Kırgızistan başbakanının R.T.Erdoğana "abi" dediği göruntüler akla geliyor. Birde Kırgızistana hibe edilen yaklaşık 100milyon dolar akla geliyor. cumhurbaskanı şecildiği güm balkonda yanında bulunan kırgızıstan başbakanını hepimiz hatırlıyoruz. ancak bugün kırgızistandan "rusya uçağının düşürülmesi hatadır" açıklaması gelmesi ne büyük bir ironidir dedirten durumu ortaya çıkarmıştır.
pkk 35 yıldır aktifdir. bitirilmek istenmemiş bir örgüttür. yeri geldigince bazı iktidarlar desteklemistir. derin devlet kullanmıstır. bitirilmek istenseydi eğer kesinlikle şimdiye kalmazdım
evet bugün okuduğum bir haberde buna rastladım. Bir bayan Türkiyede nü modellik yapıyor ve bununla ilgili radikale röportaj vermiş. ben kendisini asla yargılamıyorum. ancak ben erkek halimle bile vücudumu sergilemekten çekinirim. ki bunun dinle alakası yok. din etkiside var tabi ama dindar olmayıp çekinenlerde var. bu kadar rahat nasıl olunabiliyor, sanat olması (ki bence sanat bu degil) onları dahamı kolay ikna ediyor bilmiyorum. türkiyede nü model olabilmek gerçekten beni şaşırtan bir durum. türkiye değil tüm dünyada olması şasırtan bir durum bu benim için.
Bir tv kanalında, evlenme programı sunan esra erol ayda 1 milyon 100 bin tl maaş alıyor. yapımcı kocası da aynı parayı alıyor. yani bu eşlerin evine 2.2 milyon tl giriyor aylık. bu adalet midir? bu insanlar o yaptıkları program ile bunu hak ediyorlar mı tartışılabilir. ancak o aldıkları parayı 1 ay bile bize verseler bizim hayatımız için yeteceği aşikar. haberin linkini aşagıda paylaşacağım. bu kadar gereksiz program bu kadar çok izleniyor. ben artık aklım almadıği için yorum yapmayı bırakıyorum.
Bu teoriye göre; büyük yahudi devletini kurmak ve kutsal topraklara ulaşmak amacında olan yahudiler için bir sebep gerekliydi. o toprakları işgal etmek oralarda kendilerine "vaad" edilmiş yerlere yerleşmek için bir sebep. işte bu sebep hitlerin yahudileri katletmesi idi. bunun akabinde yahudiler gerekli desteği alabilecek,kendi vaad edilmiş topraklarına yerleşebilecek ve "büyük israil'i" kurabileceklerdi. bir komplo teorisine göre 1.dünya savaşından çok vasat bir şekilde çıkmış almanyayı yeniden bir güc haline getirmek için büyük yahudi baronları , bankaları hitleri desteklemiş ve savaş için fonlar ayırmıştır. bunun sonrasında yahudilere koz vermek istendiği için, bir mağdur edebiyatı için hitlerin katliamları desteklenmiştir. daha sonrası zaten malum. kalan yahudilerin filistin bölgesine yerleştirilmesi daha doğrusu işgalci olarak yerleştirilmesi ve bugüne kadar devam eden süreçtir. şunu da hatılatmak isterim ki ; politikanın en büyük oyunlarından biri ilk önce bir düşman yaratmak, sonra o düşmanın sizi mağdur ettiğine inandırmak ve daha sonra kendi yarattığınız düşmanla savaşmaktır.
bu başlık altında verilmesi gereken ilk ve en önemli anektod; avrupanın kokain ihtiyacının yaklaşık %80 i Afganistanlı tacirler tarafından karşılanır. Peki bunda Türkiyenin rolü nedir?
Türkiye bize herzaman öğretildiği üzere köprü vazifesi görevindedir. bu durumda Türkiye Afganistan uyuşturucusunun avrupaya açılış kapısıdır. iranında burdaki rolü önemlidir. irandan gelen uyuşturucu turkiyenin Doğu bölgesinden yoluna devam eder. burda kilit rolde olan kısım Doğu ve güneydoğu Bölgesidir. bu bolgelerin türkiyede hiç huzur olmayan bölgeler olması tesadüfmudur? afganistanın dünyada savaşın en yoğun bolgelerden olması tesadüf müdür? tabikide değildir. ancak akıllara türkiye ile ilgili bir soru daha geliyor. Uyuşturucu sevkiyatından devlet kazanç elde ediyormu. şahsi görüşümce evet. yoksa doguda kumelenen örgütlerin 35 senedir hala var olmasını sadece dış mihraklarla açıklamak doğru olmayacaktır.
Ülkemizde sıkça rastlanan bir yüzsüzlük durumudur.
Seçim öncesinde halkın adeta her derdine vekil olan sözde vekillerin, seçildikten sonra hiç bir konuda uzlaşamayıp sadece kendi özlük hakları konusundaki oylamalarda uzlaşmalarıyla bu durum net bir şekilde sabitlenmistir.
hangi parti olursa olsun, hiç bir vekilin bu kadar hakka sahip olmasını tasvip etmiyorum. emekli olduktan ölene kadar devletten her türlü imtiyazı olan sözde vekillerimiz hicbir zaman halkın yanında olmamıstır.
türkiye parlementer sistem konusunda en cok imtiyaz taniyan ama en az verimi alan ulkedir diye dusunuyorum.
bu sebeptendir ki milletvekilleri aslında milleti temsil eden vekiller olmayı bir türlü becerememislerdir.
