içtiği ile kalmayıp bir de başkalarını da teşvik ediyorsa şeytan, şeytan uşağı, en iyi ihtimalle de içine şeytan girmiş birisidir bunu yapan kişi. önce sözle uyarın. abi iyi de yeaa gibi bir giriş yaparsa kafasına taş atın. direnir ya da karşılık verirse bu iş sizi aşar demektir, hızlıca yaradana yolcu edin kendisini. hayvanat bahçesi hepimizin.
milletin birbirini ezdiği, pislikten kalabalıktan hastalık kaptığı hac ziyaretini meşrulaştırmak için muhammed'i kullanmak gibi bir şeydir. bir damla ile bir şişe fark etmediği gibi 3-5 bakteri ile ezilerek can vermek de çok fark etmiyor sonuçta. ikisi de zararlı. seviye zorlayan arkadaşların insanları ıslak odunla tehtit etmesi ise ayrı bir güzellik.
çok çılgındır. ibni sinalar, mimar sinanlar, farabiler bugün yaşasalardı muhtemelen darwinin babası maymunmuş eheuhe, abi iyi de alt tarafı teori bu yeaa gibi sığ yorumlar yapanlara sen bir sus da bir şey konuşuyoruz burada derlerdi.
edit: düşünme doğuştan gelen bir şey değil, öğrenilen bir şeydir. doğru düşünmeyi öğrenelim artık.
edit2: ilk ders: ad hominem
doğruluğu bir tek sözlük, forum, kahve gibi mekanlarda boş beleş adamlar tarafından tartışılan kuramdır. peki bilimadamı denen garip canlılar ne yapıyor diye sorarsan onlar bulgularını evrim kuramına göre yorumlayıp biyolojiden sosyolojiye, tıptan psikolojiye bir çok bilim dalındaki bir çok şeyin evrimsel yaklaşımını inceliyor. bu adamlar üniversitelerde ders verip, araştırma yapıp, milletin sözlüğe, youporn'a girdikleri zamanlarda güncel bilimsel makaleleri takip ediyorlar. bu adamlar 40,50, bilemedin 60 yaşında. o değil de 400 entry giren adam sözüm sana. bir kere açıp wikipedia'dan okudun mu evrim neymiş diye? darwin'i geç, bir kere güncel bir kaynağı açıp okudun mu? richard dawkins var mesela popüler bilimci. herkes anlasın diye basit basit, örnekler vererek açıklayan bir adam, beş on tane kitabından birini alıp baktın mı?* sen kimsin arkadaş? git bi elini yüzünü yıka, kendine gel, düşün. evrim kuramını yayarak dünyayı ele geçirmeye çalışan şeytani bilim adamları örgütü mü var, bu mudur? bestsellerlar güzel tabii ama komik olmayalım artık.
başlık yanlış açılmış doğrusu istanbul'un işgalini kutlamanın gereksizliği olacak. o devrin gerçeklerinden falan bahsedilmiş. devrin gerçeklerini biraz açmak için bu devrin güncel örneklerinden bahsedelim biz de. son yıllarda popüler olduğu için biraz güneye inelim, ırak'a. ortadoğuda sürekli bir kıllanma, götü kalkık sayko saddam, zengin petrol kuyuları vs. amerika da haliyle işgal etti, sayko saddam'dan kurtardı ortadoğuyu. artık huzur içindeyiz, güneyde nükleer atacak bir saddam kalmadı, amerika da kanka zaten, he dediğin sürece ısırmaz, kafamız rahat. istanbul'un işgalini kutlamak isteyen arkadaşları ırak işgalini de kutlamaya bekliyorum. kutlamasan bile en azından hak ver amerika'ya. devrin koşullarına göre hareket ettiler. o değil de bir de canım, bir tanem, güzeller güzeli, veresimin geldiği istanbul'un fethini kutlamak nasıl gereksizmiş canım diyenler var. bu yüzeyselliğe şapka çıkartırım. helal olsun.
eğer lamarkizm* hortlamadıysa kimsenin kolu bacağı incelmeyecektir. ha tabii ilerde iri insanların kullanamadığı minik klavyelere geçilir ve klavye kullanamayanlar aç bırakılırsa işler değişebilir. evrim için,
bok atmaya hiç gerek yok, canavar gibi albüm yapmış adamlar. whoracle tarzı albüm dinlemek isteyenler in flames özentisi onlarca grup bulabilirler ararlarsa. japonya için üç tane fazladan şarkı var ayrıca albümde:
havaların ısındığı şu günlerde ders çalışırken ayılma niyetiyle çaya kahveye tercih ettiğim soğuk içecek. pahalı olsa da tadı redbull'a göre içilebilirdir.