flört'ün anadolu beat albümünün güzel şarkılarından biri.
sözleri şu şekilde ;
sevgili gönül
nasıl hayat o bahçelerde
uçuyormusun o rengarenk kelebeklerle
nehirler var mı ?
altımızdan akan nehirler
gönül seni özlüyorum ben
gönül seni arıyorum
haberlerim var
hepside birbirinden güzel
nasıl istediysen öyle oldu sonradan herşey
ah bir görseydim o gülen güzel yüzünü
gönül seni özlüyorum ben
gönül seni arıyorum
yedekte kontejyan var diye alınan 22 öğrencinin bir anda okuldan kayıtlarının silinmesi ile başlamış olay. bu öğrenciler 1.5 ay boyunca hiçbirşey olmamış gibi okula geliyorlar hemde.
çoğu başka üniversitelerden kayıtlarını buraya alıyorlar isimleri görünüyor sitede diye. kimisi de okulun içindeki antrenörlük ve spor yöneticiliği bölümünden kayıtlarını isimleri görünüyor diye öğretmenliğe alıyor. sonra birden " biz yanlışlık yaptık aslında kayıt olmamanız gerekiyordu , bizim hatamız " denilerek okuldan atılıyorlar. kimisi kazandığı okuldan kimisi de aynı bina içindeki diğer bölümünden olup ortada kalıyor. gerçekten ilginç.
ogün sanlısoy'un ben albümündeki en iyi parçalardan biri. şarkı sözleri şu şekildedir ;
Dur biraz daralıyor zaman
Sesimi duy sonra uyu
Son bir kez yolu göster bana
imdada gel insafa gel rüyama gel
Bensiz olamazdın sen
Bensiz kalamazdın
Bensiz yapamazdın sen
Yalnız gittin
Bensiz olamazdın sen
Bensiz kalamazdın
Hani bensiz yapamazdın sen
Yalnız gittin
Bu veda yakışmadı sana
Beni bekle bir melekle
Son defa yanağımdan öp beni
Elimi tut gözünü yum duanı sun
Bensiz olamazdın sen
Bensiz kalamazdın
Bensiz yapamazdın sen
Yalnız gittin
Bensiz olamazdın sen
Bensiz kalamazdın
Hani bensiz yapamazdın sen
Yalnız gittin
Bensiz olamazdın sen
Bensiz kalamazdın
Hani bensiz yapamazdın sen
Yalnız gittin
Bensiz olamazdın sen
Bensiz kalamazdın
Bensiz yapamazdın sen
Yalnız gittin
Bensiz olamazdın sen
Bensiz kalamazdın
Hani bensiz yapamazdın sen
Yalnız gittin
Bensiz olamazdın sen
Bensiz yapamazdın sen
Bensiz olamazdın sen
Bensiz yapamazdın sen
Yalnız gittin
atmosferdeki oksijen kadar gerçekliği olan tespit.
günlerin su gibi ellerimizden kayıp gittiği günlerde izlediğim bir savaş sahnesinde aklıma geldi bu fikir. büyük umutlarla bakılan yarınların aslında bugünden daha bi pek kıymetsiz olduğunu anlamam için kılıç darbelerine bakmam gerekmiyordu. amma velakin her bir kılıç darbesi akrep ile yelkovanın birbirlerinin tersi yönündeki yapmış olduğu harmonik harekete benziyordu. tek bir hatayla alınacak bir yara kalıcı izler bırakabilirdi. peki zamanda böyle değilmiydi ? tek bir yanlış ana bakmazmıydı tüm bu olanlar ? geri alınmazlığın çaresizliğini yaşamak düşmez mi sonra bize ? ve sonrasında da yaşanan günlerin aslında daha da kötüye gittiğini anlamak... pekte zor olmasa gerek.
