evet ulan benim.
çok duygusalım yalan yok.
lakin ciddiyet gerektiğinde, tüm hücrelerimle konuya çok sert şekilde yaklaşabilme yetisine de sahibim.
sonuç olarak sizin için pek duygusal olmayan şeyler bizim için apayrı hisler uyandırabiliyor.
ama kavga olsa şerefsizim en önden ben giderim.
sanırım ben köpek balığıyım.
hem osmanlı hem de türkiye tarihine isimleri kazınmış komutanları, neden karşı karşıya çarpıştırmaya çalışıyorsunuz anlam veremiyorum. ulan birisi fatih sultan mehmet han hakkında detaya giremiyorum. gerçekten başaramadığı işi yok adamın.
diğer yandan atatürk ülkenin en çöküş zamanında, kurtuluş savaşında komutanlık yapmış kişi.
ve şuan burda olmamızda pay sağlayan kişiler arasında.
adamların kemiklerini sızlattığınız yeter.
neyin kafasındasınız? arkalarından sadece dua ve teşekkür etmek gelir elimizden.
dobra olması gerçekten bir kızın dobra olması kadar daha iyi bir şey olamaz lakin.
dobra olmanın da belirli kuralları vardır;
tamam için dışın bir eyvallah ama her ağzına geleni söyleme hakkın var sanıyorsan, yanlıyorsun.
insanların yanlışlarını tespit etme kabiliyetin yüksek iyi güzel. ama bu sana insanları küçük düşürme hakkı vermiyor.
gibi gibi bir sürü neden. şimdi diyceksiniz ulan bunun azgınlıkla ne alakası var?
dobra olan kişilik içine kapanık değildir. yaşamak istediklerini veya yaşıyacaklarını aklına geldiği anda hemen oracıkta yapıvermek ister.
bu durumda bir kızın sekse düşkünlüğünü sosyal ortamlarda özgürce ifade etme şansı verir.
şahsen soracak olursanız. bir kızın ağzına gelen herşeyi söylemesi, ağzına gelen herşeyi almasıyla eşdeğerdir.
ateist kızın müslüman erkekle birlikte olduğuna şahit oldum.
çünkü ateist kızlar erkekler kadar sınır koymuyor.
lakin bu devrin ateistlerini bildiğim kadarıyla fazla müslüman karşıtılar.
mümkün olabilir mi lan bu?
ölümü göz önüne alıcak kadar büyük günah işlemedim.
yada ne bileyim öyle bir travma yaşıyacak kadar kötü zamanlarım geçmedi.
merak ediyorum gerçekten hayatınızdan vazgeçtiğiniz anlar oldumu?
bugün yaşadığım durumdur.
staj günümdeyim ve en rahat sözlük kullandığım vakitlerdendir. sabah öyle bakıp çıktım.
yaklaşık 3 saattir doğru düzgün bir entry girmek için çabalıyorum. başaramıyorum.
arkadaş ne kadar saçma başlıklar açılmaya başladı sözlükte. ''siyaset, din, saçma sapan haberler''.
ne biliyim bilgi alışverişi yapalım diyorum. zaten az buçuk olan genel kültürümüzü faydalandıralım diyorum.
olmuyor arkadaş. mümkünse birbirimize kin duymamızı empoze ettirmeyen başlıklar açalım.
yoksa gerçekten leş bir yer olucak burası.
mesaj attıktan sonra cevap gelmeyince, işi vardır yaa kesin diyerek kendi teselli etme durumudur.
ulan zaten kızın işi olsa whatsapp'da ne işi olur. siktir git başkasını kandır. millete f1 pilotunun km hızına eş değer'de cevap verirken. sana neden koala taklidi yapsın.
benimdir. 12 yaşlarındayken her boka ağladığımın kanıtıdır.
ağladıktan sonra neden ağladığımı tekrar düşününce bir daha ağladığımdır.
ve biraz saf olmamdan kaynaklanan filmlerde ölüm v.b gerçekten iyi oynanan sahnelerde fazla empati kurarak gözlerimin dolmasıdır.
insanların yanında kendimi ne kadar güçlü göstereye çalışssamda, zorlansam da. evde veya yalnız kaldığımda derin düşünceler içerisinde kendimi çok güçsüz hissettiğim zamanlar oluyor. lakin ne kadar duygsal olsamda, ani parlamalarım her şeyi terslemem burcum ile her zaman çelişki içerisinde kalmıştır.
açıkçası ben normal muhabbet ederken, işi hep sonrasında halledilcek mevzulara yönlendiriyorum.
sonra haberleşiriz dediğim an, senin bende telefon numaran yoktu galiba diyerek orda son noktayı koyuyorum.
her zaman işe yaramıştır namussuz.
Bu zamana kadar hayalimde hep aşcı olmak vardı.
Eniştemi idol olarak görüp onun yaptıklarını yapmaya çalışırdım hep. Hızlı şekilde salata doğramaya çalışıp parmağımı kaç kez kestim hatırlamıyorum.
Ama gelin görün ki. Geçen yaz gittiğim mutfak'ta aradığım mesleğin bu olmadığını ve iş arkadaşlarım sağolsun beni bu meslekten soğutmak için ellerinden geleni yaptılar. Mutfağın ne kadar zor olduğunu çalışmadan öğrenemezsiniz.
