Rejim unsurlarını etkisiz hale getirdik, haberleri dönüp duruyor bültenlerde.
Nedir bu rejim unsuru, asker olsa asker derdik değil mi?
Asker şapkası mı?
Asker matarası mı?
Hangi eşyalar, biri bizi aydınlatsın zira can olmadığı ortada.
Öldükten sonra gideceği yeri cennet olarak görenlerin karşılaşmak istedikleri her türlü şeydir.
Bu dünyadaki seçimlerin pek çoğu ilahi güce kalmışsa, başka alemdeki ödül de bizim hayal gücümüze bırakılmıştır belki.
Anket gibi ankettir.
Ben çocukluğumdan beri üzerinden koşarak geçtiğimizde ezilmeyen çimler ve çiçekler hayal ederdim.
Şimdilerde bir iki ağaç dalında sıcak lahmacun hayal ediyorum.
neden böyle oldu ya da oluyor? diye sorulan her soruya mantıklı izahatler getirmeyi iş edinen kişidir.
akıllı anneler çok sever bu oyunu.
çocuk eşek kadar olsa da, kafası karışınca hemen annesine koşar ve sorunun cevabını alabilir.
ne bileyim ben, demek yoktur bu tarz insanlarda. bilmese de fikir yürütür, geçici çözümler sunar.
aklınız size yetse dahi akıl danışmak istersiniz onlara bir süre sonra çünkü kendilerinden çok emindirler.
bir parça liderlik gerektirir bu durum.
korkuyorum , üşüdüm, üzüldüm gibi şeylere yanındayım, geçecek demekten ziyade,
korkacak bir şey yok.
üstüne sıkı birseyler giy.
üzme kendini, üzülecek bir şey yok bu olayda.
gibi yanıtlar almanız da mümkün.
Türkiye'ye özgü eski bir zannediş.
Kanser olan kemoterapi alan insanlar o maskeyi bağışıklık sistemi düşük senden benden zarar görmesin diye takar.
Bu corona virüsü olayında da maske takan herkesi hasta zannedeceğiz.
Buraya koyayım da, demedi demeyin.
Malız çünkü.
Ölü sayısı duyana kadar devam edecek olandır.
Son dakikaya kadar önlem almamak, kılını dahi kıpırdatmamak, bizim gibi 3.dünya ülkelerinin tutumudur.
Çok severiz, gelsin de bakarız demeyi...
iran komşumuz, eyvah derken, ırak'a derken, bize geldi.
Kıbrısta'da karantinada olanlar var.
Şimdi de ankara'da olduğu haber bültenlerinde.
Panik yaptırmak istemem ama panik olun artık bir zahmet.
Bu ne rahatlık türkiye'de anlamadım gitti.
Korkusuz bir millet olduğumuzu biliyorum da, çok sallamıyoruz sanki...
Okullar ve işyerleri tatil olmalı.
Evet.
Arama sevgiliden gelecekse makyaj kaçınılmazdır.
Doğal kadın seviyorum ben yalanını kimse yemez.
Ev haliymiş gibi davranan en umursamaz kızda bile dudak parlatıcısı vardır.
Böyle böyle kandırıyoruz işte.
Edit : seri eksileyecek kadar yalnızlar var aramızda. Nefret etme kız, ne dedim ki?
Çıkıyor böyle aksilikler.
Ahahaha çok komik yazmışsın ben de böyle düşünüyorum, gibisinden kadın olduğunu ima edici profil fotoğraflarından gelen özel mesajlar oluyor.
Cevap vermiyorum.
Bizim de alemde bir şeklimiz var nihayetinde.
Ezber zeka işidir diye söze başlamak istiyorum.
Tanım: Şu ana kadar ezberlemek zorunda bırakıldığınız sayfa sayısı.
Gördüğünüz bütün havalı sayısalcılar da aslında ezberden başka bir şey yapmıyor. Satış mühendisleri çatır çatır makine özelliği ezberliyor. Utanmayın, bunlar gerçekler...
Ben 4 sayfalık monoloğu 1 haftada ezberleyerek rüştümü ispatladım.
Hadi bakalım..
Bekar ve yalnız yaşayanlardır.
Ailesi olanlar hep bir tedirgindir bunlardan.
Bekar kadınsa kocalara, erkekse hanımlara dikkat edilmeli sahip çıkılmalıdır.
Aslında evli olmayan ama buralarda karı kız düşürmek için son çareyi kendini evliymiş gibi göstermekte bulan bayat yazarlardır.
Bir de bunların "yeni boşandım"cıları var.
Sahi, geliyor mu öyle, ha?
Burcu esmersoy'un sunduğu bir programı zaplarken denk gelip dinledim. Kendisi;
"Güzel olmak için zayıflamak bir yere kadar, bazen gece yarısı dayanamayıp yersin, beni beğenen böyle beğensin dersin, ama ben daha çok sağlıklı olmak için zayıfladım" diye konuştu.
Tanım: Eve giren fareden rahatsız olmayan, onunla evini paylaşan insandır.
Bizim köydeki dogan amca bu. Dogan amca elektronik cihazlara aşırı ilgi duyan, mahallenin okutulmamış zeki ama ailesi,bakanı olmadığı için de pislik içinde yaşayan göbekli abisi. Ben amca diyorum.
Cihazlardan o kadar iyi anlıyor ki, kendi evindeki sistemden köyde radyo dj liği yapıp şiirler okuyor.
Evine tarla faresi girmiş, kaç gündür bende diye gülerek anlatmıştı o gün bize.
Ömrü uzun olsun.
Olmaz olsun böyle ev kedisi.
Sen onca yedir, içir, okşa, ufacık böcekten evi koruyamıyor, utanmasa arkadaş olacak.
Böcek önünden güle oynaya geçti ya!
Çıldırıcam, az kaldı.
Reklamlarda su israfı yapılmaması için bangır bangır tavsiye edilen ama hiç bir ev kadınının iplemediği eylemdir.
Herkes sudan geçiriyor. Geçirmeyen de ne biliyim...
Iş bilmiyor der ayıplarız yani.
Rol yapıyordur.
Sevgilim olsa bile kutlamasını istemem diyerek marjinal ve çok zekiler grubundan olduğunu sanır.
Ben bu kapitalizmin oyunlarına gelmem diyip genellikle kapitalizmi yeni öğrenen cahil kesimdir.
Daha önce yaptırmamızı istediği testler de kendisine göre temiz çıkınca, olur öyle dedi ve gönderdi.
Acaba dedik piskolojik mi, panik atak olabilir mi?
Sanmıyorum, dedi.
Hormonal mi dedik?
Yok.
Daha tıbbi bilgim olsa yardım etmeyi çok isterdim doktor arkadaşa ama o bize pek yardım etmek istemedi demek ki.
Biz çocuğumuzun bağımlı olduğunu öğrendik, kendi çocuğumuz ya bir türlü konduramadık, ne yapmalıyım çok düşündüm, onun elini sımsıkı tutucam ve bu durumdan çekip kurtarıcam şeklinde bir anne açıklaması.
Ses tonu bağımlı bir çocuğun anne ses tonu değil de sanki komşunun çocuğunu kurtarmaya çalışıyormuş gibi. Metin de dandik...
Insanlar oysa ne acılar çekiyorlar!