ön üst dişlerinin arası ayrık, saçları dağınık, gazeteciden çok ankara hal inde kabzımallık yapan patron benzeyen, ama kafası iyi çalışan, iyi bir gazeteci.
misyonu daha tam şekillenmemiştir. gelecekte görülecektir.
dolaylı-dolaysız bir sürü vergiler ile kazananın kazanamayanın kazancının kırkta birinden daha fazlasını; devletin halka, vatana, millete kamu hizmeti getirmek amacıyla aldığı, böylelikle vergisini namusuyla veren herkesin zekatını ödemiş olduğu, bu nedenlerle günümüzün modern devlet sisteminde gereği tartışılır bir dini gerek.
içinin havası boşaltılmış olduğu için, simgesel olarak da içi boş olan; aydınlık veriyorum sanarken, etrafına sarılan örtüler nedeniyle karanlığı çoğaltan, bu nedenle verdiği aydınlığın sadece kendini ve yakın çevresini aydınlattığı, bu arada sürekli ısınma ve kızışma sonucu harareti yükselen; bir anahtar ile dışarıdan kontrol edilerek istendiğinde söndürülüp istendiğinde yakılarak alet edilen, zaman içinde aşırı hararet yapması ve aşınma sonucu flamanı kopan ve fonksiyonu biten, o andan itibaren patlak ampul olarak adlandırılan ve çöpe atılmak sonucunu ile yüzleşen ampuldur.
valinin ve belediye başkanının derhal istifa etmelerini gerektiren, patlamada kamu yetkililerinin kontrol ve denetim eksikliğinin olduğu belli olan; ihmal, yasadışı ve ruhsatsız iş yeri açma, iş yeri güvenliği sağlamama ve gerekli denetimleri yapmama gibi bir sürü suç ve kabahatin olduğu açık olan müessif olay.
din ülemasına sorulup fetva alınması gereken önemli bir konu.
en iyi ihtimalle günah değil de mekruhtur cevabı alınması yüksek olasılık dahilinde olan problem sahası.
elle taharetlenmeyi; ne alakası varsa din ile ilişkili bir şey sanan, iki hoca bozuntusunun "sol işaret parmağının ikinci boğumuna kadar sokacaksın" laflarını ciddiye alan, bu kafayla ancak salgın hastalıklardan kırılan, barsak parazitleri ile haşır neşir olmuş bir nesil yaratmaktan öteye gidemeyecek toplumun ferdi olabilecek kişilik.
yarışmanın gidişatından sonucunu daha ortalarında anladığım ve evdeki herkesin aksi fikirde olmasına rağmen dediklerimin aynen çıktığı, bu durumu ile tüm yarışmalarda bilemem ama, bu akşamki yarışmada kurgulama olduğundan fena halde şüphe ettiğim ömerin 125 bin ytl kazanma gösterisi.
ancak ömer in kazanması kesinlikle hakkıdır,iyi olmuştur. hatta şansa bırakılmayıp eğer öyleyse, kurgulanması aslında daha da iyi olmuştur. o kadar süre (2 yadan fazla) bu programda olmak ve hassas yerlere hitap ederek reytingi artırmakla o paranın çok daha üzerini çoktaaan haketmiştir ömer kardeşimiz. en içten duygularla helal olsun.
var mısın yok musun ömerin kazanmasında, kurgu olması olasılığını güçlndiren düşünce: bu kadar reyting yapan bir programda, türk halkının en hassas olduğu konulardan biri olan, evlat acısı ve evladını tedavi ettirmekten başka amacı olmadığını ifade eden bir babayı 3-5 kuruşla eli boş gönderen bir programı bundan sonra kimse öyle eskisi gibi hevesle ve heyecanla izlemezdi çünkü.
bunun ötesinde yukarıda da belirtildiği gibi, ömer kazandığı parayı, zaten iki aydır o programda bulunmakla ve kadrolu eleman gibi programa katkılarıyla zaten çoktan haketmiştir.
ancak bu yazılanlardan amaç; bu işlerin nasıl döndüğü konusunda duruma açıklık getirmek, insanların kafasında yanlış izlenimler bırakılmasına engel olmak ve gerçeği eşelemek.
"sert giren ama yumuşak çıkan şey nedir" bilmece-bulmaca sorusunun yanıtı olan bisküvi nin, sert girip yumuşak çıktığı, eğer biraz daha uzun tutulursa hiç çıkamayıp darmağın olduğu eylem.
bir cins virüsün üst solunum yollarına yerleşip, burun bölgesinde nazal ifrazatın artmasına neden olarak, kulak-burun-boğaz bölgesinde rahatsız edici durumlar yaratan hastalık hali. tedbir alınmazsa devamı griptir. meüsebbibi virüs olduğundan tedavisi yoktur. vücut kendi kendini otaracaktır.
bu nedenle en güzel kurtulma yöntemi hiç yakalanmamaktır.
çocukların büyüklerinden ne görürlerse onu yaptıkları önermesi ile izah edilebilecek, "ne gördüm ki ne olaydım" durumu.
birini suçlarken önce kendimize bakmalıyız. hata kimde. hatalıysam ara : 555-1234
türk siyasi hayatında; yaptıkları, yapmakta oldukları ve gelecekte ( tanrı türkü korusun) yapabilecekleri ile tarihte gelecek bir zamanda, türk milletinin o günlerdeki sefil ve perişan durumunun müsebbiblerinden biri olarak anılması yüksek olasılıkta olan, bir türk hayal kırıklığı timsali.
kimseye zararı olmayan kumrular gibi gurulu gurulu öpüşüp koklaşan çiftlerdir ki, çok hoş bir şeydir.
ahh canımm.. yerim ben onları... maşaallah maşaallah...
satıcı : annenizin kızlık zarı?
müşteri : valla düne kadar iyiydi de, bu sabah biri türban sokmaya çalışmış, herhalde kaybettik kendini. (bkz: gerici sensin, türban da sana girsin)
s : ya. vah vah.
m : heee.. öyle öyle..
son zamanlarda sözlükte sayıları oldukça artan, başlıktan öte her şeye benzeyen ve moderasyonun nasıl olup da böylesi başlıklara ses çıkaramıyor dedirten; abuk sabuk, saçma sapan ve de üstelik forum tarzında olan, oysa forumlarda açılsa sopa ile kovalanacak ayardaki ucube başlıklardır.
hıncal uluç tarikatının; şeyhine sıkı bağlarla bağlı, ağır abi pozlarında ahkam kesen, oysa bildiği yanıldığına yetmeyen, muhteris müridi.
bilgili olabilirsiniz, kültürlü olabilirsiniz, entelektüel de olabilirsiniz. evet ama, iyi güzel de bu hıncal abiye biat ve koşulsuz itaat durumları hepsini götürüyor be haşmet abi. neticede kafe basıp ahmet hakan a dayılanmakla gerçek yüzler ortaya çıkıyor.