Şimdi ise okuduğum bölümde ilerlemek istiyorum. Muhasebe stajı görüyorum. insanların dırdırı yok sıcak yok iş tehlikesi yok. her işin belirli sıkıntıları var onun da farkındayım ama. insan umduğunu beklediği gibi bulamayınca olaylar sarpa sarıyor.. şimdi hayalim olmayan sadece okudum diyebilmek için girdiğim meslekte devam ediyorum. işler daha ne kadar boka sarar onu ilerleyen zamanlarda görücem, sevgiler.
ulan dünyaya geldiğimden beri kavgalarda, soygunlarda v.b her bokta karşıma çıktı.
ama ne hikmetse ne işe yaradığını ve ne için üretildiğinden bir gram haberim yok.
bugün sınıfta yaşadığım durumdur.
elinde ki iphone 7 yi yüzümüze doğrultarak siz varoşsunuz dedikten sonra, anırarak orgazm yaşayan insan.
aslında elindeki iphone ile çelişkili olarak orgazm yaşatmak isterdim ama, sınıf ortamı müsait değil.
kendisi sınıf arkadaşım olur.
kısaca özetliyim. ilk ben ona aşık oldum ve reddedildim. uzun süre yüzüne bile bakmadım sınıfta. arayı baya bir soğuttum.
gel zaman git zaman derken arkadaşıyla yanıma geldiler öyle muhabbet ediyoruz. arkadaşı hala x' e aşık mısın diye sordu.
tabiki hayır dedim. bozuldu baya bir herhalde deliler gibi seviyorum hala felan diyceğimi sandı. diğer gün whatsapp sınıf grubunda muhabbet ediyoruz. çok boş boğazlık ettiğmizi anladık, farklı bir grup açtık sadece üçümüz. x bana sordu hala bana aşık mısın diye.
sikip attığın duygularımdan bahsediyorsan hayır dedim. ozaman bana tekrar aşık ol diye karşılık verdi. konu böyle devam etti.
ve şimdi dediğim gibi kızın erkek çevresi benim erkek çevremden çok ve fazla samimiler. bende kıskanç ve böyle durumlara gelemeyen birisiyim. günlerdir düşünüyorum bir çıkar yol bulamadım. ne bok yiycem bende bilmiyorum.
orta okul 6-8. sınıf arası. böyle bir dönem olamaz ya, hayatımın en atraksyonlu günlerini geçirmiştim.
en samimi arkadaşlarım, hocalarla olan samimi diyologlar, birbirmizi gerçekten tanıdığımız için iyisiyle kötüsüyle anlaşırdık. şimdi lise sondayım o zamanları gerçekten özlüyorum. şimdi herkes karı kız peşinde, onu bunu ayarlıycam diye arkadaşlarını satanlar mı dersiniz, yoksa sırf kızı ayarlamak için karakter güncellemesi yapan mı.
gerçekten saçma sapan işler içinde giden hayatın bir parçası olmak çok zor amk.
bu günler geçtikten sonra inşallah ilerki dönemlerde lise zamanımı çok özledim, diyecek kadar kötü günler yaşamam.
bindiğimiz uçağın kaza yapma ihtimali 11 milyonda 1 olduğunu biliyorum.
bildiğim kadarıyla yurtdışında dublörlük yapan kişiler, kimin adına sahne aldığına göre değişkenlik gösteren sağlam paralar kaldırıyorken. türkiyede ise kimin için sahne aldığınız değil, oyunun ne kadar riskli olmasına göre değişkenlik gösteriyor diye biliyorum. türkiyedeki fiyatlarda pek dudak uçuklatıcağını söyleyemem.
ülkenin geldiği son durum bu. para nerdeyse bizim insanımız orda şaka bir yana benim arkadaşlarım gay olmayı bile düşündü. geçen gün okuldan çıktık yürüyoruz öyle eve doğru, bizim sınıftan bir çocuk var pasif gay. dedi işte geçen gün club'e gittik adamların nasıl parasını yiyorum görmeniz lazım 2 loca açtırdık 3 er bin'den 6 bin sonra eve geçtik orda viskiler felan derken sabah zor okula geldim tarzında bir konuşma yaptı. bizim arkadaşlarda boş durur mu gay nasıl olunuyor kanka taktik versene felan taşşak geçtiler. ardından ciddi ciddi düşündüler aslında iyi para aq diye. dedim vay amk ne hale geldik. şaka bir yana şu amınakodugumun kapitalizm'i yüzünden güzelim hatunlar orospu gencecik çocuklar yalan oluyor. gerçekten acınası bir durum.
''ama arkadaş olarak''. işte orda ona karşı olan sevgimin yanı sıra tüm umutlarımın saniyeler içerisinde atmosfere karışarak, çektiğim her nefeste boğazımın düğümlenmesine sebep olmuştur.
bir keresinde kızın bana değer verip vermediğini test etmek için kantinde borç para istemiştim su almak için.
valla lazım veremem demişti. eğer gurur yapmazsan koçum bu tarz basit yollarla kızın seni umursayıp umursamadığını anlayabilirsin.
belkide gerçekten lazımdı. 50 kuruş lan ne lazımı amk.