dil öğreniyorsunuzdur ve haliyle bu kadar uğraşıyorum artık kendimi bir sınayayım diye düşünmektesinizdir.
bir gün arkadaşlarınızdan biri gelir ve der ki "limasollu.com diye bi site var orda her dilden sınav olabiliyorsun" başınıza ne geleceğini bilmeden o boktan siteye girer ve mal gibi mail adresinizle sınava girebilmek için kaydolursunuz.
artık limasollunun ağına düşmüşsünüzdür aylarca yıllarca mail adresinize yolladıkları kampanya cart curt haberlerinden ne yapsanız kurtulamazsınız.spam,göndereni engelle, yok yok yok o mailler hep gelir her seferinde küfrederek silersiniz
bu adamlardan bir kurtuluş yoktur!
seri eksi oy veren ibnenin bir nevi hoşgeldiniz tadındaki eylemleri beşinci neslin hoşuna gitmeyecek,taze yazarlarımızdan bazıları muhtemelen entrylerinin beğenilmediği düşüncesine kapılacaklar.
fakaaattt
bu sözlük için bir kayıp mıdır? nayıırrr!!
cengaver yazarlarımız günden güne daha hırslanacak en iyi entrylere imza atmaya ant içecek at binecek ok atacak yiğit birer yazar olup kahpe bizansın güzel prensesiyle aşna fişne bile yapacaklar.**
vize için çektirilen fotoğraftır.
kurala uyup tanımımızı da yaptığımıza göre asıl anlatmak istediğime geleyim.
iki hafta önce vize fotoğrafı çektirmek için bir fotoğrafçıya gittim.
aman aman mutlu mutlu oturdum sandalyeye.
-yüzünüzü makineye dönün lütfen. saçınızı da kulağınızın arkasına atın.
-neden?
-kulaklarınızın gözükmesi lazım.
-peki.
(bu arada beşlik simit gibi sırıtıyorum)
-gülmeyin lütfen!
-hı ne pardon?
-gülmeyin.
işte koptuğum an!
kardeşim fotoğraf çektiriyorum nasıl gülme? gülün diye yalvarırsınız normalde bu nasıl iş?meğer ki vize fotolarında gülmemek lazımmış.mimik falan yapmıcakmışsın.tabi ben gülmücem ya beni tuttu bir kriz.ben gülüyorum adam gülüyor hey allahım. nihayetinde muradıma erdim foto çekildi. gözlerimi kısıyomuşum diye gözlerimi de koca koca açtırdı. şenliğe gel. hayatımda çektirdiğim en berbat fotoydu. resmen kendimden tiksindim.bir de 3.5-4.5'luk aman allah koskocaman bir kafa.
diyeceğim odur ki böyle bir resminiz olursa günün birinde gözünüzü seveyim sevdiklerinizin ulaşamayacağı yerlere koyun ilaç misali.
hem sevgili gibi takılayım hem aradaki ilişkinin adını koymayayım kurnazlığını kendine yol edinmiş şahısların karşı tarafın zihninde bıraktığı sorunsaldır.
bu kişiler kendilerini seven insanın duygu dünyasını zerre kadar önemsemeyerek
ego orgazmında tavan yapar daima yeni aşklara açık yaşarlar. ortamdayken arkadaş baş başayken sevgili gibi davranmayı ihmal etmezler.
tanrıdan böyle dengesiz kişiler için bela bu ikilemde kalanlar için de irade dilemek yerinde olur.
sabırla sırada bekler birazdan paralı bir insan olacağım düşüncesi taşıyarak
artistik bir hareketle kartı bankamatiğe yerleştirirsin.ekranda gördüğün "sıfır"
az sonra alacağın ıvırı zıvırı zihninden hızla silerken kartınızı alınız biipp biipini
sıra beklerken kesiştiğin kişiyle duymak rezilliğin doyum noktalarındandır.
renk nedir ton nedir diye bir kez olsun düşünmemiş dişi kişilerdir
bu dişi kişileri üçe ayırmak yerinde olur
1.gözlerinin altını bembeyaz yapıp yanaklarına pespembe allık sürerek palyaçoya benzeyenler
2.gözaltına siyah kalem çekip göz kapağına simsiyah far sürüp pandaya benzeyenler
3.allah ne verdiyse kırmızı yeşil mavi demeden dalıp çok afedersiniz * benzeyenler
hatırlayanına çok nadir rastladığım aslı fransızca "pepin la bulle" olan 1987de trtde gösterilen çocuk animasyonu.pepe isimli bir evlatçık cimcime ve maymunu bir balona koyar bunlardan gelen uçur bizi pepee!! nidalarıyla onları maceradan maceraya sürüklerdi. unutulmayan repliği üzüntü ve muz kabuğu dur.
