genç hukukçular için güzel bir deneyim olan, düzenlenmesinde son derece yarar bulunan öğretici bir hukuk yarışmasıdır.
söz konusu yarışmalara yakın tarihten bir örnek vermek gerekirse:
2014 yılı için ceza hukuku alanında, istanbul barosu tarafından düzenlenen "farazi dava yarışması" iki aşamaydı, yazılı ve sözlü olmak üzere. yazılı aşama bakımından baro tarafından olay metni verildi bunun üzerine katılanlardan bir iddia dilekçesi bir de savunma dilekçesi yazmaları istendi.(bu arada stajyer avukat, hakim veya savcılar ya da hukuk fakültesi öğrencileri katılabiliyordu bu yarışmaya) yazılı aşamaya tam 69 takım katıldı ve bunlardan yalnızca 8'i sözlü aşamaya kalmaya hak kazandı. sözlü aşama ise 10-11 mayıs tarihlerinde çağlayan adliyesinde gerçekleştirildi.
sözlü aşamanın birincisi istanbul üniversitesi hukuk fakültesi öğrencileri oldu.(ki bence hak etmemişlerdi, sunum bakımından çok lakayt bir havaları vardı, bilgileri yetersizdi gevelediler bazı yerlerde, hataları vardı. ikinci olan takım daha ciddiydi.)
ikinci olan takım ise marmara üniversitesi hukuk fakültesini temsil eden öğrenciler oldu. iyi bir gruptu, hukuki bilgileri yerindeydi, sunumları oldukça iyiydi fakat sanırım son anda jüri tarafndan sorulan sorularda karşı takım bir nebze öne çıktı, bu arada az sonra jüriyi de sayacağım, 6 puan farkla ikinci oldular ama herkesin sempatisini kazandılar, tebrik ediyorum kendilerini.
üçüncü takım ise ankara barosunu temsil eden stajyer avukatlar, genç hukukçularımızdı. bu grubu izleme şansı bulamadım ne yazık ki.
sözlü aşamaya kalıp elenen diğer takımlar ise denizli barosu, izmir barosunu... temsilen katılan takımlardı.
şimdiii sözlü aşama jürisini sayarsak: Yargıtay 4. Ceza Dairesi Üyesi Doç. Dr. ibrahim Şahbaz, Hâkim ipek Zamanis, istanbul Cumhuriyet Savcısı Hacı Hasan Bölükbaşı, Prof. Dr. Serap Keskin Kiziroğlu ve Av. Mehmet ipek. (kısacası çok esaslı bir jüri vardı, baroyu da ayrıca tebrik etmek lazım organızasyon güzeldi.)
seneye tekrar etmesi dileğiyle...
Yaşlı istismarı genel olarak, yaşlı bireyin sağlık veya iyilik halini tehdit eden veya zarar veren herhangi bir davranış şeklinde tanımlanmaktadır.
Yaşlı istismarı genelde istismar edenin aktif bir hareketiyle oluşmaktadır. Örneğin, yaşlının dövülmesi, hakaret edilmesi vb. Bunun dışında istismar bazen istismar edenin pasif kalması ile de meydana gelebilmektedir. Örneğin, yaşlının bakım ihtiyaçlarını karşılamamak.
yaşlıya yönelik gerçekleştirilen istismar, fiziksel, cinsel, psikolojik ya da ekonomik istismar olabilir. örneğin, Yaşlı ile beraber yaşayan, yaşlıya bakmakla yükümlü kişilerin aradaki güveni kullanarak, yaşlının malvarlığını çalması veya istismar eden tarafından, yaşlı kişinin, para veya ekonomik değer ifade eden malının rızasına aykırı olarak kullanılması ekonomik istismar olarak değerlendirilebilir.
Bunun dışında yaşlıların ekonomik bir menfaat elde etmek için başkaları tarafından kullanılmasını (dilencilik yaptırılması) da ekonomik istismar kapsamında değerlendirmek mümkündür.
Anayasa Mahkemesi'nin 07.01.2014 tarihinde resmi gazetede yayınlanan kararına göre evli kadınlarımız, evlenmeden önce taşıdıkları kızlık soyadlarını evlendikten sonra da tek başına kullanabilecekler. yabancı ülkelerde bu sistem vardı zaten. ayrıca geçmiş senelerde türkiye'den Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne bu yönde yapılan başvurular sonucunda mahkeme ihlalin gerçekleştiğine hükmediyordu, ancak yine de türkiye'nin toplumsal yapısı gerekçe gösterilerek soyadında ataerkil dönem sürdürülmekteydi.
bu karar ile ilk akla gelen evlilik içi doğan çocuğun soyadının hangisi olacağı mevzusu tabi ki. eşlerin bir aile soyadı seçip onu kullanmalarının adil olduğunu düşünen bir kitle var, mantıklıdır. ancak türkiye'de bunu uygulamak neredeyse imkansız çünkü hiçbir türk erkeği aile soyadı olarak eşinin kızlık soyadını kullanmak istemez, buna razı gelmez. diğer bir görüş de çocuğun babanın soyadını kullanmaya devam etmesi yönünde. ancak bu da evli kadınların ayaklanmasına sebep olabilir. çocuğum neden benim soyadımı taşıyamıyor diye... durum biraz karışık.
not: bu yönde açılmış bir başlık aradım lakin bulamadım, tartışmaya açılmamış olması şaşırtıcı.
Screen junkies yapımı, popüler dizi ve filmlerde ancak izlenince fark edilebilen ayrıntılar kullanılarak yeni baştan oluşturulan tanıtımlar . Orijinallerine göre çok daha gerçekçi bu trailerlar. Filmleri acımasızca eleştirirken bir taraftan da insanı gülmekten kırıp geçirmeyi başarıyorlar.