müterake dönemi aydınlarını anlattığı "esir şehir"üçlemesinin ilk kitabıdır.birinci dünya savaşı sırasında istanbuldaki sivil aydınların durumunu konu edinir.
Genellikle günlük hayattan konuları komedi tarzında anlatan tiyatro eserleri kaleme almıştır.eserleri:bir kavuk devrildi,istanbul efendisi,fermanlı deli hazretleri,aynaroz kadısı.
Tutkular arasında uygun bir denge kurdunuz mu,hiçbir şeyden korkmayın.Çünkü umut korkuyla,şerefini koruma isteği yaşama sevgisiyle,eğlence eğilimi sağlık kaygısıyla dengelenirse ortada ne çapkın kalır ne cüretkar ne de korkak.
Bi gece sayfalar arasına yığılmak üzere iken radyoda duyduğum,kimin söylediğini öğrenmek istediğim,bilmemdir öylemi bana müthiş gelmiş "sergüzeşt"adlı parçanın sahipleri.
Genelde yorgunluk,uykusuzlukla tetiklenir.Bazen başıma çok sıklıkla geldiğinden üstünkörü bir araştırma yapmıştım.Beynin sağ ve sol lobunun orantısız çalışmasından gerçekleştiğine dair bir sonuç çıkmıştı.
albümleri kaldırdım,dönmedi gidenlerim
ama ummuştum
bir dilek gibi ezberlemiştim içimde yerleşen ötekinin şiirini
zamanın tılsımı yok artık
kader ve keder değişti elinde mahkumun..
gelibolunun ayazı serttir.egeden hiç beklenmeyecek kadar hırçındır,insafsızdır.uğultulu seslerle ürkütücü bir hikaye anlatarak dolaşan rüzgar insanı döver,hırpalar.az buçuk memleketimdir.
Tüketim kültürü,şiiri az çok dışlamıştır.Televizyon,sinema,gazete gibi kitle iletişim araçlarının doğurduğu bu kültür,şiirin okur yitirmesine yol açmıştır.Aslında bu bir süzgeçtir de böylelikle yalnızca şiirin sahte okurları yitip gitmiş.Gerçek okurları korumuştur.Şiirin geleceğinden kaygım yok.Şiir,okurunu daha önce bulmuştu,bulmuştur,bulacaktır.
-Ali,Necla'yı yüzüstü bırakıvermiş.
-Tabii ya napıcaktı ya.Çocuğu söğüşleye söğüşleye bıktırdı.
-Neysem ne işte..
gibi dedikolu içerikli sohbetlerde bir konuya tam vakıf olamadığını anlayınca söylenilen kelime öbeği.