Belli bir pahalılığı olması istenildiğinden. insanlar kıymetini belirler her şeyin. Ve işin içinde sağlık varsa herkes için kıymetli oluyor. Altın gibi bir maddenin pahalı olması gibi.
Hocam şu kaynak falan koyma olayı gerçekten güzel bir olay ya. Yeminle. inanmıyor değilim size gercek bak. Bu adamlar %10 da yazar ama siz de şu kaynağı koyun dursun orada. Güzel bir şey.
Çok zengin vayahut yakışıklı ya da bu minvalde seksapaliteyi artıran bir unsuru varsa erkeğin olur.
Diğer türlü bir piçlik ararsın ya da piyango kazanan şanstasın.
Bir şeyelere inanmak gerekiyor. Yeterince arzulanmıyor mu hissediyorsunsun, zaman içinde doğru seçimlerle daha sexy olacağına, Bir yerde sıkılıyor musun zamanla seçimlerinle doğru yerlere gidebileceğine, yanlış insanlarla mı birliktesin zamanla kendin devam edebilirsen doğru insanlarala beraber olabileceğine yani kısaca kendine inanması gerekiyor insanın.
Duygusal bir parçayla galerimi temizledim. Çok fena oldum. Zaman çok hızlı geçmiyor ama geçip gidiyor ve her anın kıymetini bilmeli. Çok sevmeli. O zamanlara geri dönülmüyor. Çok çalışmalı. Hedeflere ulaşmalı. Manasız mı evet manasız ama yapmalı. Bu ikisi hiçbir şey yapmaktan daha iyi. Ve bunları kendin için huzurun için yapıyorsun unutma. Saadetini bozma. Çok iyisin, güzelsin ve ileride daha iyi olacaksın, aklına kendine inan.
Çok üzülme sonra çünkü manasızlığın içinde ne değerli ki? Ne kalsın istiyoruz geriye güzel anlardan başka? Galeriye bakınca bunu gördüm.
Yüzdük yüzdük dananın kuyruğuna geldik, dananın kuyruğunun koptuğu yer gibi sözlerimize konu olmuş olan kuyruk. Neden önemli peki, önemi vurgulayacak değeri olsun bu sözlerdeki gibi? Çünkü dana derisinin en zor ve en son yüzülmesi gereken kısmıdır ve orası iyi yüzülemeyip koparsa o kadar zahmetle uğraşılmış güzelim deri bir hiç olur yırtıklı olur. Önemlidir ondan ki dananın kuyruğu.
Niye yaşıyorum? Yaşadım çünkü böyle gerekmişti. Ben bir canlıyım. Bilinçli olduğum için bunu da tercih edebilirim. Eğer ediyorsam bunu bir daha sorgulamamalıyım. Yaşamayı tercih ediyorum çünkü bunu seviyorum acı, tatlı ya da iğrenç veyahut sımsıcacık, ne olursa olsun. Merak ediyorum neler göreceğim, neler yapacağız.
Dün başıma gelen kız, ödedi de. Ben öğrenciyim o ise çalışıyor argümanı buydu. Ben de davet edenin ben olduğumu ileri sunsam da fayda etmedi, çevik hareketlerle ödeyeceğini söyleyip öne geçip ödedi.
Bir daha buluşmamak maksatlı da değildi zahir çünkü bir daha nasıl buluşacağımızı kurguladık dışarıda olduğumuzda ve vedalaşırken de bunu tembihledi.
Sonuç olarak benim için değerli olan bir kız oldu. Kalıplardan ziyade bazı şeylerin nasıl olduğu önemli. ince bir izlenim bırakan kız da olabiliyor böyle.
insan bazen yaşarken adaletsiz buluyor bazı durumları. Bazıları hiç zekasını kullanmadan ya da soyundan birisi kullanmamışken büyük şanslar elde ediyor ve bunlar mantıksız şekilde oluyor. Sırf doğduğu yerden dolayı, cinsiyetinden, akraba çokluğundan, vücut şeklinden gibi absürt yollarla bir yerlerde kazanç sağlıyor sen emek ya da yoğun kafa kullanırken.
Veyahut senle aynı seviyelerde birisi sırf şansından daha iyilerde olabiliyor bir işte.
Şansa inanmam normalde insan kendi yaratır şansını diye düşünürüm lakin bazı noktalar var ki sadece şansla açıklanabilir.
Ama çözümü şöyle buldum ne insana bir şey vadedildi ne ilahi adalet diye bir şey var zaten. Yaşamak sadece fırsattan ibaretti.
En basitinden doğumda ya da doğmadan ölen çoçukların yaşamayı hangi yaşayandan daha az hak ettiğini kim söyleyebilir.
Biz de ölüp gideceğiz ve kaybedecek mutlak bir şeyi yoktur.
