cehenneme gideceği düşüncesi ilahi kökenli bir dine iman gerektirir.
islam dini için konuşmak gerekirse;
islam, müntesiplerini belirli bir vasattan +/- bir standart sapma içerisinde tutma gayretindedir. islamdan kopma noktasına getirene kadar yemek-içmek, uyku, konuşmaya varana kadar birçok noktada müslümanlar kısıtlanmıştır. ancak kopma noktasında ise "allah'ın rahmetinden yalnızca kafirler ümidini keser" ya da "ey nefislerini israf eden kullarım.. "la başlayan zümer suresindeki bilinen ayet ve benzerleriyle mürtedliğin kesin olarak önüne geçilmiştir.
hülasa birisinde cehenneme gideceği düşüncesindeki kadar hüşyar bir kalp var ise en azından bir "vahşi"(özel isim) olmaya çalışmalı. mehmet akif okumalı filan.
patlama-çatışma sahneleri hariç kötü, çok kötü bir film. ne konusu ne kurgusu... biz ne izledik, noluyoruz nidalarıyla son yarım saatine girilen, bitiminde ise tabula rasa nev'inden mal gibi kalınan postmodern distopyamsı film şeysi. çok kötü, çok..
imdb'de 147. sırada.. nasıl bir anlayış bilemiyorum.
oyunculuklar güzel, konu güzel,
ancak bir şekilde eksik..
filmin sonunda kötü adamımızın kaçacağı havaalanının, intikam alacağı arkadaşın otelinin koşarak 5-10 dakika uzağında olması olsun, banka çıkışı çatışma sahnesinde o kadar polisin çembere aldıkları 4 adamı haklayamamaları olsun, otelde kabak gibi kapının önünde duran de niro'nun bir tekmeyle kilitli kapıyı kırıp eli silahlı elemanı öldürmesi olsun, n^n resmi çekilmiş olmasına rağmen polisin sarışın arkadaşı tanıyamaması olsun.
"zamanın insana ne getireceğini kimse bilemez", "sevgi özgürlükten saygı mecburiyetten doğar", "yaptığım hiçbirşeyden pişmanlık duymadım" türü 8-10 özdeyişle hayatlarını idame ettiren arkadaşlar. hı hımm, kesinlikle.
şahıslar ve eşyaya isimleriyle hitap edilir, mustafa kemal bir insandır, bir ismi vardır. Bu kişinin sadece ismiyle yahut mustafa paşa diye çağrılması saygısızlık telakki edilmemelidir.
...
devlet adamlarına milleti tercihen, gönüllü olarak, iltifat ederler.. ancak bir devlet adamını ölümünden bilmemkaç sene sonra hala kanunlar koruyorsa, orada jakoben bir sakatlık vardır demektir.
hiçkimse kendisinden müstakil olarak seksenküsür sene evvel meclisin kendisine verdiği bir ismi kullanmak zorunda değildir. başlangıç olarak ahmet kabaklı/temellerin duruşması 1-2 okunabilir.
...
hitabın default hali mustafa paşa, mustafa kemaldir. övgü, meth içeren hali ise /kanımca fazlasıyla iddialı bir isim olan/ atatürk(türklerin atası)tür. normal hali keyfe göre tercih edilmesi gereken hal olarak alırsanız kalp kırarsınız, çatışırsınız, sevilmeye elyak bir insanı dahi halkından soğutusunuz.
birincisi büyük ortadoğu projesi eşbaşkanı ve tc. başbakanı Recep tayyip erdoğan'ı oylarıyla destekleyen, dünyanın her yerinde ingilizcenin ve anglo sakson kültürünün misyonerliğini yapan fethullah gülene fetoş diyenlerdir. genellikle sağ görüşlü olmakla birlikte milliyetçi ya da kendilerinden farklı bir içtihat yapısı içindeki islami camaatlerdir.
