sevilecek bir ihtimal değildir. yılmaz erdoğan da olsa bu ihtimali sevmezdi. zira imkansız bir ihtimali sevmek sadece akılsızların işidir. gel gelelim sınırları dahilindeki terörü bitirememiş, terör sempatizanı vatandaşlarını ikna edememiş/vazgeçirememiş bir devletin süper güç olması pek olası değil.
arrincónamela'nın şarkıcı ege versiyonu. daha kalın tondan söylemiş kendisi. yorumu güzel olmuş ancak klibi çok taklit yahu. keşke gatlif gelip çekseydi klibi de.
birleşmiş milletlerin 2000 senesinde belirlediği, 2015'de tamamen başarıya ulaşması beklenen hedeflerdir. dünyadaki bütün insanları kapsayan, insanlığın refahını ve esenliğini sağlamaya yönelik bu hedefler 8 ana madde olarak belirlenmiştir. bunlar sırasıyla şunlardır:
1) aşırı fakirlik ve açlığı yok etmek
2) tüm dünyada temel eğitimin varlığını sağlamak
3) cinsiyet eşitliğini desteklemek ve kadının konumunu güçlendirmek
4) çocuk ölüm oranını azaltmak
5) anne ölüm oranını azaltmak
6) hiv/aids, sıtma ve diğer hastalıklarla savaşmak
7) çevrenin korunmasını sağlamak
8) kalkınma için küresel işbirliği oluşturmak
birleşmiş milletler'in raporları doğrultusunda konuşursak; 2000 senesinden beri fazlaca uygulama yapılmıştır. bir çok pilot bölge ve ülkede yapılan çalışmalarla ve bu hedeflerin altına imza atan ülkelerin iş birliğiyle bu amaçlanan hedeflerde başarıya ulaşılmaya çalışılmıştır. 10. senesi itibariyle yapılan çalışmaların etkili olduğu aşikardır ancak ne ölçüde etkili olduğu detaylı incelemelerle ölçülebilecektir.
detaylı bilgi ve raporlarına birleşmiş milletler'in resmi sitesinden türkçe ve ingilizce olarak ulaşılabilir.
içinde bulunduğum durum olmasıyla beraber bedava wireless sinyallerini yakalayabilmek için evin içinde şekilden şekle girmektir. sinyaller devam ettikçe her türlü katlanılabilir.
eskiden mahallelere gelen, tekerlekli, 6-7 oturma yeri olan, uzaktan bakıldığında her ebeveyne güvensiz gelen salıncaktı. hala var mı bilmiyorum ama 80lerde 90larda mahalle ve sokak kültürü olan her çocuğun zihninde yer eden bir oyuncaktır.
anadolu üniversitesi, açıköğretim fakültesi'nin hali hazırda üniversite okuyan öğrencilere tanıdığı bir haktır. bu programa göre herhangi bir üniversitede okuyan öğrenciler sınava girmeden açıköğretim fakültesinde önceden öngörülen lisans ya da önlisans programlarına kayıt yaptırıp, öğrenim görebiliyorlar.
bundan seneler seneler sonra değerini ve çapını daha keskin bir şekilde anlayacağımız, serdar ortaç'In türk müziğine yaptığı katkıların unutulmamasını esas alan tarihtir.
ancak bazı diğer isimlere de haksızlık etmemek gerekir. birazdan yazacağım isimler de bu dev tarihin arka odasında boş durmayan isimlerdir.
isyanım mı var? evet var.
neye mi?
dengimizi bulamadan dünyalar kurmamıza,
iyi gününde kıskanç gözlere maruz kalmamıza,
kötü günde o gözleri bile göremememize,
arayıp da bulamadıklarımızın başkası tarafından aranmayıp bulunmasına,
fakir sokaklarda ki zengin yüreğimize,
değersiz dillerde ki değerli şahsiyetimize
isyanım var, evet var.
genel olarak pinhani'nin şarkılarının tematik bakımdan yalnızlığı ve çaresizliği işlediğinden mi bilinmez, kişide oluşan histir. yani pinhani dinlerken "ne kadar yalnızım, kimseye bir zararım yok ama yalnızım" tarzında düşüncelere kapılabiliyorsunuz. şarkılar sanki gece şehirler arası bir otobüste ya da sevgilisi tarafından az önce terkedilmiş ve söyleyecek bir sözü daha olmayan biri tarafından yapılmış gibi.
bu hissi yaratan pinhani şarkılarına istanbul da, beni al, dön bak dünyaya, zaman beklemez gibi şarkılar örnek olabilirler. hatta neşeli sayılabilecek düğün şarkılarında bile ''bitince bu mutlu düğün, gelin ile damat kalır bir köşede'' gibi bir söz geçmesi tespitimi destekler doğrultuda. yaptıkları müziğin en büyük takipçilerinden biri olarak yalnız olmam da tespitimi destekler doğrultuda.
pinhani yalnızlığı dile getiren, yalnızlara yalnızlığı anlatan bir gruptur.