sırf bu yüzden halktan oy alamayan ve sonucunda oy alamamalarına dini etken gösteren, kendilerini sürekli aydın olarak tanımlarken gözlerinin önünü göremeyen, her zaman Türkiye'mi daha ileri götürenlerin kendileri olduğunu söyleyen, tek Atatürkçülüğün kendi yolları olduğuna inanan insanlardır... sosyalist(!) olduklarından azınlıkların haklarını dusunduklerınden(!) bunu yaparken şehit anaları ve ailelerini sadece izleyen bunun sonuncunda butun pkk oluşumlarına maddi destek sağlayan insanlardır... hepsine acıyorum aslında...
bu akımın benimsenmesiyle sporla uremenin insanlara uyarlanmasıyla spermi vantilatör rüzgarı yardımı temiz bir bez vb yardımcı öğelerle dişi üreme organına ulaştırma sağlanır... bunu yazarken lezbiyen vejeseksüel olunca ne gibi fantaziler çıkabilir diye düşünmeden edemiyorum..
lise yıllarında dershaneyi asan bir öğrenci eve döner ve olaylar gelişir...
Saplı Anne :Oğlum yorulmuşsundur sana yiyecek birşeyler getireyim,
Sapsız Oğlan :Zahmet etme ben hazırlarım,
SapLı Anne :Otur otur sen,
Valide Sultan yemek hazırlamaya gidince gizlice telefonun kablosu kesilir...telefon kablosu kesilerek interneti de kapattığının bilincindedir ancak göt korkusuyla fedakarlık edilmektedir ve danışman öğretmen veliyi durumdan haberdar edemez diye düşünülür... sevinidirik bir biçimde yemek yenirken acı acı saplı annenin cep telefonu çalar ve öğrenci acı sonla yüzleşir...
iğrençliğin hat safhaya ulaştığı isanlık değil hayvanlık dışı davranışlara sahip ahlak özürlü insanlarca yapılabilecek hayasız durum... hayvanlık dışı dedim zira hayvanlar bile kullandıkları şeyi pisletmezler... ıyk iğrenç...
her ne kadar uygulanmaya çalışsılsa da sonunda yine aynı b.kun içinde olduğunuzun farkına vardığınızda hadi lan oradan ben ona dil o bana y..k çıkartıyor dedirten felsefik cümle..
günlük veya haftanın belirli günlerinde kendinden yapması beklenen sorumluluklarından sıkılan veya o gun farklı bırsey yapma ıhtıyacında olan ınsanların cogunlukla olmadıkları halde soyledıklerı yalandır.. mesela ben bu sene dershaneden yırtmak ıcın 3 veya 4 kere bu yalanı oldukça ustaca soyledım.. aksam yatarken bıle annem nasıl oldugumu soruyordu.. sanırım cok etkılenıyorlar.. ama ne yapalım bugun gıtmek ıstemıyorum da desem izin vermeyecek..
her hafta sonu yaşadığım hafta sonlarımı kabusa çeviren trajı komik olaylar.. annem her seferinde ablama söyler o herseferinde bir kücügüne o bir kücügüne ve en kucuk ablam da bana atar ben herseferınde tartısır bır ton laf ederım ama annemın de o annelık kozunu kullanmasıyla dayanamayarak ve uzulerek butun haftanın yorgunlugunu atamadan sıcacık yatagımdan ve en guzel ruyamdan kalkıp gıderım.. aslında gitmek o kadar buyutulecek bır sorun degıldır.. sorun ablamın gıderken attığı bakışlardır.. sanırım en büyük ablamdan nefret etmemin sebebi de bu..
