geçiş yapabiliyorsan 1 yıl kalmayı göze al diye tavsiye edeceğim olay.. Hayatta evde oturmak bedava.. Okuyacaksan illa ki masraf çıkacaktır.. sonradan pişman olacağın şeyi iyi düşün derim. Hafta sonları çalışılabilir.. ilk yılın dersleri zor olmaz. 1 yıl sonra geçiş yaparsın.
bayanların korkulu rüyası kaşlar ve yüzdeki tüylerden kurtulmanın son versiyonu...
aldım kullandım..
o kaşlar artık korkuyorlar benden! haha..
ben usanmıştım onlardan, artık onlar daha çıkamadan alınacaklar..
çok kötü bişey..
kafayı birine takanlar için, internette olucak mı? online oldu mu diyip durmak çok kötü..
herkeşler orda burda dolanırken, sahillerde mahillerdeyken sen saf gibi birine takılmış internette duruyosun..
belki o beklediğin kişi almış valizini bi yere kaçmış, ya da toplaşmış arkadaşlarıyla okey oynuyo patlamış mısır yiyip film izliyo..
biz de hayatımızın en güzel yıllarını böyle burada sıkılıp durarak geçiriyoruz..
uzun sürebilse bile çok da süremeyecek bir iştir bu birini beklemek..
çünkü bir süre sonra artık dayanılamayacak noktaya geldiğinde biter..
neden bazıları zengin bazıları zengin değil gibi, ya da neden bazıları mutlu diğerleri değil gibi bir soru..
ama cevabını bilemediğimiz soru.
acaba aşk hayatında mutluluğu yakalamış kişilerin uyguladıkları bi yöntem filan var mı ki? işte, kusuruna bakma.. hoş gör.. şöyle şöyle.. yoksa bazıları şanslı ya da değil gibi basit bir cevap mı?
savaş olaylarının bitmemesi, sürekli bir savaş çıkartılıp durulması sonucunda söylenen söz..
bıktım ya bu savaş haberlerinden de savaştan da. bi rahat durmuyosunuz!
Telefonu cevaplamak istemiyorsundur ya da evde başka kimse yoktur telefonu açmıyorsundur.. herhangi bir nedenle sizi ev telefonundan arayıp 5-10 kere çaldırıp, ha evde yoklar herhalde diyip sonra arayacağına 5 dakika sonra tekrar, 10 dakika sonra tekrar tekrar ve tekrar arayan akraba ya da yakındır...
allah allah kardeşim bu insanlar evde olmayabilirler, telefonu açamıyor olabilirler tuvalette olabilirler konuşmak istemiyor olabilirler niye 30 kere arıyorsun? kapat akşam ara, sonra ara..
insanın artık yorulmuş, bıkmış olması, eskiden uğraştığı şeylerde üşenmesi, kısacası hayattan yorulması, kendi işleri için bile üşenir hale gelmesidir.
eskiden enerjin mi çoktu, uğraşacak işin mi yoktu, kişisel bakımında mesela her allah'ın günü duş almaya üşenmezken şimdi duşu erteledikçe ertelersin.. aylardır saçlarımı boyıycam mesela hala boyamadım. belki de yıllardır şu masa başında bilgisayarla uğraşa uğraşa hamlamışızdır çabuk yorulup bıkıyoruz, belki de şu istanbul ve o iğrenç okul beni çok yordu.. yaş 30'u biraz geçiyor. yaşıtlarım 2- 3 çocukla uğraşırken belki yoruluyor bilmiyorum ama kendimle zor ilgileniyorum.. tek ben miyim benzerlerim var mı merak ediyorum..
sık sık, arkadaşlarıyla, eşiyle dostuyla bir gün orada bir gün burada gezip dolaşıp, sosyalleşmek, bir anlamda hayatının tadını çıkarmaktır.
tam da yaşları gereği öğrencilerde çok yaşanmak istenen bir durum da, sosyal platformlarda yer bildirimlerinden gördüğümüz, herkes bu kadar arkadaşı, bu kadar gezip dolaşacak parayı nerden buluyor onu anlamıyorum..
