. Baside indirgenmis bir onermedir. Kizlarin kizlari cekmesi olayinin detaylarina inmek gerekirse, mevzu kizlarin kendi aralarinda olan, bazen haberdar olduklari bazen bilinc alti gelisen yaristir.
    Ve akilli bir erkek kadin manipulasyonunda bunu sik sik kullamali. Inanin bana dunyanin en cirkin herifi de olsaniz veya en fakiri, cevrenizde eli yuzu duzgunce kizlarla goruldukce hic yalniz kalmazsiniz. Kapitalist duzende akilli olanin parayi para kazanmak icin kullanmasi gibi birsey bu.
    Tabiki kimse bana" teyzemin kiziyla gezdim, kimse bakmadi." diye gelmesin. Kadinlarin pek bilinmeyen diger ozelligi sizin icinizdeki ozguveni koklamalaridir. Isterseniz dunya sinemasinda gorulmemis derecede taklit edin olmaniz gereken karakteri, en aptal kadin bile bunu hatasiz sekilde gozlemleyebilir, ve ona gore hareket eder. Konudan sapmadan ayriliyorum.
    0 ...
  2. golgesinden hizli esrar ceken kovboy

    ?.
  3. daltonlari karistirip esi dostu tutuklayan, ota boka gulen kovboydur.
    1 ...
  4. atatürk ün tokatladığı kadın

    ?.
  5. Can Dundar'dan..

    Atatürk'ün tokatladığı kadın



    Geçen hafta yayınlanan bir kitapta Atatürk'le bir Yunanlı esir kadının son derece ilginç karşılaşmaları anlatılıyor. Karşısında efsanevi bir canavar bulmayı bekliyordu, fakat Mustafa Kemal, Tereza'nın sandığından çok daha genç, yalın, mavi gözlü bir erkekti...

    Everest Yayınları'ndan çıkan "Tereza," Hemingway'in sevgilisi, Picasso'nun modeli olmuş, Venizelos'la Mussolini'ye kafa tutmuş bir Yunanlı kadının biyografisinden romanlaştırılmış.Merakla okuduğum bu kitaptan, Çankaya buluşması bölümünü aktarıyorum.Devamı kitapta...

    * * *

    1922 yılının Kasım ayında Tereza Yunanlı esirlerle dolu bir trende Ankara'ya yolculuk ediyordu.Trakya'nın boşaltılmasından bir ay sonra, onu bir şarap mahzeninde saklanırken bulmuşlardı. Türk subay, "Bize zorluk çıkardın" dedi: "Mustafa Kemal bize açıkça söyledi, seni bulamasak, sırmalarımızdan olacaktık."Tren Ankara'ya varır varmaz, Tereza'yı hemen Mustafa Kemal'in çalışma odasına götürdüler. Mustafa Kemal'in sabahtan beri paşalarıyla toplantısı vardı. Yaklaşık bir saat beklettikten sonra Tereza'yı içeri çağırdı.

    iki yıl içinde tarihin akışını değiştiren insanı görünce "Demek o" diye düşündü Tereza... Karşısında efsanevi bir canavar bulmayı bekliyordu, fakat Mustafa Kemal, Tereza'nın sandığından çok daha genç, yalın, mavi gözlü bir erkekti. Bir süre konuşmadan birbirlerine baktılar, sonra Mustafa Kemal, "Neden vatanına ihanet ettin" diye sordu. "Vatanıma ihanet etmedim." "Trakya'da doğdun, yani Türkiye'de" dedi Mustafa Kemal, "Bizlerle büyüdün. Türkler seni seviyordu. Edirne'de seni hâlâ seviyorlar." "Trakya'da doğmadım" dedi Tereza. Sakin bakan, ama içlerinde bir patlama barındıran mavi gözlerin karşısında başını eğmemek için derin bir nefes aldı:"Ben Paris'te doğdum." "Yalan söylüyorsun." "Aristidhis Dhamalas'ın kızıyım ben... Belki adını duydunuz Paşam. Sarah Bernhardt'ın kocasıydı."

    * * *

    Mustafa Kemal kaşlarını çattı; ajanları bunu söylememişti. Sarah Bernhardt birkaç ay önce ölmüş, Fransızlar da onu, ikinci bir Jeanne d'Arc'mış gibi defnetmişlerdi. Mustafa Kemal, ulusal divalarının kızına dokunsa, Fransızlar'ın çok kızacağını biliyordu. "Yalan söylüyorsun" diye tekrarladı, fakat sesi demin olduğu kadar kesin değildi.Tereza işleri kolaylaştırmaya karar verdi. Küçük bir yalanın arkasına saklanması anlamsız olurdu:"Sarah Bernhardt'ın kızı değilim" dedi, "Ben doğmadan 6 ay önce babamla ayrılmışlar."