artık insanları daha iyi anlıyorum gibi. vurdumduymazlığın etkisi gün geçtikçe sanki dahada anlaşılıyor. artık insanları birleştiren şeyler ne yazık ki acı şeyler oluyor. sahi yahu , farkettiniz mi ? bayram şekerlerinin bile artık eski tadı yok... yosun tutmuş gözlerle bakma bana öyle ! düşün , geçmişi düşün. şimdi dur , sağa dönme sola dönme önün arkan zaten sobe... sobelenmiş hayatlar içinde kalmanın hükümsüzlüğünü farkedeli ne kadar oldu ? umudun aslında içinde kalmış ve en büyük apesi yaratmış acı olduğunu. geçmemiş geçmişi. acı veren dünleri. ve apsenin yaptığı en büyük yara olan ''umut'' ile geleceğe bakmayı.
artık farkedebiliyor musun ? buğulu camlar ardında ağlayan bir roman karakteri olmak mı istediğin yoksa ? kim bilir belki senide yazarlar bir gün. soğuk odanın içinde kalmış sıcak bir ''umut'' taşıyordu derler. buz kesmiş duyguları altında mantıklı düşünmeye çalışıyordu derler. onlar sadece der sen yine roman karakteri içinde sıkışmış olarak kalırsın.
çimler hala yeşil mi ?
ışık parlaklığını koruyor mu ?
aldığın tat daha mı acı ?
geceler daha mı karanlık ?
düşünceler daha mı sisli yoksa ?
su berraklığını mı kaybetti ?
gitmesin bu böyle sonsuza...
adamı sinir eden durumdur. o değil de kısa olsa neyse ama açana kadar aramaları yok mu insanın kendini sikesi geliyor. telefonu sex esnasında kapatarak üstesinden gelinebilecek bir durumdur.
bir derdim var başlığı altında bu durumu dahada iyi anladığım durumdur.
efendim , 12lik kızlara seksi diyip altına ho ho ho diye olsa da yesek tarzı entrylere bişey demeyip o görüşe karşı çıkıp bu devirde namuslu olmak adına karşı çıkıp sadece basit bir küfür olan siktir git diyerek çaylak olmakla tehdit edilip bu seferlik çaylak yapmıyoruz diyerek korkutmaya çalışan moderatörlerin , kernel amadeus , bluvelve gibi trollerin entrylerini silmemesi , çaylak yapmaması bu duruma en güzel örneklerdendir.
hayatı boş yaşayan erkektir ve büyük ihtimal mutlu olamayacaktır. dış görünüşe aldanır ama bilmeliki dış görünüş hiçbişeydir. sadece dış görünüş ve seksapaliteye bağlı olarak yaşayan kaç insan mutlu olabilmiş ki azizim...
asıl başlık şöyle olacaktı. " başkasının mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçen insan." ama 50 karakter sınırlamasına takıldı. neyse...
kendi mutluluğunu feda eder bu insan. çok sevdiği kişi için üstelik. peki başkasının mutluluğu için değer mi diye kendi kendime sorduğum soru. eğer çok seviyorsa değer ama o kişi onun için sadece bir arkadaşsa tartışılabilir.
birkaç saat önce yaptığım hadisedir. kızla konuşurken aniden konuyu çevirip kız arkadaşlık teklifi etmem ile olmuştur. sonuç mu ? ne siz sorun ne ben söyleyim...
asansörün içinde sigara yakmasını bilip bir günaydını bir gülen yüzü esirgeyen moron tiptir. böyle tiplerin genelde sosyal yaşantısı sigara içip , karıya kıza bakmaktan ibaret olup , aslında ne karıyla kızla muhabbeti olan nede hayatı boyunca insanlarla iyi ilişki kurabilmiş olan topiklerdir.
klasik türk erkeğinin yazları pijamasını altına çekerek balkona çıkıp önüne rakısını aldıktan sonra aşağıda olan biteni izlemesinden ibaret olan durumdur. genelde bu tipler balkonun altına arabasını park edip , etrafından biri geçerken çizecek mi diyerek telaşlanıp ayağa hop kalkıp hop oturan tiplerdir. mahallede olan biten , top oynayan , çavo gibi müzik dinleyen , çiğdem çitleyen her türlü tipe karışan bir erkektir.
yine klasik türk erkeğinin yarını düşünmeden yaptığı ve yatağına yattığında vay "anasını bugünde götü kurtardık" diyerek yaşam felsefesini oluşturan isme denir. türkçe isim bulunamadığından ingilizce save kelimesinden çağrışım yapılmıştır. *