-çocuklar; onlar sevginin en masum en guzel en yanaklari sıkılası hali. Masum saskin hallerine gulunesi. Enerjileri sizi şaşkına çevirebilir zira karinca gibi ordan oraya giderler de enerjileri de bitip tükenmez. Sınırsız, sebepsiz, hesapsiz severler. Sevdiklerini de saklamazlar, gösterirler pesinizden koşar ilgi isterler. Kisacasi hayatınızı çokça doldurur bambaska bir renk katarlar.
-spor; faydali seyler yapmaktan mi bilmem insani mutlu eder. Gece rahat uyumanizi sağlar.
The last man on earth, sadece ilk sezonu izleyebilirsiniz.
The walking dead, klasik zombi dizilerinden farklı içinde duygusal denklemler var zombi gordun vur kac modunda bakarsaniz bütün bölümler keyif vermeyebilir.
Prison break, kendisi oldukca sürükleyici keyif verici ilgi uyandirici bi dizi. Birçok kişi için de top noktadir. Bu diziyi izleyen cok kisi lost'u da izlemiş ancak ben izlemedim sarmadi beni.
Prison break ardindan Sherlock ve The Oz u izlemeye çalıştım sherlock zeka ve kurgu açısından sardı guzeldi, Oz ise hapishanede geçmesi açısından nasil olabilir prison break alternatifi diye baktim ama kaldiramadim izleyemedim ruhsal bozukluklara sebep olabilir bence o dizi.
Teenwolf, Supernatural ve My mad fat dairy kafa dağıtmalik sizi yormayacak çerez niyetine izlenebilecek dizilerden son bölüme kadar izleyemedim tabii.
Anime sevenler için Death Note kesinlikle tavsiye ederim.
Six feet under, psikolojik bir dizi izlerken ruhum daraldi kotu değil ama ruhumu da senlendirmedi.
Suansa Mad Men izliyorum tavsiye edilir.
Türk dizisi olarak da Suskunlar izlenmelidir. Yayinlandigi dönemde izlemedim ancak sonrasında izleyebildim, konu olarak insani cok etkiliyor bazen utandiriyor, duygulandiriyor. Izleyiniz.
Bunu mu demek istediniz:
Başlık açamadığınızı hissettiğiniz o an
Veya
Başlık açamadığınız anda hissettikleriniz
Veyahut
Başlık açamadiginizda hissedilen o an
Bir ust entryi es geçerek başlığın kendisi hakkinda konuşmak gerekirse bence birçok kişinin merak ettiği bir sey bu, lan şimdi çıksam burdan mekan da kalabalık kimse bir şey anlamaz anlar mi yoksa? seklinde kendi icinde sorguladığı bir durumdur.
Ama bu tarz bir durumda çalışanların düşeceği zor durumu göz önünde bulundurunca vazgeçilerek eylem. Zira bir defasinda hesabi ödemeden lavaboya gitmiştim masanin bosaldigini gören garsonlar telaşla etrafta arayışa geçmişlerdi döndüğümdeyse düğünler halaylar..
Bağımlısı olduğun bir şeyin yoksunluğu sonrasi ona tekrar kavuşmak ne kadar güzelse o kadar güzel olabilecek bir şeydir. Bu işin daha ilerisi var daha cok kafa guzel yapanlari var onlari kullanin madem.
Böyle bir algi mantık olamaz kabul edilemez, kendini bir seye alıştırıp sonra yoksunluğundan medet ummak.
Bazilari gözlerinden ates çıkarır bazilari kizar gibi yapıp kahkaha atar bazilari ilgilenmez bazıları.. Oyle iste bazilari... Diyeceğim o ki çoğu psikolojik olan şiddettir dayaktir darptir baskıdır her ne derseniz.
Verdiği emeğe saygisi olan muhendistir ayrica kendisine bok atip da daha muhendis olabilme yetisine sahip olamayanlar onu pek anlayamaz. Eger ihtiyaci varsa elbet çalışacaktır ancak tecrubesi yok diye de adeta bir eğitim fakultesi tadinda öğrencilik geçirdiği anlamina gelmez kaldi ki turkiye sartlarinda ogretmenlerin aldigi maaşın düşüklüğü tartışıladursun bu mühendis gecesini gündüzüne katip proje pesinde kostuysa neden talep ettiği bir miktar olamasin?
Futbolcu diye değil de genel olarak insan ve de birey olduğu icin ahlakli olmasi gerekir. Simdi cok genel bir kavrammis ve de öznel değilmiş gibi konusuyoruz ama öyle değil o. Ahlak çok çok öznel bir kavram değer verdiğiniz kavramlara göre de nitelendirebileceginiz bir şey. Illaki kanunla koyulmuş uyulmazsa canina okunacak bir zorunluluk yok tabii isterse çok leş bir insan olabilir isterse ahlak örneği de olabilir.
Bu nasil başlık yea, öğretmenler olsun ahlakli doktorlar olsun ahlaklı futbolcu da ne olursa olsun ne kafa yoruyoruz te allam.
Sonunu bile bile yaşamak bir şeylerin içinde olmak ve uğraşmak çok çılgınca geliyor bana. içimizde nasil oluyor da yaşama dair irade sürdürme hissi ve heyecanı bulabiliyoruz çok garip.