ben öğrenciyken abi, öğrenci evindeyken hiçbir şeye para yetiştiremiyodum..
parayı ev kirasına, elektriğe suya aidata, internete yatırıyodum resmen.
para yetse, etrafta doğru düzgün adam yoktu, bırak dolaşacağın, konuşacağın adam yoktu..
bu sosyal olmak başka bir meziyet.
herkes asosyal olamayacağı gibi sosyal de olmuyor..
o hayatımın en güzel zamanlarındaki saçma sapan sıkıntılı günlere yazık..
youtube'nin neden kapatılmaması gerektiğini anlatan sorulardır.
en başta niye kapatılsın ki? dir.
ses skandalları olmuş, ülkeyi dışarıdan bilmem etkilemeye çalışıyorlarmış, efenim paralel yapının işleriymiş bir sürü şeyler söyleniyor. ama bunun çözüm olmadığını, olmayacağını da biliyorlar fakat ellerinde sadece bu geliyor..
biz normal vatandaşı ilgilendiren, izleyeceği bir şeye ulaşabilme, onu izleyebilme, yasadışı yasaklı siteleri kullanmaya gerek duymadan izleyeceği videoyu izleyebilmek..
kapatıldı da çözüldü mü? ben o malum ses kayıtlarını yasak sitelere giriş sağlayan sitelerden izledim..
sözlüklerde öğrenmiş olduğum, en basitinden 'yapılışını izleseydin asla yemeyeceğin yiyecekler' konusunda, nuggets yapılışıyla alakalı bir konudan ve nuggets ın youtube de yapılışını gösteren videodan, nuggetslarla alakalı gerçekleri öğrenmemiş olduk, sosyal medya ve youtube olmasaydı da biz pis pis şeyleri yemeye devam mı etseydik?
youtube kapatılmamalı çünkü: acı, çirkin de olsa gerçeklere ulaşmayı sağlıyor da ondan!
dünyanın çeşitli yerlerinde eğitim, hizmet diye faaliyetleri olan, samanyolu tv'de gördüğümüz endonezya'da, afrika'da türk okulları diye okul açmış, hatta burdan türk öğretmenleri oraya hizmet diye göndermiş cemaat, niye doğuda okulları olmayan, hatta kızların okula gönderilmesini sağlayacak bişeyler yapmamış? denilecek soru.
hizmet dediğin şey türkiye'nin dışında doğu haricinde yerlerde mi?
madem bişeyler yapacaksın aç o doğuda, hatta kız okulu aç, bayan öğretmenler getir de kızlarını okullara göndersinler.
pek çok kişinin düşünmüş olabileceği, bazılarınınn gerçekleştirdiği, bazılarının başarılı, bazılarının malesef işleri iyi gitmediğiden kapatmak zorunda kaldığı iş. nerede olduğuna, ne tür iş olduğuna göre değişebilir. bende de daha önce düşünmediğim halde bir dükkan açma fikri oluştu, ama uygun kiralık dükkan olması halinde. daha önce dükkan açmış kişiler bana bi ulaşsın.
george costanza'nın hayali endüstri şirketlerindendir. bazen, hep mimar olmak istediğinden kendisini mimar gibi tanıtır, bazen de bu vendelay industries'de çalıştığını söyler..
köyden bulunabilecek kızdır. zira artık şeherde kızlarla oğlanlar hep daha iyisini istemektedirler. özellikle erkekler, varsa yanlarında bir kız, gözleri de dışarıda olmaktadır.
son yıllarda çevrede de açıklıkla gözlemlenebilen, yapılan araştırmalar sonucunda türkiye'de son zamanlarda evlenen kişilerin sayısının azalıp, boşanma sayılarının artmasıyla görülen, devletin, bu konuya nelerin sebep olduğunun anlaşılması ve önlemlerinin alınması, türk aile yapısının bozulmasının önüne geçilmesi için çalışmalara başladığı durumdur. araştırmalardan farklı farklı sonuçlar çıkabilir fakat nedenlerden bazıları kolaylıkla söylenebilir.
