ağlamayan bebeğe emzik vermezler durumu değil ki. bu toplumda herkesin hak ettiğine ulaştığını düşünen polyanna kafanın gereksiz serzenişidir. bayram sana ramazan sonunda verilen bir tatil armağanı değil ki. sen önce bunu idrak et.
bazen zorunlu bazen de keyfi olarak bilgisayar başında birşeyler atıştırılır. bu tüketilen besinlerden ufak parçalar da kalvyenin tuş takımlarının arasında kendilerine ister istemez yer bulur. en son yaptığım bahar temizliğinde cips , ekmek kırıntısı , elma kabuğu , üzüm çekirdeği ve tuzlu fıstık kabukları çıktı. tabi vücuttan dökülen kepek , ölü deri ve saç tellerini de saymıyorum. haliyle insan iğreniyor. çıkan saçlardan peruk , yiyeceklerden bir aylık mutfak masrafı çıkar mı diye düşünmeden edemiyor insan.
vahşi yaşamda hayatta kalmak için besin zincirindeki görevini yerine getirmeye çalışan intihar komandosudur. sonuçta ölümü tadacağı acı bir hakikattir.
abazalağını sıçradığı bir başka platformdur. arkadaşlık sitelerinden nasibini alamamış ihtiyar heyetinden bazı abileirimiz okey oyunu kisvesi altında genç kızlara asılmak suretiyle çirkinleştikleri başka bir alem. konuşma aşağı yukarı şöyle gelişir :
-selam boş mu ?
-boş.
-nerelisin?
-elinin körü.
-aa bende.hemşeriyiz demek ki.
-evet
-nerede oturuyorsun
-istanbul
-bende.neresinde?
-kadiköy
-aa bana yakınsın. birlikte birşeyler yapmak ister misin?
-s..tir mal şey.
genellikle açtığı başlıkta sıçmayı başaran yazarlara yada saçma başlıklarla tepki çeken yazarları kınamam ve aşağılamam sonucu entrylerimden acısını çıkartırken attığım nidadır.
köprü için olmasada başka bir iş için zaten telef edilecek ağaçlardır. çünkü duran yeşillik birilerinin götüne giriyor. en azından hayırlı bir iş için feda edildiler.
yüksek sıcakta ve aşırı derecedeki nem de cehennem azabı yaşamak abartıysa evet abartıyorum.
-hayır ben abartıyorum
-hayır ben
-benım abartan
-ben bir abartırım ki sorma
-s.. gidin bir abartan varsa o da benim
-sana şurdan bir abartırım
avea'nın yusuf yusuf ettiğini gösteren kampanyadır. eğer bir operatör böyle haltlar karıştırıyorsa kesin bir göt korkusu vardır. bir kaybı olmasa kullanıcılarını sömürmek dururken niye hayırlarına iş yapsın. hem ayrıca kimsenin 1 ayda bunu bitiremeyceğini bildikleri için göz boyuyorlardır efendim.
guti ve querasma gibi cix transferlerden sonra hilbert gibi garibanı alıpta ne bok yediğini anca farkeden yönetimin cayma durumudur. Baksana adamlar robinho rüyalarına girmişler. hilbert'te kim?
yıllardır dizi filmlere konu olamaktan kurtulamamış ve artık bokunu çıkardıkları bir durumdur. Artık en berbat filmde bile bu olay işleniyor. habire çıkan yeni diziler de sanki daha önce hiç karşılaşmamış gibi seyirciye yutturulmaya çalışılması yazıktır.
justin timberlake çakmasıdır. bu ablak suratlıyı ya sevenler müzikten harbi anlıyor ya sevmeyenler hatta dikate bile almayanlar müzikten anlamıyor. ama kanadalı nüfusunun çoğunluğu göz önüne alınınca onlar sıçtığı boka bile hayran oldukları için bu çocuğa çıldırmaları normal.
bir bok yapılamadan geçecek bir gündür. hala işleyen düzenin birbirine bağlı çarklarca döndüğünü anlayaman zihniyetin çocuksu hayalidir. biri 23 nisan da elinden tutup oturtmamışdır ki o koltukçuğada yavruıcak hevesini alsın. sonra bilinç altına işleyip bunalımlara sürüklüyor.