Malesef daha iyi olmak için.
Bu iyilik kavramı göreceli olduğu için de ne işin yaşadığı da değişir diyebiliriz. Birine göre daha iyi olmak daha huzurlu olmaktır, kavgasız gürültüsüz. Birine göre maddi sıkıntı çekmemektir. Birine göre düzenli bir aile yaşamıdır, birine göre geceleri kılablarda gezmektir.
Herkesin iyisi farklıdır.
Herkes daha iyi olmak ister, onun için yaşar.
Çok güzeldi lan.
Fırsat olmadı bitiremedim 230. Bölüme kadar geldim.
izlerken en çok eğlendiğim yapımlardan biri kendisi.
Bana bir parfe, çikolatalı olsun.
izlemeye dayanamadığımdır. Çok iyi oyuncular görüyoruz tiyatrolarda, turnelerde sürünüyorlar üç kuruş için. Ama doğuştan şanslı olan güzel kızlar yakışıklı oğlanlar götürüyor işi. Haksızlık olum bu, sinir bozucu.
Kuzenim dinlerdi eskiden. O dinlerken duyardım. O şarkı olarak dinlerdi benimse aklıma katmer tatlısı gelirdi ağzım sulanırdı slslskfkd
Aşka mesafem bu kadar işte.
Bazen ben de beğenmiyorum ağız yapısını, alın yapısını falan. Ama normalde bayıla bayıla izlediğim kadın. Ses tonu, mimikleri çok güzel, samimi, on parmağında on marifet.
Kafamda ona mükemmel bir karakter oluşturuyorum ve daha çok hoşlanıyorum, daha çok. Sonra o da benden hoşlandı sanıp sevgilisinin olduğunu öğreniyorum.
Klasik aşk hayatım bu, iç karartır dikkat.
Ara sıra gelen anlamsız istek.
Kendimi öldürmek istediğimden değil. Değişiklik olsun diye mi yoksa bilinçaltımda ölümü mü arzuluyorum nedir? Kendimi arabaların arasına atmak veya boşluğa bırakmak isterim bazen.
Heği potağ!
Ben çok geç tanıştım malesef kendisiyle. Yine de mektubumu bekledim, yine de sıradan bir muggle olmadığıma inandım. Belki zaman hogwarts'ta ve burada farklı işliyordur, burada 30 yaşındayken orada 11 oluyoruzdur ha, olamaz mı?
Banane arkadaş, o mektup bir gün gelecek.
Psikolojik sorunları olan kızdır. Yedikleri ve yedikten sonraki tavırları takip edilmelidir. Gizlice kusuyor falan da olabilir. Gündeme gelmiyor çok ama bu ciddi bir problem aslında.
Ciddi ciddi böyle bir güruh var yalnız. Özellikle liseli ergenler arasında yoğunlaşmış. Lisedeyken benim çevremde de vardı. Birbirlerine tatlı hakaret olarak şizofren derler bunlar.
Sevgilisinden ayrılınca eczaneden prozac almayı ihmal etmezler.
Etrafa soğuk bakıp siyah giyinirler falan ve herkes salaktır abi yeaa!
Doktora gitmezler ama çoğunluğu ya depresyondadır ya da anksiyete bozukluğu falan vardır.
Psikolojik rahatsızlığı olanlar gerçekten rahatsız olanlar bunu havalı sanmaz zaten. Bunun ne kadar boktan bir şey olduğunu bilirler, hatta saklamaya çalışırlar. Biri aksine sürekli söylüyorsa çok da şeapmamak gerek.
Az önce anneyle uyumak başlığına entry girecektim. Sonra birileri görür de üzülür diye giremedim.
Ailesinden birini kaybetmiş herkese sabır dilerim.
Kaybetmek çok acı.
Aslında azdır, haftada bir kitaptan ayda dörde çıkarılmalıdır.
Ben de yapamıyorum ama yapılsa güzel olur. Eskiden gece yarılarına kadar okurdum, şimdi boş işlere ayırdığım vakti artırdım sanırım.
Yatıyorum diye ortamdan ayrılıp kitap okuyarak daha kaliteli zaman geçirmektir. Ayrıca uyumadan önce yapılan aktiviteler daha akılda kalıcıdır, okuduğunuz kitapta yazanları belki ömür boyu unutmazsınız.
Kullanmaya başladığımdan beri annem geceleri diş gıcırtısından uyuyamadığını söylüyor. Gündüzleri de istemsizce çenem kasılıyor, ürperti geliyor.
iyi geldi mi geldi galiba.
Ama yan etkileri bok gibi ilaç. Bok gibi.
Genelde çok güzel olmaz çünkü kafasını makyaj, kıyafet, takı bilmem nelerine takmaz bu kızlar. Ama üniversitede açılırlar bunlar. Kendilerine bakmaya başlarlar falan.
Benim de hazırlamak istediğim listedir.
Aslında bu listeyi hazırlayıp fırsat buldukça değil de, bir plan hazırlayıp baştan sona hepsini yapmak makbuldur bence. Hayatının unutulmaz dönemlerini yaşarsın.
Ama işte hayat, iş güç, okul, aile çoluk çocuk. Kurulu düzen engel.
Ara ara gelen durum. Espriyle söylenen sözlere, halimin vaktimin sorulmasına, yüzüme bakılmasına, gülümsenmesine hiçbir şeye tahammülüm yok ve beni kendiyle konuşmak zorunda hissettiren insanlar biraz daha üzerime gelirlerse biliyorum ki nefes alamamaya başlayacağım. Bu konuyu doktoruma anlattım ama o zaman bu kadar ağır değildi. Bildiğin nefes alamıyorum insanlar üzerime geldiğinde. Kaçmaktan yoruldum. Gülümsemekten yoruldum. Yorulmaktan yoruldum.
Tahammül edemiyorum.
Kuzenleriyle bir arada büyümüş kişilerin yapmasını yadırgadığımdır. Sonuçta herkesin hayatına kimse garışamaz ama abi kardeş olarak büyüdüğün insanla evlenmek de biraz tuhaf. Ha uzak olursun, sen bir memlekette o bir memlekette. Neyse. Bunun bir de hastalık boyutu var tabi. Akraba evliliği oluyor sonuçta. Çekinik genlerin açığa çıkma olasılığı artıyor falan.
Yapman etmen.
Daha kendinden emin değilken bir kedinin sorumluluğunu almayı düşünen insanın yapmaması gereken iştir. Eğer illa çıkacağım diyorsan da önce sen alış, her şeyi düzene koy ondan sonra kediyi al. Yazık hayvancağıza bokuyla gülle oynamasın sonra.
(bkz: kukla)
Silmedi gerçi hesabı ama son entrysinin üzerinden bayağı zaman geçmiş. Güzel yazar, güzel anlatırdı. Geri dön kuki, bir şeyler anlat yahu.