savaş olduğunda sağa sola kurtarın bizi diye yalvarıp ardından yardım edenleri sırtından bıçakladıkları için satış ve pazarlama olayını hakkıyla yapan satışçı müslümanlardır.
her fanteziye açık olan, sınırları zorlayan bir fantezi çeşidi ve geçen hafta 5. metresim kamile'ye uyguladığım fantazi. hele patkan'ı önce cız bız yapıp o vajinaya kuru kuru sokmak yok böyle bir haz.
bu sıfatı kendine şiar edinmiş, "karı gibi ağlamak" deyiminin hakkını vermenin de ötesinde yerle bir etmiş, üstüne de "karı dediğiniz bu kadar ağlamaz!" laflarına doymamış, anlamamış israf bünye.
madalyonun diğer tarafına bakacak olursak;
her çiçekten bal alan doymaz bir kişilik çıkabilir karşımıza. her gece barda gönlüm hovarda naraları eşliğinde eğlenmektedir.
özet ne olur paşam bu durumda?
madalyonun diğer tarafını kapatalım, "karı gibi ağlamak" deyimini her daim yerine getireni de karantinaya alalım.
arıza, kopuk bir sepultura şarkısı. içten içe rahatsızlık verebilir dinlerken, huzursuz eder fakat esas hoşa giden de budur. 1997 tarihli toplama albümleri blood rooted da yer alır.
akbaba ve kız çocuğu fotoğrafını çeken fotoğrafçı. kız çocuğuna yardım etmemiş ve hemen oradan uzaklaşmıştır. kendisine yapılan eleştirilere ise ben yardım görevlisi değil sadece fotoğrafçıyım diyerek cevap vermiştir. o dönemdeki bilgilere göre gazeteci ve diğer birimler hasta insanlara dokunmamaları konusunda sıkı biçimde uyarılmıştır fakat ne olursa olsun görünen o ki kevin carter 'ın insani yönü pulitzer ödülünü aldıktan bir süre sonra ağır basmış ve 27 temmuz 1994'te johannesburg' un bir banliyösüne park ettiği kamyonetinin içine kulağında walkmani çalarken egzoz gazı vererek intihar etmiştir.
mektuplarında ise ölmek üzere olan çocukların peşini bırakmadığından bahsetmiştir.