ssg'nin sözlükten umudunu kesip kaçması/terk-i memleket etmesi,
ispiyon butonunun-sisteminin kaldırılması, işin ticarete dökülmesi,
yazarların özel mesaj ve entryler aracılığıyla birbirlerine çok ağır küfür ve hakaretler etmelerine göz yumulması
ve bu konuda sözlüğe şikayet kabul edilmemesi, şikayet mercii olarak mahkemelerin gösterilmesi,
dolayısıyla öz denetimin yok olması
ve deeeee formatın agzina sıçılması,
yani ki bütün bu dinamitlerin ekşi sözlüğün temellerine ve tüm ana kolonlarına yerleştirilip patlatılması ve sözlüğün yerle bir edilmesi sonucunda oluşan enkazın tarifidir lan bu...
tdk'da ya da ekşi'de bulunmaz, bu saygısız'ın kıymetini bilin!
edebiyat dergilerindeki güzel yazı ve röportajlarından tanıdığımız, editör şeyma subaşı yönetiminde 'edebiyat duyargalı' yetkin bir ekip tarafından çıkarılan 3 aylık edebiyat dergisi. nisan 2016'da raflarda yerini aldı.
aynı zamanda istanbul 29 mayıs üniversitesi kütüphanesi’nde ve isam’da ve en merkezi kitabevlerinde...
bûtimar edebiyat dergisi yayın hayatına, bahar 2016 tarihli ilk sayısı ile başladı.
üç ayda bir yayınlanacak olan dergide kimler yok ki;
“editörden” isimli giriş yazısında şeyma subaşı’nın heyecanı açıkça belli olurken, aynı zamanda gökhan özcan’ın arka kapaktaki yazısı dergi ekibinin düşünceleri hakkında fikir veriyor. derginin genel yayın yönetmenliğini ise ayşe sadiye doymuş üstleniyor.
ismail canbulat’ın “büyük halamın tahta bavulu” isimli hikâyesiyle açılan dergide, hale eştürk, ”sabırsız akıl kalpsiz düşünür, düş ise akla kalbi düşürür”, ayşe sadiye doymuş “hızır(a.s)’ın deldiği gemiler” ve şeyma subaşı “insanlık öldü mü?” adlı hikâyeleriyle katkıda bulunuyorlar.
derginin ilk sayısında en çok dikkat çeken bölüm,
şeyma subaşı’nın türk hikâyeciliğinin önemli ve usta ismi mustafa kutlu ile gerçekleştirdiği söyleşi ve kutlu’nun ya tahammül ya sefer adlı eseri ile alakalı hazırlanan dosya. dosya konusuna ise yunus emre tozal, cahit çollak ve yine şeyma subaşı katkı sağlamış.
kutlu’nun portre çizimi zehra kaki’ye, derginin dikkat çekici tasarımı ise rümeysa temiz’e ait. m. ahmet demir de dergide “sınırları kaldırmak” adlı çizgisiyle yer alıyor.
mustafa kutlu’nun söyleşideki ifadelerinin türk edebiyatında anlamlı bir yerde duracağını ümit eden ve buna gönülden inanan dergi ekibi, sinema ile alakalı da bir bölüm düşünmüş.
rüstem batum'un lakabı haline gelmiş, belirtili isim tamlaması sıfat.*
rüstem, bir programının jeneriğinde inek beynini tokatlıyordu. hani, "bu program zihin açıcıdır, çok akıllıdır, esprilidir" imasıyla.. (ama maalesef çok kötü ve uyuz bir proğramdı o ayrı!)
bir alıntı:
"Ekranda dikkatimi çeken bir diğer tip de Rüstem Batum adlı tip oldu. Geçmişte ucuz magazin programları yapan, manken ve üçüncü sınıf sanatçı adı altındaki kadın konuklarına yılışık yılışık hareketler yapan, ciğerciden aldığı inek beynini, stüdyoya getirip, eliyle tokatlayan ve programını da "beyin tokatlayan program" olarak tanıtan, 3-5 program sonra da televizyon tarihinin kara sayfalarına gömülen Rüstem Batum...."
kırıp dökmekle işleri olmayan, kültürlü, seviyeli, münevver yazarlar, sanatçılar ve bilim adamlarıdır genelde....
sözlerini; çoğu kez yüksek sesle ve kimsenin kıçını yalamadan, açıkça, mertçe, biraz da sertçe söylerler!!!