insanların, gençlerin eskiden olduğu gibi tahammül sınırları yüksek değil. nasıl olsun? çocukluğundan beri okul sınavıydı, öss'ydi, onlar bitti çalışmak için şu sınavdı bu sınavdı derken sonunda da sorunlarla karşılaşmalarından güvenilir şeylere bile inançları zayıflamıştır. ayrıca eskiden insanlar evlendirilmeye teşvik edilirken, şimdilerde önce kendini bir garantiye alıp öyle evlenmek öneriliyordur haklı olarak. gençlere sorulsa evlenmeyi düşünmüyorsanız nedeni nedir diye, çoğu, evlenmeyi düşünsem bile etrafta evlenilecek kişi yok diyecektir. bu sorunu çözmek için evlenilecek erkek ve evlenilecek kız çalışmaları yapılabilir.
kirasını düzenli ödeyen, sorun çıkarmayan kiracının, çeşitli sebeplerle evden çıkması, ev sahibinin de çeşitli sorunlar çıkarması sonucunda ev sahibine söylediği sözdür.
daha 10- 11 yaşlarındaki çocuğa, saatin iyisi olsun gibisinden 300 küsür tl ye swatch saat almaktır.. sünnetinde alınır, özel bir hediye olur.. fakat o yaşta, daha saatin kıymetini bilmeyen çocuğa, o pahada bir saat almak tuhaftır.. biz çocukken tee ne zamana kadar saatimiz olmadı.. saat saat diye tutturduk da bi tane dandik saat almadık, sanki çok zor bir şey gibi.. gözümüz olduğundan değil.. ben şimdi kendime 100 küsür tl lik bir saat alacağımda kaç kere düşünüyorum. haksız mıyım?
dediğim gibi de oldu. çocuk saatin kıymetini bilmiyor.
arada bir içenlerden değil, düzenli olarak sigarasını içen tiryakilerin, marketten, bakkaldan, sigara satılan yerlerden, günlük ekmek, su gibi ihtiyacı olan sigarasını alacağında yaşadıkları sorunlardır. bir kere, sürekli sigaranı içiyorsan, yakındaki marketten vs alacaksan sürekli o markettekilerle karşılaşmak şurdan da şu gibi onlarla konuşmak durumunda kalıyorsundur. bir diğeri, her zaman yanında nakit para olmayabilir, olsa da sürekli nakit nakit.. yanında para kalmaz. o yüzden kredi kartıyla almak isteyeceksindir. kredi kartına da öyle küçük bakkaldı, küçük marketti, öyle yerler sigarayı kredi kartıyla çekmezler. o yüzden büyük çaplı yerlerden almayı tercih edersin. bazen de kullandığın sigara o markette ya da büyük süper markette yoktur.. şimdi hem kredi kartıyla çeken hem de senin kullandığın sigara bulunan bir market daha bulmak zorunda kalacaksındır. ulan içeceğim kahvenin yanında 5 dakika sigara. onun için şuydu buydu uğraşıyorsundur. parasıyla alıyorsun, zararını bilerek içiyorsun bir de bir bunun gibi bir sürü sorunlarla karşılaşıyorsun. tek ben miyim bu gibi sorunları yaşayan acaba?
9 eylül üniversitesi şenliklerinden dönen otobüsün takla atması sonucunda meydana gelmiş kazadır. ne yazık ki 2 kişi ölmüş ve ağır yaralı olanlar da vardır. bir çocuk da orada ağır yaralıdır. allah ım acil şifa diliyorum. ölenlere de allah tan rahmet. yolcuların söylediklerine göre şoför çok hızlı kullanıyormuş.
internette sansür tartışmaları sürerken, milli eğitim bakanı hüseyin çelik, cnn de yayınlanan haber programında soru üzerine açıklamasında, internette bahsedilen değişikliğin, şimdiye kadar çocuklarını internetin zararlarından korumak isteyen ailelerin bunun için bir ücret ödemeleri gerekiyordu. şimdi ise bu ücret olmadan herkesin isterse bu korumaya geçebileceği, bunu istemeyenlerin ise aynı şekilde devam edebilecekleri açıklamasıdır.
bu internet sansürü olayı yanlış mı duyuruldu yanlış mı anlaşıldı?