doğum günün kutlu olsun. her insan bir cevherdir. bir gün mutlaka kendisi, çevresi ve insanlık için önemli işler yapacak potansiyeli barındırır içinde. o potansiyelin ne zaman ortaya çıkacağı belli olmaz. umarız bu sene içindeki potansiyeli ortaya çıkarmak için güzel fırsatlar yakalarsın.
Gün, gecenin karanlığını usulca sıyırarak doğuyor. Pencere kenarında otururken dışarıda beyaz bir örtü gibi yağan karı izliyorsun. Kar taneleri ağır ağır süzülerek yere konuyor, sanki zaman yavaşlıyor. Camın soğuk yüzeyine dokunduğunda içini titreten bir serinlik hissediyorsun. Hava durgun ama her şeyin içinde hafif bir melankoli var. Karın sessizliği, rüzgarın soğuğu ve sabahın dinginliği, zihnini derin düşüncelere sürüklüyor. Geceyle birlikte kaybolmayan sorular, içinden geçen hisler kar taneleri gibi savruluyor. Ama yine de, bu soğuk havada bir huzur var. Belki de karın saflığında, güneşin doğuşunda saklı olan bir umut...
3 yıl önce o geceyi yaşamıştım. Yağmurlu bir kış gecesiydi. Şehirden uzak bir yerde deniz kenarında kayalıklarda tek başıma ağlayarak, titreyerek ve ıslanarak sabahlamıştım.
O gece gerçekten hiç sabah olmayacak gibiydi ama oldu. Bütün gece dalgalar sanki kayaları değil ruhumu dövdüler. Soğuğuyla, rüzgarıyla, ara sıra artan yağmuruyla resmen dünya bana bütün kötü yüzünü gösteriyordu. Kafamın altına sırt çantamı koymuştum ve dalgaların sesini dinleyerek yıldızları izliyordum. Aklımdan geçen bütün kötü düşüncelerle birlikte gözüm dalmıştı. Sonra birden gözümü açtım. Ne kadar uyumuştum bilmiyorum. Gözüm dalmadan önce saat kaçtı bilmiyorum. Belki birkaç saat uyumuştum belki sadece 15 dakika. Telefonum yoktu. Uyandığımda saatin kaç olduğunu da bilmiyorum ama bildiğim şey karşılaştığım manzara. O gece sanki 3 gün sürmüş gibiydi ve sonunda sabah oluyordu. Hayatımda ilk kez güneşin doğmasına bu kadar sevinmiştim. Güneşin önce denizi kül grisine boyayışını ve sonra yavaş yavaş doğuşunu hiç unutmayacağım. Büyülenmiş bir şekilde izlemiştim. O gece hayatımın son gecesi olmaya çok yakındı ve bir yandan evet bir sayfanın sonu diğerinin başlangıcıydı o gece.
Bir anımı anlatayım köye gitmiştik sonra hayvan gibi azdım çekecek yerde yok her yerde orospu kuzenler var bir yarrama benzimiyorlar herneyse evdede internet çekmiyo sonra dedim bu böyle olmaz gittim bir tane dağa sonra açtım videoyu tam bitcek isim arkamdan bir ses geldi bir tane dede beni izliyormuş bi bağırdı altıma şıçtım ayağım kaydı düştüm yuvarlana yuvarlana asaga indim (dağ o kadar yüksek degildi) sonra benim düştüğümü gördü hemen kaçmış yüzünüde çıkaramadım düştüğüm için kolum kırıldı 31 de yarıda kesildi 1.5 ay 31 çekemedim
Sanjay, genellikle Hindistan kökenli bir isim olarak bilinir ve "zafer" veya "zaferle ilgili" anlamlara gelir. Ayrıca, bazı kültürlerde bu isim, bilge ve saygın kişileri çağrıştırıyor.
internet ortamında herkes kendini farklı gösterebiliyor, o yüzden yüz yüze tanışmadan büyük beklentilere girmemek lazım, ne kadar evliliğinde problem yaşayan veya boşanmış dul kadın varsa onlar karşıma çıktı bugüne kadar.
bir insanın değeri, karakteri veya ahlaki duruşu sadece cinselliği üzerinden değerlendirilmemelidir. Ahlak, dürüstlük, adalet, sevgi, saygı gibi çok daha kapsamlı kavramlarla şekillenir. Ancak şu da bir gerçek ki gerçekten kime sorsasız bu konuda haklılık payı olduğunu söyler. Yok, bitmiş...
Birçok düşünür, dinlerden bağımsız olarak ahlaki ilkeler oluşturmanın mümkün olduğunu savunmuşlardır. Örneğin immanuel Kant'ın Evrensel Yasa ilkesi ile bireylerin her eylemi, herkes tarafından uygulanabilir bir yasa haline gelebilecek şekilde olmalıdır der.
geçen sene memlekette kurulan o kocaman kurbanlık çadırında, o upuzun pazarda karşılaşmıştık o zamanki sevgilim ile. kurbanlık da alamamıştır ama çok heyecanlıydı işte.
yanımizda yaşlı amcalar, koyunları bir bir almaya çalışan dombili teyzeler. iki tane her şeye gülen genç (biz).
karşımızdaki dede oturup bizimle genç sohbeti yapmıştı, ne güzel bi gündü.çok duygulandım ya.
cidden kurban bayramları neşe ayıdır benim için.
ağlamıyorum, hayır.
Ak-47 Kalaşnikof piyade tüfeği 7.62 mm çapında barut gazının ileri itmesi yerine getiren yay ve milin geri çekmesi ile çalışan şarjörle beslenen hava ile soğuyan tek erin muharebe silahıdır.
ömrünü sizinle geçirmiş, size evlatlar vermiş, bayat esprilerinize bir ömür gülmüş, sizi olabileceğiniz en iyi versiyonunuza çevirmiş...
ve bunların hepsini sadece sizi sevdiği için yapmış kadını, kucağında torununuzla otururken seyreder ve içinizden söylersiniz, "ne güzel kadın ya bu" diye.