Anarşist felsefeler arasında hatırı sayılır bir çeşitlilik vardır. Şiddetin anarşizmdeki yeri, ne tür bir ekonomik sistemin olması gerektiği, çevre ve endüstriyalizm hakkında sorular ve diğer hareketlerde anarşistlerin rolleri gibi farklı alanlarda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Anarşist akımlar bu nedenlerle birbirlerinden çok farklı ve hatta karşı olabilirler.
* Boris Vian
* Peter Alexeyevich Kropotkin
* Emma Goldman
* Max Stirner
* Mihail Bakunin
* Ursula K Le Guin
* Michel Foucault
* Daniel Guérin
* Unabomber
* Rudolf Rocker
* Nestor Makhno
* Buenaventura Durruti
* Murray Bookchin
* George Woodcock
* Peter Grimes
* Errico Malatesta
* Emile Armand
* Oscar Wilde
* John Zerzan
* Pierre-Joseph Proudhon
* William Godwin
* Alexander Berkman
* Joseph Déjacque
* Pablo Picasso
* Noam Chomsky
* Louise Michel
* Franz Kafka
zamanında ünye'de efsane olmuş, şimdi kapanmış bir gazoz markası... son sahibi muharrem canbulat'tı.. ünye'nin en ünlü şahsiyetleri bile o fabrikada çalışmışlardır...
Filmleri - Yönetmen (9 Film)
iki Aile 2006
Rüzgarlı Bahçe 2005
Aynalar 2004
Kasabanın incisi 2003
Ekmek Teknesi 2002
Deli Yürek 1999
Sıcak Saatler 1998
Kralın Hayatı 1996
Gurbetçiler 1996
yıldız üniversitesi oyuncuları (yüo), istanbul belediyesi şehir tiyatroları(ibşt)(ÇOOOK AMA ÇOOK KÖTÜ BiR YORUMDU VE OYUNUN iÇiNE EDiLMiŞTi "ÇAĞDAŞLAŞtıracağım" diye, yazık!!) ve daha bir çok tiyatro tarafından oynanmıştır. fransız devrimi'ndeki yozlaşmayı,devrimi yapanların, yıktıkları rejimin "rehavetine" ve "güç hastalığına" kendilerin de kapıldığını, "devrimin kendi çocuklarını nasıl yediğini" anlatır.
"Fransız Terörünün Dramatik Bir Tablosu"; ikinci başlığıyla basılan oyun, Büchner'in yaşarken yayınlanmış tek edebi eseridir. Büchner'in en çok üzerinde durduğu konu 1789 Fransız Devrimiydi. Devrimin incelemeleri Büchner'in siyasi görüşünü belirginleştirdi.
1833 yılında nişanlısına yazdığı mektupta Büchner şöyle diyor: "Devrimin tarihini inceledim, tarihin yazgısı altında ezildiğimi hissettim. insan doğasında korkunç bir aynılık, insan halinde karşı konulmaz bir güç görüyorum. Hem herkese bahşedilen hem de hiç kimseye verilmeyen bir güç. Birey dalgalar üzerinde sürüklenen bir köpükten başka bir şey değil. Büyüklük yalnızca bir rastlantı, dehanın egemenliği ise bir kukla oyunu. Çelikten bir yasaya karşı girişilen saçma sapan bir mücadele.. Artık tarihin tören atlarına ve seyirci kalabalıklarına ezilmek istemiyorum."
