"Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir,
Onu en çolpa herifler de emin ol becerir.
Sade sen gösteriver 'işte budur kubbe' diye,
iki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.
Ama gel kaldıralım dendi mi heyhat o zaman,
Bir Süleyman daha lazım yeniden bir de Mimar Sinan...
islam fıkhı kitaplarını incelememiş, islamda her hükmün bir fıkhı oladuğunu bilmeyen, evlenmeninde (imam nikahınında) bir fıkhı oldugunu bilmeyen, imam nikahını sadece mehir ve boşol boşol boşol'dan ibaret olduğunu sanan ve zaten şeriatın imam nikahının kısa süreli oldugunu önemli olanın devlet nikahı oldugunu bildirdiğini hiç bilmeyen muhtemeldir ki kitapların başını prtasını ve sonunu okuyan yazarın açtığı başlıktır.
son zamanlarda ülkede yaşanan durumdur. demokraside o seviyeye gelsek ağzı olan konuşur oldu, demokrasimizin getirdiği insan hakları sayesinde kürt türk her evin ocağına bir ateş düşüyor ve biz olayı yine demokrasimizle çözüyoruz, ülkede şike diye birşey çıkıyor ertesi gün kulüp başkanlarından tutun top toplayıcılarına kadar herkes olay hakkında birşey biliyor, demokraside o kadar ilerideyiz ki 40 yaşında adam 3 yaşında bir bebeğe tecavüz ediyor cezası ise sadece 10 20 yıl hapis oluyor, domokraside o kadar ilerledikki yıllardır hakkaride şırnakta iran ve ırakta ülkeye kurşun sıkan şerefsizleri davul zurna ile karşılıyoruz ve demokraside o kadar ileriyiz ki güçler ayrılığı ilkesiyle yatıp güçler ayrılığı ilkesiyle kalkıyoruz ama nedense hükümetin şeritine göre anayasa mahkememi şekilden şekle giriyor kurumlarda kadrolaşmalarımız yine manevra üzerine manevra yapıyor, ne bok yerlerse yesinler yine kendi vatandaşlarımızı bir dere içinde yerle bir edip istihbaratımızı kimden aldığımızı bilemiyoruz, demokraside o kadar ileriyiz ki dünyanın öbür ucunda zulme boyun egmeyen kardeşine yardım götürürken şehid ediliyor onun hesabını sormasını agabeyimiz abd den bekliyoruz, evet bunların çoğunu demokratik sistem yüzünden yaşamıyoruz , sadece demokrasinin getirdiği hukuk sistemi ,kamu kurum ve kuruluşlarının yapısı ,demokrasinin siyaaseti ve demokrasinin adaleti sayesinde yaşıyoruz. eski yunanın kapısının önünden geçirmediği 16. 17. yylarda italyada fransada burjuvazinin bekçiliğini yapsın diye benimsenmiş bu sistemle biz terörü sorununu, hukuku, siyaseti kusura bakmayın ama nah çözeriz...
yarın önemli bi finali olduğu halde kendini buradan alıkoyamayan başlıkları alt alta okumaktan sıkılmayan ve geceyi burda geçirmek isteyen yazar durumu.
ertesi gün babayla kritiği yapılan sırlardır.
anne ben sigaraya başladım.
ertesi gün baba :zına sıçtığım ben senin yaşındayken...
anne bi miktar para lazım.
ertesi gün baba: ne bok yicen lan o kadar parayla...