yıllar önce yönettiği bir beşiktaş-fenerbahçe maçında çalmadığı penaltı pozisyonunu yorumlarken kendisi için kullandığı ifadedir. ahmet çakar'ın best of'larındandır.
inönü'de oynanan mücadeleden sonra beşiktaşımızın ne yapıp edip bu turu geçeceği belliydi. istanbul'da yediğimiz farka rağmen sahaya baktığımızda görünen yıldızlar 'bu iş tamam' dedirtti taraftara. aynı tehlikeyi uefa yönetimi de görmüş olacak ki maça beşiktaşımızı biçmek için görevlendirilmiş bu fransızı atayarak 4 tane daha yememize sebep oldular.
mete düren göreve! demirören göreve! serdar adalı göreve! kimse beşiktaşımızı futbol dışı unsurlarla ezemez! hemen bir basın açıklaması yapılıp gerçekler ortaya çıkarılmalı. ve bu alçak fransızın hakemlik kariyeri bitirilmeli!
her hafta belirlenerek kucaklarda saçının okşanması gereken beşiktaşlıdır.
misal birkaç haftadır mete düren bu alanda rakipsiz olduğunu adeta haykırırken araya giren serdar adalı ve yıldırım demirören mete bey'e yalnız olmadığını hatırlatmış, yeri geldiğinde bazı gazete yazarları bu yarışmada ben de varım demiş, taraftar zaten her zaman bu uğurda canını dişine takmıştır. alman bernd schuster de durur mu? o da beşiktaşın hakkını yiyorlar abi diyerek bu kervana katılmış ve yürekleri burkmuştur.
ancak bu sıfata en çok yakışacak kişi kanımca mete düren'dir. maçlardan sonra atkısını bir tur boynuna sarıp yana devirdiği saçları ve dolu gözleriyle ''hakkımızı yiyorlar'' diye ağlarken o sevimli hali insan olan herkesin sempatisini ve yakınlığını kazanmakta, yağmur altında ıslanan bir kedi yavrusuna duyulan koşulsuz sevgiyi yüreklere hatırlatmaktadır.
hakem diye ağlarken sık sık tekrarlanmış bir yıldırım demirören repliği.
efendim şimdi şöyle ki guti doktor kararıyla futbolu bırakmadan birkaç sene önce beşiktaş'a geldi diye bütün ispanya neredeyse barcelona'yı bırakıp bu takımı izliyormuş, hakemlerin falan bu takımı biçmeye ne hakkı varmış. keza portekizin bütün önde gelen apaçilerini takip eden portekiz halkına, hilbert için karısından ayrılıp ayrı eve çıkarak beşiktaş'ı izleyen almanlara, hatta bobo ve nobre'yi izlemek için çatıya çıkarak anteni turksat'a çeviren pele'ye ayıp oluyormuş.
dünya beşiktaş'ı takip ediyor ve yıldırım demirören'le hepimiz gurur duyuyoruz. sağolasın başkan.
sadri bey efendi adam, espirili adam, dindar adam, şöyle adam böyle adam...
bu -sözde- adam, senelerce ekmeğini yediği fenerbahçe kulübüne karşı dizleri titreyek çıktığı bir maçta hatalı bir pas verdi diye volkan babacan'a maç sattı diyebilecek karakterde bir 'adam'dır. 'allah' denildiğinde yanında söz söyletmeyen bu müslüman, volkan babacan gibi kalecilik yetenekleri sınırlı olup ekmeğini kazanmak için istanbul'u bırakarak kayseri'de forma savaşı veren birine attığı şerefsiz bir iftira ile ortalıkta erkek adam diye gezecekse gezsindir, ama lütfen önünde iki parmak yarak taşayan her canlıya erkek diyenlerin mahallesinde gezsindir.
yazıklar olsun sana da, seni o kulübe başkan yapanlara da. bu yazılanlara verilecek oyların ne kadar sikimde olduğunu bu sözlüğü biraz okuyan biriyseniz elbette tahmin edersiniz, ben de yerin dibine sokulacak bu entryi okurken bir an için volkan babacan'ın yerine kendinizi koymanızı öneririm.
edit: fenerbahçe'nin eski kalecisini kaleye koyan kişi de trabzonspor'un eski forveti şota'ydı dimi sadri? dimi benim ahlaklı sadri'm?
son günlerde adada yaşanan gelişmelerin ardından şahsen geçtiğim özet. yoksa mısır'dan girip avrupa birliği baskısından çıkar, arap yarımadasında yakın gelecekte yaşanacaklara karşı amerika'nın stratejik hamlesine falan bağlarım, baş ağrısı olur hepimize. gerenk yok.
