sol framede de sıkça görmüş olduğumuz üzere, konu oranlarının neredeyse %70-80 lik kısmının mahiyetini barındıran hezeyan. tamam sevişemiyorsunuz da sol frameden ne istiyorsunuz. *
siyasi etiğin gelişmediği, faşizan tepkimelerin hala sıkça ve kabul görücü oluşuyla birlikte; biat* ve itaatin hüküm sürdüğü coğrafyamızda, yaşanan mantık dışı olaylar sinsilesidir.
x bir ülkenin başından geçmesini hayal bile edemeyeceği gündem fırtınasının, hükümet aleyhine yaşanıyor olması ve bu aleyhte geçen sürecin yıpratıcı gelişmelere gebe olmasına aldırmayan muhalefetin işlevini yerine getirmemesiyle de mantıkları zorlayan bu süreç, muhalefetin basiretsizliği nedeniyle iktidar cenaplarının fazlasıyla işine yaramıştır.
dirsek temasında ve uygun adım yürüdüğü zannı ile gönül rahatlığı içinde olunan bütün kurumların bu süreçte başka komutan(lar) tarafından idare edildiği anlaşılmış, ayar-atar-azar 3lemesiyle izaya getirilmesiyle birlikte, 3 muhalefet partisinin sadece seyirci kalmasıyla hükümet devleti/parti devleti iyiden iyiye vücut bulmuştur.
geçen günlerde fem dersanesinde gördüğüm ibretlik duvar yazısı. 17 aralık süreci sonrası kol kola olmaktan vazgeçip, halay başı kavgasına tutuşan, mendil kapmaca oynamaya girişen 2 grup arasındaki talihsiz ve bir o kadar da hayasız süreci gözler önüne sunan , dünün şakirtlerinin bugün devrimsel amaca yükselmelerinin sonucu manifesto .
Gezinin salt sol fraksiyona bağlı gösterilmesi kadar saçma bir önermedir.
Tepkisi olan her kesim oradaydı. Vatanını seven herkes zaten siyasi egolarını yenip birleşir o dert değil (lakin beyinleri veledi zina ürünü olanlar siktirsin gitsin)
buhran geçiren menopozlu hatun edasıyla ; koltukların yerini sürekli değiştirme gayreti içinde olan zihniyetin, dün arka çıktığı görevlileri bugün tarumar etme girişimidir.
liberal yalaka zihniyet içeren hükümetler vasıtasıyla gerçekleşmeyecek durumdur. çünkü din söylemiyle ilerleyen hiç bir yönetim gerçekten dini yönetimi istemez. taksitle gemi alma örneği veren bir başbakanın taksitler çerçevesinde mazur gördüğü faiz bunun en kabaca örneğidir.
insanların din,meshep,düşünce gibi kavramlarıyla okuma haklarının ellerinden alınmasının utançla karşılaşağı yerde efsanelikten söz edilmesidir. zira sol cenaba sahip kişilerin özgürlükler başlığı altında * bu kıstasa maruz kalanları savunması gerektiği yerde zırva efsanelere konu olarak faşizan tavırla özgürlük katli yapması durumudur. *
mirasyedi velet edasıyla malı mülkü satıp, edindiği parayla oh ben ne kadar zenginim deyip, 2 gün sonra don gömlek kalıp, ben fakirim bana yardım edin figanına hasıl ekonomidir.
gönül adamı, eşsiz usta rahmetli Neşet Ertaş'ın gönül akının hayat bulmuş halidir. günümüz sanatçı(!) zihniyetinin asla dolduramayacağı sonsuz zarafet, saygı da cabasıdır.
mevcut sınırlarımız içinde ne yazık ki hala barışı, adaleti, gelir dağılımındaki eşitliği ( en azından insancıl şekilde), ölümleri, terörü vb önleyemeden şımarık veletler gibi başka bahçelerdeki elma ağaçlarının cazip gelme hali. *
dün baş çobanının 3. köprü katliamdır sözünü unutup bugün sağa sola sallama tarzıdır. bu memlekette vergisini veren de vergiyi kaçıranın da aşikar olduğunu bildiğimiz için kimin utanmadan neyi kullanacağı da zaten kapak niteliğindedir. *
Serin ve sakin bir sabah balkonda kahvaltı ediyorduk. Saçların dağınık, gözlerin uykuluydu. Kalbimi kazanmak için hiçbir şey yapmana gerek yoktu. (bkz: emrah serbes)
sabit bir dış politikamızın olduğu söylenemez, zira ülkemizde henüz dış politika etiği oluşmamıştır. hükümetlere bağlı olarak değişen dış politikamız, tıpkı kalkınma planlarımızın kısırlığı gibi 3-4 seneye mahkumdur. komşularla 0 sorundan, suriye iç savaşı,ırak vb çıkarımlardan anlaşılabileceği üzere. örneğin Almanya'da hükümetler değişse bile uzun vadeli dış politika hedefleri değişmez. Türkiye'nin dış politikası sadece vatandaşlarının fantazilerinde kalmaktadır. (bkz: kızılelma) (bkz: ortadoğu hakimiyeti) (bkz: arap kabile şefliği)