hiç bir devlet zaten tam anlamıyla tam bağımsız değildir.. her devlet kendi çıkarları doğrultusunda başkalarının kaynaklarına ve gücüne ihtiyacı vardır.. bu insanların toplumsal bir valık olmasının sonucudur..ancak bunu azaltmanın tek yolu siyasi iradedir.. bu irade sağlandığında bağımlı olduğu halde bunu topluma yansıtmaz.. buradan aşırı ciddiyetci ve abartıcı insanların düşüncesi olduğu kanısına varmaktayım.. bundan dolayıdır ki başlığın Türkiye'de Sağlam Bir Siyasi irade Olmadığı Gerçeği olması gerektiğini düşünüyorum..
sagopa bile kendi azıyla Türkiye'deki bir açığı kapattım derken bunun rap olduğunu açıkca söyleyememektedir ve kaldı ki kendi de yaptığının tam anlamıyla rap müzik olduğunu kabul etmemektedir.. ona ve bir çok rap severe göre de yaptığı sadece hızlı ve iğneli arabeskdir.. sagopa bunu kabullenmişken neden hala fanları onu cezayla kıyaslar bilinmez.. bu aynı galatasaraylı arkadaşların her konuşmasında kendilerini Fenerbahçeyle kıyaslamalarına benzer.. hem ayrıca ceza artık Türkiye'mizde rap müziğinin divalarındandır.. sagopa ise ancak onun aydınlattığı yoldan ilerleyen bir sanatçıdır.. buradan sago yu sevmediğimi düşünenler olabilir ancak ben sadece rAp severim kişiler önemli değildir.. önemli olan yaptıklarıdır..
hemen hemen kimsenin söylemek istemediği ; hatta bir takım insanlarca takıntı haline getirilip lisanlarına sokmadıkları; ancak içindekiler dökülse sayfalara sığmayacağı cümlelerin en başında söylenen sözcük... keşke hiç keşke demesem gibi bir kullanım şeklide vardır ki bir türlü anlam veremem..
ülkemizdeki öğrenci gruplarının her sene ösym ve devlete en içten dileklerini de yanlarına katarak söyledikleri 2 hece ve 5 harften oluşan klişe söz.. burdan birkez de ben ifade edeyim.. yuh artık böyle eğitim sistemi mi olur..
her zaman tartışılan saçma konu.. sen veya ben ne fark edicek dedirtiyor.. ancak yine herkes taraf olacak erkekler erkegı kızlar kızları savunacak.. aradan bır kac kımıl zararlısı karşı cınsını savunacak ve boyle kısır bır donguye gıdılecek.. cevap bulunabilicek mi ? Hayır..
'çokta tın' diye cevap verilebilir derken aklıma benim de zaman zaman 'ölürsem bir daha gelmek istemem'' dediğimi hatırlarttı.. evet aslında biraz tınn..
aylarca buraya gelip eğlendim okudum güldüm stresimi attım ama ÜYE olmadım.. herşekilde sömürdüm sanırım burayı ve sonunda üye oldum.. sanırım bunu hakettiniz..
kendime bir not : Asla üye oldum diye daha fazla zaman geçirme.. hergün hatırla bunu..
yiğenimi hatırlatıp hafif tebessüme sebep oldu.. şöyle ki kendisi aynada kendine şişko diyecek ve sonra kendine kızabilecek kadar dürüst mü desem komik mi desem.. her ne dersem diyim hala güldürüyor.
kürt Türk vs değil insan hayatının değerine inanmayan kendini bilge sanan aslında en zararlı cahil topluluğunu oluşturan beyinlerin açabileceği ve içine kendi eğitim ve kültür seviyesine sahiplerce doldurulabilcek başlık.. bir an için de olsa o başlığı açan insan bozmasına da üzüldüm onca sene boşa yaşamış..!! yazık..!!
geçen sene tarafımdan denenerek bana ve arkadaşlarıma uymadığı bundan dolayı bizim ve kalan 1 milyon dolayında kişinin sorunlu olduğunu düşündüren daha sonrasında asıl sorunlunun bunu söyleyen olduğuna kanaat getirdiğim kalıplaşmaya yüz tutmuş kelime grubu...