sevgililer gününe denk gelen süper toto süper lig 21. haftasının kapanış mücadelesi. saat 20:00de başlayacak olup şüphesiz ki lig tv'den yayınlanacaktır.
zirveden kopmamak bir yana, o gün saracoğlu'nda olacak fenerbahçeliler için bu maç anlamlıdır, özeldir. en sevdiklerimizden yenilecek küfürler, küslükler göze alınacak, sevgililer gününde sevgililerin en güzeli olan sarı-lacivert doyasıya yaşanacak. 'aşk'ın nasıl bir şey olduğunu 30 ocak 2010 fenerbahçe-trabzonspor maçında cümle alemin gördüğü gibi havanın eksi derecelerde gezdiği bir şubat ayazında bütün türkiye bir kez daha 'aşkı' seyredecektir.
galatasaray teknik direktörü hagi'nin bursaspor maçından sonraki söylemidir.
oysa her yanı cennet vatanımızın tabii su kaynaklarından el değmeden üretilen soda, gerek mideye gerekse sindirim sisteminin diğer organlarına müthiş bir etkide bulunarak hazmın kolaylaşmasını sağlayabilir. bu etkiyle daha ferah bir bünyeye sahip olacak hagi kişisinin bursaspor mağlubiyetine daha ılımlı bakacağı apaçık ortadadır.
bu arada bursa'dan gol haberi mi var? 2-2 mi? 2-2 ! 2-2 !
21 ocak'ta vizyonda olacağı duyurulan absürd komedi. eğer sadece bir fragman filmi değilse şüphesiz ki buralar entry dolacak, ''şafak sezer'siz de oluyormuş lan'' denecek.
edit: vizyona girdi, dünyanın gelmiş geçmiş en kötü 2. filmi. verilen paraya gerçekten yazık denecek türden, allah belanızı versin emi.
fenerbahçeliler için söylemesi destek nezaketi değil 'gereklilik' olan ifade.
malum seyrantepe protestosunun ardından olanları uzun uzadıya anlatıp database i gereksiz sikecek değilim.
sevgili padişahım, sen kimin parasıyla kime stad yaptın bir daha anlatır mısın bize? sevgili devletlüm, şimdilerde taraftarını eleştirip camiasına laf attığın bu takım avrupa şampiyonu olduğu gece arada kaynatılan zamlardan ne kazandı bu devlet? afyona çevrilmiş bir rekabetten kim nemalandı 50 yıldır? sen şimdi seni ıslıklayan bu taraftarı mı çapulcu yerine koyuyorsun padişah hazretleri? senin türkçe bilmeyen toki başkanın aynı mekanda 50 bin taraftarın sevgilisi olduğu bir kulübün yönetimine hakaretler ettiğinde padişahım çok yaşa mı diyeceklerdi? sen bu koca camiayı mazlum kalıbına koyup adeta dalga geçer gibi tehdit ettiğinde mi seveceklerdi seni? sevilmek bu kadar önemli miydi padişahım; sevilmediğini anlayınca senelerdir ekmeğini yediğin sektörün en büyüklerinden birine bu muameleyi etmek mi rahatlattı seni?
ne fenerbahçeliliği, ne siyasi tarafı... tribünde son parasıyla aldığı biletle hakaret etmeden protesto hakkını kullanan galatasaraylı kardeşimin tırnağı değilsin. o dostlarımın aciz yöneticilerinin veremediği ağız payını sadece galatasaraylı değil, futbolu seven herkes vermelidir; kafası psikopat fanatizmin esaretinden bir saniye ayrı çalışabiliyorsa eğer.
galatasaray'ın tek kuruşu yok öyle mi? bu kulübün memlekete kattığı katma değeri hesaplayacak bir bürokratın olmadığını gayet iyi biliyoruz, sana kızmıyoruz padişahım. bizim sözümüz üzüm gibi ezildikçe şarabını daha bol veren halkımızadır.
ne mutlu tepkisini özgürce gösteren galatasaray taraftarına, ne mutlu bizzat başkanı tarafından afaroz edilme hadsizliğiyle karşılaşmasına rağmen alayına gider yapan aslan parçalarına, ne mutlu size.
galatasaraylı dostlarım, bugün sizin armanızın peşindeyiz!
bizzat toki başkanı tarafından üst kullanım bedelini ödeyemediği için ali sami yen stadı'ndaki kiracılık hakkını bile hukuken kaybetmiş galatasaray için yanılgı olmayandır.