bugün üniversitede çok güzel, çok tatlı bir kız gördüm arkadaşlarıyla bi yerde oturuyordu. bende tam karşısına gidip oturdum. belki bi 15 dakika kıza öyle baktım. hiç pas atmadı. 15 dakika sonra kız birkaç arkadaşıyla kalkıp gitti ama arkadaşlarından ikisi kalkmadı. kız gidince kalan iki kıza sordum sevgilisi var mı diye. var dediler....
hiçbir şekilde çocuklarına para vermeyen babadır. ayrıca kendisi benimde babam olan (bkz: güruh) a girer.
ilk okula gidersiniz, harçlık vermez. evden ekmek götürmek durumundasınızdır. kantin mi oda neki? hiç gidemezsiniz. kantin hayaldir. 8 sene boyunca taktirler havada uçuşur. ödül yerine babayı alırsınız.
anadolu lisesi kazanırsınız ki, eski anadolu lisesidir. yani kalitelidir. iyi bir üniversite hayali sunar. ama uzaktır. babanız para vermez gitmeniz için. benden para istemede ne yaparsan yap lafını duyarsınız. evinize yakın diye endüstri meslek lisesine gitmek zorunda kalırsınız. lisede bile evden okula ekmek götürmek zorunda kalırsınız. utancınızdan gizli gizli yersiniz.
eve gelen misafirler, neden hiç dışarı çıkmadığınızı sorar. cebinizde 1 lira bile olmadığını söylemeyemezsiniz.
herşeye rağmen kötüde olsa üniversite kazanırsınız. hemide burslu. olmaz! babanız, ister oku, ister serseri ol yeterki benden para isteme der. her ay cep telefonunu yenilerken. bu iş böyle olmaz deyip bir işe girip para biriktirir ve 2 sene gecikmeylede olsa ortalama bir üniversiteyi kazanıp kendi paranızla üniversiteye gidersiniz.
tamamen devletten aldığınız krediyle ve ufak tefek işlerle okulu bitirmeye çalışırsınız, yazları 2-3 aylık işlerde çalışır kendi harçlığınızı çıkarırsınız. 9 ay boyunca çok sevgili iskele babanız 1 kere bile arayıp bi ihtiyacınız var mı diye sormaz.