    Mustafa Kemal'in yüz hatları gevşedi, ama hiçbir şey söylemedi. Önündeki kağıtlara baktı: "Evli misin?". "Bunu biliyorsunuz" dedi Tereza; "Bütün yaşamöykümün önünüzde olduğuna eminim Paşam..."Mustafa Kemal'in yüzü yine kızardı."Bir Yunanlı'yla evlisin, istanbul'daysa bir Amerikalı'ylaydın. Tabii bu senin hakkın... Casusluksa, başka bir konu..." "Casusluk mu?"."Seni Amerikalı'yla birlikte Bizans surlarındaki savunma tesislerimizde casusluk yaparken görmüşler." Birden Mustafa Kemal, masasından ani bir hareketle ayağa kalktı ve Tereza'yı yere düşüren, kuvvetli bir tokat attı: "Utanmaz kadın" deyip iskemlesine oturdu. Yine sakinleşmişti. Sanki uzun zamandır kendisini oyalayan bir işi halletmişti:"Ben Yunanistan'la barış istiyorum fakat senin gibi kaltaklar canımı sıkıyor."
    0 ...
  6. akarsu ve goletlerin kullanim hakkinin satilmasi

    1.
  7. Küresel ısınma, beklenenin altında kalan yağışlar ve geciken barajlar nedeniyle kapıya dayanan su krizi için hükümet formülü: Akarsu ve göletlerin kullanım hakkı 49 yılı geçmeyecek şekilde özel sektöre satılacak ihale değil yarışmayla seçilecek yatırımcı, barajdan elde edilen suyu işletme süresi boyunca satarak hem yatırım maliyetini çıkaracak, hem de kâr edecek...

    Kızılırmak özel sektöre

    işletme hakkı özel sektöre devredilecek akarsuları belirleme çalışmaları sürerken Enerji Bakanı Güler özellikle çeltik tarlalarının sulanması için Kızılırmak'ı proje kapsamına almayı planladıklarını söyledi.
    Güler, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamındaki tarım alanlarının da önemli sulama bölgeleri arasında yer aldığını, bu bölgenin kuraklık sorununa su kaynaklarının devriyle çözüm bulunabileceğini belirtti.
    Akan su tutulacak

    Söz konusu projeyle kamu eliyle değerlendirilemeyen ve boşa akan tatlı su kaynakları yapılacak barajlarda tutulacak ve tarımsal sulamada kullanılabilecek. Devlet, bütçeden kaynak aktarmaksızın tarımsal sulama barajına sahip olacak.
    Yatırımcı da inşa ettiği barajdan elde edilen suyu işletme süresi boyunca satarak hem yatırım maliyetini çıkaracak, hem de kâr edecek.

    Hükümetin akarsuların satılmasına ilişkin projesine 7 Temmuz'da Hürriyet gazetesindeki köşe yazısında, Yalçın Bayer de yer vermişti. Bayer, satış kapsamında 12-13 akarsu bulunduğunu ve bunlardan metreküp hesabıyla yaklaşık 3.1 milyar dolar gelir beklendiğini belirtmişti. Yazıda şu ifadeler yer almıştı: "Fırat'ın sularının üzerindeki Atatürk ve Keban gibi barajlara giden sular da bu özelleştirme kapsamı içinde olacak. DSi'de yapılan ön çalışmalara göre, Fırat'ın 29 yıllık satış değerinin 950 milyon dolar, Dicle'nin 650 milyon dolar olacağı söyleniyor. Yani Fırat ve Dicle bir 'fabrika' gibi düşünülüyor."

    kaynak: milliyet gazetesi
    3 ...
  8. sallama

    1.
  9. doner bicaginin kucugune verilen isim. kavgalarda sik tercih edilir
    1 ...
  10. 22 pkk li meclise girdi

    1.
  11. Emin colasan'in Hurriyet'te ki kosesinde yazdigi yazi.

    SEVGiLi okuyucularım, 22 adet PKKlı milletvekili şimdi Mecliste. Halkın oylarıyla bağımsız aday olarak seçildiler. Meclis açıldıktan hemen sonra kendi partilerine, DTP'ye geçip grup kuracaklar...

    Ve Anayasa uyarınca, ilk toplantı gününde aşağıdaki yazılı metni aynen okuyup yemin edecekler:

    "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma, toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim."

    Kürsüde bu yemini okurken herhalde metnin "vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü" ve "Atatürk ilkeleri" bölümleri de akıllarında olacaktır!

    Sonrasında ne yapacaklarını da hep birlikte göreceğiz!