Büchner'in tiyatrosundaki öz, felsefe kavramlarından gelmekte ve toplum bilincine dayanmaktadır. Büchner tiyatroya olan bu yaklaşım tarzıyla kendinden sonraki tiyatro adamlarının da kendi özlerini bulmalarında etkili olmuştur.
Jerzy Grotowski'nin tiyatro estetiği ile ortaya çıkan tiyatro anlayışı.
Grotowski, önce 1959'da Opole'de sonra da Wroclaw'da kurduğu tiyatro işlediğinde, Stanislavski, Meyerhold, Artaud, Laban ve Decroux'nun çalışmalarından da yararlanarak yeni bir estetik geliştirmiştir. Bu estetiği ortaya çıkarmadan bilinen tekniklere eklemeler yapmıştır.
Tiyatronun temel öğelerinin oyuncuyla seyirci olduğunu belirterek, tiyatronun tüm öteki öğelerinden arınması gerektiğini söyleyerek bir oyuncu tiyatrosu ortaya çıkarmıştır.
Oyuncunun gereksiz öğelerden temizlenip arınması ve kendinde olan gereksiz şeyleri eksiltmesiyle 'kutsal oyuncu' aşamasına çıkacağını savunmuştur. Tiyatronun oyuncu ve seyirci dışında, tüm öteki öğelerden arınmasından dolayı da kendi anlayışındaki tiyatroya 'yoksul tiyatro' adını vermiştir.
Bu anlayıştaki tiyatro, 'ideogramlar', 'insan edimlerinin iskelet biçimleri'ne dayanır ve gösterge dilini kullanır.
Esirmeye dayalı bir metafizik tiyatro biçimi olarak yalnızca az sayıda entelektüel seyirciye gösteriler düzenleyen
Grotowski, oyunculuk uygulayımına olumlu şeyler eklemiş, ama estetiği çok sınırlı bir seyirciye yöneldiğinden ilginç bir evre olarak kalmıştır.
Ancak bu tiyatro, Avrupa ile ABD'de birçok genç tiyatro topluluğunu ve tiyatro adamını etkilemiştir.
yani, bir seslendirme stüdyosunda, teknik imkanlar kullanılarak,
tiyatro ya da profesyonel seslendirme sanatçılarının;
yabancı ya da yerli filmlerdeki karakterlerin orjinal sesleri yerine filmin diyaloglarını konuşmaları...
senkron'un tutması, yani dudak hareketlerinin kelimelere oturması çok çok mühimdir.
2000'li yılların yükselen ülkesi Kore'nin yükselen sinemasıdır.
kendi köklerinden kopmadan, evrensel olabilmenin güzelliğine ulaşmış ülke sinemasıdır.
biliyor musunuz? geçen sene güney kore'de sinema filmlerine gişelerde kesilen bilet sayısı kore'nin nüfusundan fazlaydı...
hem geleneğine sahip çıkmak, hem de halkının refah seviyesini yükseltmek! formül bu!
auteur yönetmenleri ve 1980'lerde doğan ve 2000'lerde patlayan KoreYeni Dalga filmleri sayesinde uluslararası alanda büyük ilgi toplamaya devam ediyor.
kore sinemasından bazı filmler:
HAKLI iNTiKAM-BOKSUNEUN NAUI GEOT
Park Chan-wook
VAHA OH-AHSISEU
Lee Chang-dong
CiNAYET GÜNLÜĞÜ-SAL IN EUI CHOO EOK
Joon-ho Bong
BOŞ EV-BIN JIP
Kim Ki-duk
FEDAKÂR KIZ-SAMARIA
Kim Ki-duk
AŞAĞILIK ADAM-HARYU INSAENG
Im Kwon-taek
ARAHAN ARAHAN, JANGPUNG DAEJAKJEON
Seung-wan Ryu
R-NOKTASI-R-POINT
Soo-chang Kong
SiLMi ADASI-SILMIDO
Kang Woo-suk
ve bu konuda çook doyurucu bilgiler için bol bol kaynak: