Büyük bir metamorfozun ilk adımı bu. yani, nasıl desem... hani, demiştim ya, "ben bir anka kuşuyum!" diye, haykırmıştım sonuna kadar her zerremi, öyle. tam bir metamorfoz sayılmaz tabii, sonuçta varlığımın kaybolduğu küllerimden geri döneceğim, fakat bambaşka biri olarak. neyse, boş bir muhabbete sürükleyecek anlaşılan bu konu, geçelim mi? ne dersin?
gidiyorum ben, özet bu. buradan, oradan, evet yahu, her yerden. başka biri olmak için çevresini güvenli tutmalı insan sonuçta ve benim çevremde hala sen varken bu çok zor, sen de biliyorsun. burası çok basit bir adım elbette, ama seçmiş olduğum bu zor yolda adım atmaya cesaretimin olduğunu bil istiyorum. belki de hala ciddiye almıyorsun. sen de haklısın, sate hep kolları açık bekledi sonuçta değil mi? sigh...
yalan söylemeyeceğim, canım çok yandı, ama senden nefret etmiyorum. nedense nefret edemiyorum kimseden* kızdığımda ağlıyorum ben, geçiyo sonra işte. sen geçmedin ama hiç. çok fazla damla döktüm gözlerimden, çenemin kenarları çok fazla uyuştu... ayaklarım çok kez kaybetti kendilerini, yüküm ağır gelmiş olsa gerek, yok be, kilodan değil saf, alıştılar ona zaten, taşıyolar valla, seni kaldıramadı onlar. sen benden geçmedin. baktım olmuyo, daha böylesi hüznü bile artık kalbime birkaç küfür ettim, sonra da kendimi terk etmeye karar verdim işte.
anlamadın sanırım, gidiyorum ben. çok zorladım, gitmemem için 1 tane bile olsa sebep bulman için, ama o siktiğim gururuna yediremedin ya beni, neyse... ya da bilemedim, belki de cidden blöf yapıyorum sanıyorsun, ki bu daha da garip zaten.
biliyorum, zor zamanlar geçiriyorsun. anlatmıyorsun da zaten, ama anlıyorum ben bi şekilde. kabullenemiyorum sadece, bana anlatmayışını kabullenemiyorum. neden gözyaşlarını seni anlasam da anlamasam da boynuma dökmeyesin ki? çok saçma... iyi geldiğimi söylemiştin? bu da mı yalandı yoksa? sırf iyi hissetmem için yalan söylersin, alıştım zaten. ama ne bileyim ya... yine de üzüyor işte, n'apim?
ya, şöyle bir durdum ve baktım da, "ben bunu niye yazıyorum lan?!" diye düşünmeden edemedim. anlam veremedim kendime. senin nasıl gittiğini hep merak etmiştim, şimdi ben gidiyorum. lafı uzatmayacağım ya, çok şey söylemek istiyorum ama zaten biliyorsun hepsini, ne gerek var ki? yok tabii...
kendine iyi bak, bu ciddi bir istek. sen elinden geleni yaptıktan sonra kendin için, hayat karşına ne çıkarırsa çıkarsın sorun olmayacaktır senin için.
Bugün biraz içtim afedersin anne
Söyle n'apsaydım sarmışken dört tarafımı
Etimi kemirmek isteyen iki otobüs yavşak
Ooo her derde inat iyi kafam kıyak kafam kaynak
pedofili. zira araplarda olduğu gibi, islam'ın gelişinden sonra türklerde de görülmüştür. adet olmaya başlamayı evliliğe uygunluk olarak belirleyen bir dinin mensuplarından başka bir şey beklemek mümkün değil zaten.
sevdasından yediği terk edişle sınanan bir erkeğin yalnızlığında saklı ayazı kimse görmez, bilmez. bir erkeğin yalnızlığı hiçbir şeydir aslında. bir kadın için "yalnız" kavramı söz konusu bile değil zaten, bu yüzden kadınların yalnız olduğunu, onların da yalnız kalma ihtimali olduğunu düşünmesin kimse. ruhu orospu karakterleri bu önermenin dışında bıraktığımızda, 1 erkeğin 1 kadına talip olduğunu, fakat 1 kadına 1000 erkeğin talip olduğunu görmek mümkün. kadınlar çıkar şimdi, "ama hiç de bile, kimse beni istemiyo..." diye. sizin "hiç kimse" dediğiniz o kadar beden var ki, kör bir şekilde kaldırıp attığınız, bu yüzden çok da çene yormayacağım.
her neyse, "bir erkeğin yalnızlığı hiçbir şeydir aslında." demiştim. alışır çünkü zamanla erkek bu yalnızlığa. kocaman bir dairede nefes alıp veren tek beden kendisi olduğu zaman bile onun için hiçbir şeydir bu yalnızlık. hatta, bazı bazı yalnız bile kalmak ister. bir erkek için asıl ayaz olan yalnızlık, sevdasının terk edişi ile gelir. yıllarca yalnızlığın ansiklopedisini yazan erkek, ruhunu son zerresine kadar gözü kapalı emanet ettiği meleği tarafından yalnız bırakılınca donakalır. halbuki alışmıştır, ama yine de koyar. çok garip gelmiştir hep. hayatının bütün sıcaklığı bir başka bedene, ömür yolunda vasıta değiştirir gibi geçip gitmiştir, hem de tek seferde.
bir erkeğin yalnızlığı hiçbir şeydir, ama bir sevdanın yokluğu her şeydir özetle. ezip durmayın oğlum bu erkekleri, erkek adam severse çok güzel sever. sevgisinin değerini anlamamış olanlar utanmalı. hayatının bütün sıcaklığı kaçmış bir erkekten şefkat bekleyen kadınlar, gördüğü şefkat dolu erkeklerin sıcaklığını katlederken ne düşünüyor acaba?