"vaaz verme çılgınlığı içimizde öylesine yer etmiştir ki, korunma içgüdüsünün bilmediği derinliklerden doğar. her insan kendinin bir şey önereceği anı bekler: ne önerdiği önemli değildir. bir sesi vardır ya o yeter. ne sağır ne dilsiz olmanın bedelini pahalıya öderiz."
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1779377/+
Düşünce yoğunluğumu azaltmak ve beynimi boşaltma ihtiyacı ile genelde uğraştırıcı bir yemek yapmaya koyulurum. O değil de yutup kanalıma abone olmayı unutmayın asdfghksks
Laiklik diyanet işleri gibi bir kurumu neden bünyesinde barındırır? Laiklik diğer dinlerin kurumlarını da içinde barındırır. Tüm dinlere karşı aynı mesafe içerisindedir. Der ki, “siz devlet meselelerine, sosyal hukuka hiçbir şeye karışmayın, şöyle beride takılın.” islam için konuşursak eğer, böyle bir şey kesinlikle yoktur. islam kollektif bir dindir. Hayatın her alanında uygulanma zorunluluğu vardır. Kuran da bir çok ayette sosyal yaşam, miras hukuku gibi toplumsal bir çok meseleye değinilmiştir. Bunlar okunsun diye değil uygulansın diye indirilmiştir. Yine bir çok sayfada geçen, “hüküm allahındır, kanun koyucu yalnızca Allah’tır.” Gibi ibareler geçmesine rağmen diyanet kurumumuz bunların üzerinde çok durmaz, çarpık bir Müslümanlık, din anlayışıyla kula kulluk etmemizi ister.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1779108/+
Zannedilenin aksine bazı kelebeklerin ömrünün 6 ay ila 1 sene sürebileceğini duymuştum. “inşallah.” dedim. “inşallah senin ömrün uzundur.” Değilmiş. Benekli kelebekler bir kaç gün yaşarlarmış.
Her seçim sonrasında yapmak istediğim eylem. Ülke sizi dört bir yandan öyle bir sıkıştırmış ki siktir olamıyorsunuz bile. Besiye alınmış tavuk gibi hareket edemiyor ve kesileceğiniz zamanı bekliyorsunuz.
Hep bu yüzden sevilmediğimi zannederdim. Artık değişti bu fikrim. Yaş aldıkça Zeki olmadığıma karar verdim. Mevcut zekamla atom falan parçalamıyorum yani. Özetle sıradan olduğumu kabullendim ve rahatladım. Sıradanlığınızın bir kez farkına vardığınızda müthiş rahatlıyorsunuz ve bütün yüklerinizden, olmaya çalıştığınız özelliklerden arınıyorsunuz. Tavsiye ederim.
Hatalar yapacaksın. Hatta aynı hataları tekrarlayacaksın da. Değişeceksin, hem de milyonlarca kez. Çevrendekilerden önce kendine katlanmayı öğreneceksin. Gereken olgunluğa eriştiğinde seni seven insanlar da kabullenecek seni, sen de sevdiklerini kabulleneceksin. Bir dalından belki yaprağından da olsa tutunmak zorundasın hayata. Hayat böyle işte.
Bazen çok sevgisiz kalmışsınızdır aynı zamanda yalnız. Bir çift kol tarafından sarılınmaya ihtiyacınız vardır. Ama karşınızdaki ilkel bir yaratıktır ve “aha bunlar hep sex işte” der. Karşınızdakinin “insan” olup olmadığını anlamanın tek bir yolu var; “cinsellik ve şiddet” içgüdülerini kontrol edebiliyor mu yoksa mağaralarda yaşanan, tek amacı karnını doyurmak ve yırtıcılardan korunmak olan bir zamanda mı yaşıyor?
Dibe vurdum geçmişte. Zor dönemlerim oldu. internet doğalgaz elektrik ödeyemediğim zamanlarda çubuk krakerle sturbucksta gün geçirmişliğim vardır. Hepsi geçiyor.