Halı saha maçlarında sık yaşanan durumdur. siz farketmezsiniz ama o küçük plastik parçalar tüm maç boyunca ayağınıza doluşur. ve maç bitip ayakkabınızı çantaya koydugunuzda o dökülen parçaları görürsünüz. eğer evinize döküldüyse toplaması çok zor ve sinir bozucudur.
Can yayınlarının yeni basmaya başladıgı seridir. boyutu bir pantalon cebine sığacak kadar küçüktür ve içeriği tam metindir. sayfa baskı yapısı olarak diger kitaplardan farklıdır.
ben şuan için şeker portakalı ve simyacıyi aldım okuması çok eğlenceli. siz kitap sever uludağ ahalisine öneririm. her yere götürebileceginiz boyutta olması muazzam.
25 ekim 1961 kupa galipleri şampiyonası maçıdır yani şimdiki adıyla şampiyonlar ligi maçidır. şu ana kadarki en farklı skordur. yani rekor beşiktaşta degildir.
goller; di Stefano x 3
puskas
gento x 2
luis del sol x 2
sanchez
beşiktaşta rekorun oldugunu dusunen arkadaşlarımız için acilmis bir baslıktır. rekor odense takımındadır.
öküz ve ayı denilebilecek insanların görgü kurallarına tamamen ters olayıdır. beyzbol sopasıyla dalınası, peşlerinden küfürler edilesi tiplerdir. yanında kadın varda "ıyyyğğ" nidaları hava da uçuşabilir.
Dizi yırtmaçlı pantolonu giyerken ayak parmaklarınızın , özelliklede baş parmağınızın oraya takılması durumudur. Yanlışlıkla çok yüklenirseniz pantolon komple yırtılabilir. Pantolona küfür etmenize, hışımla kaldırıp fırlatmanıza sebep olabilir.
Eğer soguk degilse yeteri kadar ılıksa, üzerinde saatlerce oturulabilecek, kitap okunabilecek, film izlenebilecek bir hacet giderme yeri olan klozetin verdiği rahatlıktan vazgeçememe durumudur.
Rus lider Josef Stalin 1920 li yıllarda, insan maymun karışımı bir asker ordu kurmak istemiş, bunun sebebi az yiyen az düşünen ama savaşan bir ırk yaratma düşüncesi ile dönemin tanınan bilim insanı ilya ivanov'a emir vermiştir.
Stalin bu çılgın planı ile şikayet etmeyecek, yeni nesil bir işçi sınıfı hem de asker sınıfı istiyordu.Hızla sanayileşen ülkenin böyle bir sınıfa ihtiyacı yüksekti.
Ivanov yarış atları için suni döllenme çiftlikleri kurmuş, hayal gücünün sınırları olmayan bir biyalog olarak ün salmıştı.Kendisine verilen yeni görev için batı Afrika'da şempanzeler üzerine ilk deneyleri için o günün parası 200 bin dolar harcadı.Ayrıca ordu için gerekecek gorillerin yetiştirilmesi için Stalin'nin doğum yeri olan Gürcistan'da bir tesisi inşa edildi.Ivanov Afrika'daki 3 dişi şempanzeyi insan spermi ile dölledi.Ivanova Afrikada deney yapmasının nedeni bu ateist düşüncelerini ve maymunları Afrika sistemlerinin kendi Kafkas köklerine göre başarı ihtimalinin daha yüksek olduğunu inanması idi.
Ivanovo döllediği şempanzeler daha gemideyken öldü ve otopsilerinden sonuç çıkmadı.Deney bütün kısmi ile başarısızlıkla sonuçlandı.Hatta Ivanov dişi maymun bulmak için Afrika'da bir ormanı yaktırdığı bilinir.Onlarca maymunu Gürcistan'daki tesise getirmiştir.Dönemin Sovyet gazeteleri ise yaklaşık 10 yıl süresince bu çabalara oldukça geniş yer ayırdı(1920-1930).Gazete haberlerine göre hem erkek hemde kadın birçok yoldaş bu deneylerde kendinden yararlanılması için başvuru yapmıştı.iddaa edildiği üzere bazıları maymunlarda cinsel münasebete girdikleri iddia edilmiştir fakat bu iddia net olarak ortaya çıkmamıştır.
Her ne kadar deney de başarısızlıkla sonuçlanılsada tesiste yapılan birçok hastalık deneyi sayesinde Sovyet askerlerinin savaşı süresince bulaşıcı birçok hastalığı atlattığı bilinmektedir.
Insanın yaradılışına aykırı olan bu deney zaten başarısız oluncağı belli olmasına rağmen hayata geçiren Ivanov, bu büyük başarısızlığının ardından sürgüne yollandı ve Kazakistan'da öldü.Bu deney ile ilgili gerçeklerde Gürcistan da boş bir araziye çocuk parkı inşa etmek isteyen yetkililerin binlerce maymun iskelet ile karşılaşması sonucu ortaya çıkmıştır...
Tam bir dramdır. Bütün arzuyu şehveti yok eden bir canavardır adeta. Aman evlerden ırak denilesi durumdur. "Başımıza gelmez inşallah." denen ve kahkahalarla süslenen ortam sohbeti yapar sizi.
Üşütmelerin en tehlikelisidir. Benim yaz kış vazgeçemediğim bir türlü kurtulamadığım durumdur. Ayağima ne giysem çözüm olmuyor. Siz nasıl babet çorap giyiyorsunuz anlamıyorum?
Beni hep merağa boğan muhakkak cevap bulmam gereken bir konudur. Ben inamılmaz derecede çok üşüyorum. Hanımlarımız karda kıyamette, yağmur da çamurda etek giymekten geri durmuyorlar. Üşümüyormusunuz hanımlar çok merak ediyorum bana açıklayın.