    Belki diyeceksiniz ki aynı yemini edecek olan AKP milletvekili Zafer Üskül daha bismillah demeden şimdiden ortaya çıkıp Anayasa'dan Atatürk ilkelerinin çıkarılmasını istedi.

    Haklısınız. Bazılarının namus ve şeref kavramı daha ilk günden Meclis kürsüsünde kalacağa benziyor!

    * * *

    DTP bundan sonra ne yapacak? Gönülleri ferahlatan (!) açıklamalar yapıyorlar:

    "Kimse merak etmesin, yeminimizi Kürtçe değil Türkçe yapacağız. 1991 yılının hatasını tekrar etmeyeceğiz."

    Valla sağolsunlar, çok teşekkür ederiz!

    Ancak sorun sadece ilk gün değil. Sonrası çok daha önemli.

    Bunlar arkalarına AB desteği alarak Meclis çalışmalarını sürdürecekler.

    Kürtçülük yapacaklar.

    Türkiye'nin belli bölgelerinde egemen olabilmek amacıyla çeşitli atraksiyonlar geliştirecekler.

    Örnek vereyim:

    Leyla Zana seçimden hemen önce bir konuşma yaptı. "Türkiye eyalet sistemine geçmelidir ve eninde sonunda geçecektir" dedi.

    * * *

    Bu sistem dünyanın her yerinde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ülke eyaletlere bölünür.

    Her eyaletin yasama organı vardır. Valisi, belediye başkanı, polisi, yargıcı, savcısı ve öteki organları eyalet halkı tarafından seçilir. Vergiyi eyalet toplar. Ulusal savunma ve dış politika dışında hemen hemen bütün yetkiler eyalet yönetimine aittir.

    ABD, Almanya gibi nice gelişmiş ülkelerde bu sistem yürürlüktedir ve mekanizma tıkır tıkır çalışır. Hiçbir eyalet, merkezi yönetimden kopma arzusu sergilemez.

    Varsayalım bizde Anayasa falan değişti ve eyalet sistemine geçildi. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusunda iki ayrı eyalet kurulacak...

    Ve hayallerine göre buraları Kürdistan eyaleti olacak!

    Eyalet meclisini, valiyi, belediye başkanını, polisi, hákim ve savcıyı, vergi yönetimini onlar seçecek!

    * * *

    Evet, bunlar şimdilik hayaldir. Olmayacak şeylerdir. Ama unutmayın, hem AB bize bu konuda bastıracak, hem de içimizdeki Kürtçüler bu konuyu yavaş yavaş gündeme getirmeye başlayacak.

    Leyla Zana boşuna konuşmadı.

    Çok önemli: Bu işler bugünden yarına olmayacak...

    Ve PKK ile iç içe geçmiş Kürtçülük olayı Meclis kürsüsünden, Meclis çalışmalarından yansımaya başlayacak. Sadece Türk kamuoyuna değil...

    Dünyaya seslenecekler ve dış desteği arkalarına daha da güçlü bir biçimde almayı başaracaklar.

    Terörle bağlantısı saptanan bir kadını boşuna milletvekili seçtirmediler. O kadın şimdi cezaevinden tahliye edildi. O ve DTP'li milletvekili arkadaşları herhalde boş oturacak değil!

    Cicim günleri, cicim ayları çabuk geçecek.

    Çok renkli, aynı zamanda üzücü, sinir bozucu olaylar yaşayacağız. PKK'nın sesini bundan sonra Meclis kürsüsünden, Meclis salonlarından dinleyeceğiz.

    Hazırlıklı olun. Şaşırmayın!

    kaynak:
    --spoiler--
    http://www.hurriyet.com.t...lar/6982097.asp?yazarid=5
    --spoiler--
    3 ...
  12. talk showlara sadece kadin izleyici baglanmasi

    ?.
  13. makina ve beyaz show gibi talk showlara ozellikle sadece kadin izleyicilerin telefonla baglanmalarina izin verilmesidir. bu iki showun sunucusu tarafindan da dillendirilmistir. nedeni ise buyuk ihtimalle kadin izleyicilerin beyinleri yokmuscasina basit sorular sorup sunucuyu zor durumda birakma olasiliginin olmamasidir. Baglananlarin cogu, apacik asagilanmaktan zevk alir, kendilerini maymun ederler.

    Ha tabi, onlara bu sekilde davranan dar gelirli/unlu olmayan bir erkek oldugunda bu kisi sexist,fasist,kaba,hayvan olur. Nedense hic bir kadin haklari dernegide cikip "noluyo lan" demez. alan memnundur, veren daha memnundur.
    3 ...
  14. tvunderground org ru

    ?.
  15. yabanci dizi sevenler icin bookmark listesinin olmazsa olmazi.
    0 ...
  16. © 2025 uludağ sözlük