...
ikinci ise iran'ın ajanlığını yapan, hükümetle birkaç yıl sonrası için anlaşmış, nihaî hedefi devlete ve askeri kurumların tamamına nüfûz ederek türkiyeyi teokratik bir yapıya kavuşturmak için çalışan fethullah gülenedir. çağdaş yaşamı destekleyen tipler, aşırı solcu güruh, neo atatürkçü(evet bunu ben icad ettim) tayfadır.
...
hasılı kelam, kendisi hakkında aralarında mini mini bir çizgi bulunan bu iki sebebin hangisi olursa olsun, [dahası bu sebeplerin birisinin arkasında duran, diğer sebep müntesiplerinin /fethullah güleni ıyk tüü kaka demeleri koşuluyla/ aralarında herhangi bir münakaşa çıkmamasına rağmen] kendisi kaka bir insandır.
...
kitaplarını okumak, vaazlarını dinlemek zinhar din-i mübin i islamdan inhiraftır. cenab-ı vacib ul vucud cem-i cümlemizi muhafaza buyursun.
Dinler çağından ideolojiler çağına geçilmesiyle, yakın gelecekte gerçekleşmeyecek hadise. Artık ümmetsiz peygamberlere inat arkasına milyonları takan marks gibi ideologlar, fikir adamları yetişmekte. Bu da temelinde pozitivizmin-rasyonalizm ikilisinin getirileriyle iman-teslimiyet ikilisinden uzaklaşarak hayatlarını beşeri bir sistemle idareye mahkum toplumlarda gayet güzel ve sıkça görülmekte...
Yok tarihin seyrini değiştirmek derseniz, içtimai sahada birçok peygamberden büyük işler yapmış/mutlak doğruluk açısından ziyade bıraktığı etki bakımından/ ve peygamber iddiasında bulunmayan birçok insan bulursunuz. Eğer siz bir peygamberde supernatural arıyorsanız, rasputin gibi tiplerde onu da bulursunuz. Ancak amatör olarak peygamberlikle ilgilenip, o halde ayetlerim de olmalı nev'inden düşüncelere gark olarak "el filu mel filu ve ma edrake mel filu" gibi ayetler yazan arkadaşlardan sonra bu tür girişimler olmamıştır. nitekim rönesans, ademin elinden tutmaya çalışan tanrı modellemeleri, hümanizm vs..
Ama tarihtir yerim onun progressive'liğini, döner dolaşır çıktığı noktaya gelir diyorsanız, ayrı bir yazı konusu olur.
Huntington'un "medeniyetler çatışması" tezinden * bir terim. öz, kültür, moral değerleri, din ve batı arasında kalmış topluluklar olarak tanımlanır. tipik örnekleri olarak rusya, meksika ve türkiye verilir.
bu "torn"(bölünmüş) ülkelerin insanlarında da doğu ve batı, din ve madde, din ve laisizm, bireysellik ve geniş aile yaşantısı seçimi gibi "torn" fikirler ve yaşam şekilleri baş gösterir.
rus tarih felsefecisi(1822-1885). en meşhur eseri olan "rusya ve avrupa" almancaya çevrilmiştir. danilevsky ye göre ruslarla slavlar batıyla hiçbir zaman kaynaşamayacaklardır. her ikisi de kendi kültürel miraslarını siyasi mutlakiyet(absolutizm) yolunda gerçekleştireceklerdir. (bkz: bu ülke)
fukuyama batı ya da batı düsüncesinin zaferini işler. öncelikle liberalizme alternatif olarak gösterilen sistemlerin büsbütün çökmesine dikkatleri çeker. dünya tarihinin değil ama insanoğlunun ideoloji evriminin son noktasına ulaştığı ve beşeri yönetim biçiminin son evresi olan liberalizmin evrenselleşmesi anlamında tarihin sonuna tanıklık ettiğimizi iddia ediyor. fukuyama liberalizm'in karşısına bolşevizm ve faşizmin çıktığına ve ikisinin de kaybettiği görüşünde. aslında bu tarihin sonu görüşü temel olarak hegel'den geliyor. hegel 1806 senesini -battle of jena- tarihin sonu olarak kabul eder. zaten ondan sonra da aha felsefe de bitti deyip kendisini pokere vermiştir.