gece gece insanın aklına düşüveren durumdur. tabi ki türk kahvaltısı diğer ülkeler kadar sade değildir ve bu durumdan çok da memnunum.
örn;
bir ingiliz kahvaltısı; pankek, çokokrem, reçel, sade kahve vb.
arap kahvaltısı; reçel, salam, yumurta, kahve vb.
japon kahvaltısı; maydonozlu yoğurt, kahve, domates, reçel vb.
türk kahvaltısı; peynir, zeytin, domates, salatalık, salam, sucuk, yumurta, patates, poğaça, çay vb.
zaman kısıtlıysa, dışardan birşeyler almak gerekiyorsa kahvaltıda ne yenir?
hastalık olarak bile algılanabilecek bir durumdur.
arkadaşın sana ait çok değerli birşey ister ve hayır diyemezsin.
iş yerinde patronuna hayır diyemezsin.
bir süre sonra herşeye evet demekten çok şey kaybettiğini farkedersin.
genetik özellik mi, yapı mı, huy mu bilmiyorum ama maalesef yaşadığım durum bu.
paronaya, psikolojik tedavi gerektiği de düşünülen durumdur. yolda yürürken böyle arkadan bir ses duyarsın kendi adını. Ama seni tanıyan kimse yoktur. Sadece ben mi yaşıyorum bunu diye de düşündürür.
Bayanlar için:
* evleneceğim erkeği bulabilirim düşüncesiyle gitmeyin.
* yakışıklı, tek başına yaşayan, erkek öğrencilere sulanmayın.
* dış ticaret okuyup sekreterlik yapıyorsanız hiç gerek yok.
* sınıfın aptal kızı olmamaya dikkat edin. ( Hocalarda göze çarpar. )
* her sorunun cevabını vermeye kalkışmayın.
Erkekler için:
* kantinde, teneffüste yanınıza yaklaşan her kızla dil dile değmeden dil öğrenilmez mantığıyla bakmayın.
* sınıftaki fenomen çocuk olmayın. ( sigaranıza otlakçı, sürekli çay ısmarlamanız kaçınılmaz. )
* sürekli espri yapmaktan kaçının. kızlar güldüren değil düşündüren erkeklerden hoşlanır zaten.
* her sorunun cevabını vermeye kalkışmayın.
dipnot:
what are you cola?
what are you disco? vb. espriler yapmayın.
edit: öğütler her geçen gün tecrübeyle devam edecektir.
hayata karanlıktan bakma halidir. Ses yok, görüntü yok. Acıma duygusu, üzülme duygusu hatsafhadadır.
Şimdi kör ve sağır olduğumu düşünerek cevap yazacağım. kendi duygularımla.
Beren Saat'in sayfasından 25 ekim 2013'te yeni bir filmle karşımızda olacağını gördüm. ve aynı zamanda Uğur Yücel'le başrolu paylaşacağını. Yorumlardan bu filmin hint-amerika versiyonunun zaten 2005 yılında çekildiğini gördüm. sanırım fragmandan etkilenmiş olacağım '' Black '' filmini izlemeye koyuldum. ve beni bu hayatta derinden etkileyen izlerini unutturmayacak 2.film olarak hafızalarıma yerleşti. 1. 3 idiots. ( şiddetle tavsiye ederim )
bir an sadece bir an karanlığı hissettiğiniz zaman ve bunun üstüne bir de duymamayı eklerseniz, belki bir nebze o insanların halini anlamış oluruz.
Ya da filmi izlemenizi tavsiye ederim.
Ayrıca ( Helen Keller ) in hayatına çok benzemektedir.
Sağlıklıysanız inanın okumak,okumamak,başarılı olmak,güzel,çirkin olmak hiç önemli değil. dokunduğunuz her bir nesne, kokladığınız her güzel,kötü şey,gördüğünüz anlam verdiğiniz,duyduğunuz her bir ses. sağlıktan daha önemli bir şey olmadığını bizlere hatırlatacaktır.
Unutmamak dileğiyle.
bu memleketten olan bir kişiye giresunluyum dedirtemeyeceğinizi gösterir. örnek vermek gerekirse;
giresun fındık
şebinkarahisar ceviz
giresun kemençe
şebinkarahisar davul-zurna
giresun karalahana,dible
şebinkarahisar toyga çorbası,etli sarma
bir avutmuş mahalleli olarak memleketimi seviyorum.
yazın kavurucu sıcaklarının ve nem oranının hat safhada olduğu şu günlerde zorlanmadan nasıl sevişilebileceğini abilerimizden ablalarımızdan öğrenmeye geldik.
gece yapılan bu hareketin sabah acı ossuruğuyla aşırı mide bulantısıyla birlikte yaptığın hareket yüzünden defalarca pişman olma halidir.
bkz:zamanında yediğin hurmalar şimdi yavrum tırmalar
bkz:yaşamayan bilemez
az çok bildiğimiz üzere asıl ismi bir kadının seks ya da sex günlüğü olan filmin google tarafından sek olarak aranma halidir...
seks diye aranması artık pornografi içerdiği için yasaklanmışmıdır?
yoksa sek günlüğü diye saf,duru,katılmamış anlamında mıdır?
normalde seks ya da sex olan kelime ile sek kelimesi arasında dağlar olmasına rağmen arama motoru neden illa sek olarak sayfayı açmakta?...
bu zamana dek tam tersi işlenen konunun bu kez de erkek açısından anlaşılmaya çalışılmasıdır. örnekle kuvvetlendirelim. Bir erkek 3,4 yıl önce ayrıldığı kız arkadaşıyla tekrar konuşma çabalarına girer. kızla zamanında ağır konuşmaları yüzünden kavgalılardır ama geçen zaman büyümek vs. derken herşey unutulup gitmiştir ve tekrar sütlimandır ortalık. hal bu iken tekrar sevgili olamayacaklarını ikiside bilmektedir. bir gün çocuk artık yeni bir ilişkisinin olduğunu kızla paylaşır. kız normal karşılar bir süre. bir kaç saat geçtikten sonra ilacı etkisini gösterir ve içinde adını koyamadığı kendine itiraf edemediği kıskançlık adı altındaki duyguyla karşılaşır. artık çocukla konuşmak istemediğini aklına kazır ama buna rağmen içindeki o duyguya gem vuramaz. pekala erkekler aslında ne ister kadınlar bunu ne anlar...
mutlaka iyi hoş güzel şeyler isterler ama asıl istedikleri nedir? büyük bir çoğunluğun aklına o iki harf gelmiştir şimdi ama asıl aradığım cevabın bu olmadığını hepimiz biliyoruz.
kadının psikolojik sorunları olduğunu da düşünmüyorum.
erkeğin ne alıp veremediği konusunda kaygılarım var.
cevabının bir sayfaya yetmeyeceği değinilesi önemli konulardan biri. ve hala cevabı bulabilmiş değilim
bugün öğlen tekrarı yayınlanan dizinin son kısmında esas oğlan diğer kızla öpüşürken esas kız ekrana girdiğinde bir sezen aksu şarkısı başladı tabi bitti sonra bu şarkının adı ne yaklaşık 8 saattir aklımdan çıkmadı bilen varsa mutlu olurum.