Yaşamak bu yüzden yaşamaya değer.
iyi insanların sözüdür. Haksızlığa uğramıştır belki ama yolundan emindir, sadece zaman gerekiyordur ona, haklılığının gün yüzü görmesi için. intikam peşinde de değildir, davasındadır çünkü iyinin farkının belli olacağı güne inanıyordur ve o gün geldiğinde zaman intikam almış olacaktır. Gün onların günüdür.
Bu arada ekleyeyim devran muhakkak döner. Sonuçta dünyal3k iyiye de kötüye de yar olmaz.
Şunu anladım ki bir ayakkabının en önemli yanı ayak konforudur. Bu olmazsa en güzel ayakkabı işkenceye dönüşüyor, mesafeler ızdıraba ve sövüyorsunuz o hoş ayakkabıya.
Tüm modunuzu etkiliyor sonra bir bakmışınız. Rahat ettirsin ayakkabınız görüntüsünden önce.
Ölüm varsa hiçbir şeyi çok ciddiye almayıp hedeflerine bakmaya daha rahat odaklanabiliyorsun. Ölüm somut tek gerçek. Hiçbir dert kalıcı değil ve her an son an olabilecek kadar güzel. Ölümün varlığını hatırlamak insanı daha iyi kılacaktır. Dertleri daha kolay savuşturacak ve ana daha iyi odaklanabilicektir bir an olmayacağı gercekliği akla getirirse insan.
Ve bir diğer yönüde belirli bir süre hayatta yer alıyorsan bu anlar son derece belirleyicidir kim olacağımıza ve kıymışetini de hissettirir zamanın, daha da azimlendirir mutlak amaçlarımız için.
Hayaletleşme diye çevrilebilir zannımca Türkçe'ye. insani bir hareket değildir. Medeniyet iletişim üzerine kurulmuştur. Bunu yapmak için robot olmak gerek. Aniden kaybolmak karakterinizi de kaybettirir. Ne olursa olsun karşıdaki de insan siz de insansınız. Maruz kalansanız umursamamak en iyisi ama madem ki yapamıyorsunuz bunu dökün içinizde ne varsa olduğu gibi imkanınız varsa. Yoksa güçlü olacaksınız, bunu unutmayacaksınız ona dair.
Alışkan olan birisini öylece bırakmanız psikolojik şiddettir.
Kısacık ömrümüz var ve yapabilecek onca güzel aktivite var. Öyleyse karamsarlığa kapılma hicbir şey için, yapabilecekken keyfini çıkarmaya bak, özgürsün.
Son her halükarda kaçınılmaz öylese gülümsemeniz eksik olmasın.
bir yanlış ya da doğru yapacağın olay silsilesinin başındayken sadece o günü düşünmek yanlışı seçme eğiliminizi artırır çünkü sadece bir günlüktür yanlış ve keyifli de gelirse bu yapılır. Ondan ki yanlışı daima yaparsanız ne olursunuz onu, doğruyu daima yaparsanız ne olur onu düşünmeli. Sonunu düşünmek kahraman yapar bazen sizi.
ve düşünmemeye çalışarak yanlışı yapan insan kedisini sevmede sorun yaşıyordur olası ki...
Sevgi adına bir husus da insanı sadece mutlu etmesi gerektiği. Gelir geçer, biter ve kimi zaman hiç bitmez. Asıl insanın fark etmesi gerektiği bir kere sevdiyse böyle bir özelliği olduğudur. Geçmişte sevdiklerini düşünmeli, kaçı gerçekten önemli. Yanılmamalı insan bir kere sevdiğini hep sevmesi gerekmez her zaman, gerekiyorsa zaten bu sana sadece mutluluk bırakır, huzur bırakır düşündüğünde. Öyle değilse bil ki hiç umrunda olmayacak, hiç umrunda olmasın, Geçmişte ne kadar çok sevip de bırakabildiklerin gibi tıpkı.
Kendini tanımaktan geçiyor. ilk önce bilmesi tanıması gereken insan kendisidir insanın. Çünkü gerçekten maskeler olmadan görebileceğimiz tek insan belki kendimiziz. Neyi niye yaptığımızı tertemiz biliriz.
Kendinden yola çıkarak tanınabilir diğer insanlar.
Ve bir başka açı ise çok insan tanımak, çok deneyim yaşamak da fayda sağlayabilir bunda. Bir davranışı ilk defa deneyimleyen, gören, duyan en az bir defa bunları yapabilmişe göre haliyle daha az tanıyacak; daha çok yanılacak, anlam veremeyecek, normal zannedecektir.
Bir zaman nasıl hiç yoktuk, sonra da hiç olmayacak olmaktan neden korkayım? Zaten benim olmadığım bir yer, zaman neden problemim olur ki?
Daha çok sonsuz bir huzur gibi geliyor bana hatta.