Beni yaşamaktan da alıkoyan, ölmekten de alıkoyan bir hiçlik. Hayal kurmaktan, sevmekten dr alıkoyan bir hiçlik.
Öyle bir hiçlik ki beni gün geçtikçe hayalete çeviriyor.Yaşamak için bir amaç bırakmıyor. istek bırakmıyor. Her şeye nefretle dolduruyor. nefret etmekten de nefret ediyorum. Hatta belki ölmekten de nefret ediyorumdur.
Ciğerlerime hava gitmiyor sanki. Binlerce parçaya ayriliyor göğüs kafesim. Ya da koca bir taş parçasi varmış gibi. Her nefesim acı veriyor. Yoruluyorum, dayanamıyorum hatta belki de.Tüm bunlara rağmen ölemiyorum da ama. Yaşanmaz hale getirecek kadar az mutluluk ama hayatta birakacak kadarda nefes veriyor bana..
Bugün de öyle böyle bitiyor işte. Yarın da bitecek. Ben ölene kadar devam edecek. Geçen günler hala benim için bir şey ifade ediyor olmayacaklar. Öylece geçip gidecekler. Olması gerektiği için, ben istediğim için değil. Zaten yaklaşık 3 yıldır neredeyse hiçbir seyi istemiyorum. isteyemiyorum. Buna hakkım olmadiği için değil elimin tersiyle ittiğim için. Şımariklik etmiyorum hayır. Bunu da uzunca bir süre düşündüm. Ve hayatımın şımarık bir çocuğa göre fazla dramatik olduğuna karar verdim. Evet çok büyük felaketler yaşamadim ama kendimce sebep-lerim var. Fazlaca sebep. Benim kaldıramayacağim türden. Fazla yükleniyormuş gibi geliyor hayat bana bu yüzden. Adil değilmiâ gibi geliyor. Adalet istiyorum ama kimse duymuyor sesimi-yine. Digerleri gibi hayat da beni duymazlıktan geliyor görmezlikten geliyor. Kendimi farkettirmeyi bıraktım ben de. Hayati, dogal olarak da insanlari umursamamaya basladim. Bu ben de giderek büyüyen bir boşluga sebep oldu. Bir karadelik hatta. icimdeki tüm duygulari içine cekmeye başladi. Bazen çok hızlı bazen yavaş yavaş. Eksildiğimi hissettim. Ne zamana kadar devam edeceğini merak ettim. Bazı geceler sorunu kökünden halletmeyi düşündüm. Kafamda planlar kurdum ama yapamadim. Hiçbirini yapamadim. Artık yapamam da. Cesaretim kirildi. Korkuyla karişik nefret kapladi her yanimi. Nefret giderek büyümeye başladi hatta. Her şeyi içine katiyordu canlı cansız tanidik tanimadik hepsi. Öyle anlar geliyordu ki her zerreden nefret ediyordum. Her zerremden nefret ediyordum. Sonra unutmaya başladim. Yavaş yavaş mi yoksa birden mi oldu hatirlamiyorum. Hayatimin karanlik parçasi olan o 3 yili unutmaya başladim. Sanki hiç yasamamişim gibi devam etmeye çalişiyorum hayatima. Bazen aklima geliyor her şeye rağmen-bu gece de olduğu gibi. Ama uzaklaştirmaya çalişiyorum kendimden. Eğer yapmazsan her şeyin çok daha kötü olacağini hissediyorum çünkü. Çünkü çok korkuyorum. Her seyden. Herkesden. Korku benliğimi ele geçirmiş gibi. Ne yapacağimi bilmiuorum. Sadece korkuyorum. Geçmişten, gelecekten, kaybetmekten, kendimden...
istanbul, ankara, adana, antep, diyarbakır... Şimdi de Kayseri ye mi geldi sıra? Her bir şehri kana bulamadan durmayacak misiniz? Bizim suçumuz günahimiz ne? Türk olmak mi? Türkiye de yaşamak mi?
Büyüdükçe bataklıkta yavaş yavaş battiğimi hissediyorum. içinden çıkılamaz bir hal almaya başliyor her şey.. Korkuyorum, korktukça panik oluyorum bu seferde her seyi elime yüzüme bulaştiriyorum. Büyümek istemiyorum, sorumluluk almak istemiyorum...
Eskiden tren yolculuklarini severdim. Uzun bi süre sonra bugün yine trene bindim. Artık eskisi gibi sevmediğimi gördüm. Bundan da sıkıldım. Yine beceremedim sevmeyi. Mesele illa bi insani sevmek değil. Öylesine sevmek, karşiliksiz. Ama benim bu dünyada sevdiğim şeyler o kadar az ki. Onlarda tükenip bittiğinde ne yapacağim peki? intihar mi? Ama bu bir çözüm değil. Bir zamanlar kurtuluş olarak gördüğüm bu yolun doğru olmadiğini anladim. Peki ne yapacağim ben? Sevdiğim şeyler birer birer azalıp biterken. Öylesine yapayalnizliğa mahkum olmak için ne yapmiş olabiliri? Sevgisiz bi hayati hakedecek ne yapmiş olabilirim? isyanda bi çaba vermiyor. Ağlayıp bağirip çağirmakta. Hergün biraz daha donuklaşip ruhsuzlaşan hayatimin sonunu o kadar merak ediyorum ki...
Gecenin renginde
Griye çalan düşler
Birer gözyaşi olup karişiyor hirçin denize
Dalgalar arsizca çarparken tekneye
Bir geminin daha batişina şahit oluyor
Ağlamaktan yeşile dönmüş ela gözler
Umutlar.
Hayaller.
Düşler...
Geminin yükü çok ağirmiş.
Suya karişirken bir çiğlik gibi yankilaniyor
Elinden şekeri alinmiş şimarik bir çocuk misali.
Yetmiyor gökyüzünü sallamaya başlıyor
Yıldızları dökmek istercesine
Sallıyor
Daha şiddetli
Sanki tüm hincini onlardan çikarmak istiyor
Neden yardim etmediniz dercesine
Saçma
Diyor kendine geliyor
Şimdiye kadar kim yardim etti ki onlardan medet umuyorsun
Sanki yalnız kalmak için doğmuş gibi
Yalnız birakilmak için yaşıyor gibi
Tüm evren işbirliği içerisinde sanki
Suçu neydi peki
Yanıt yok.
Merhamet de yok.
Sevgi yok.
Aşk yok.
Mutluluk yok.
...
Derin bir nefes alıp susuyor
Son hıçkırığı yutuyor.
Paramparça kalbinin üstüne yumruğunu koyuyor
Tüm nefretini saklıyor en derinlere
Gözlerini sımsıkı kapiyor ,
Bir daha açmamak istercesine...