kadınların hele de annelerin , başkasında veya televizyonda gördüğü pasta veya yemek tariflerini ben bunu yaparım kafasıyla not ettiği defterlerdir.
annemin de vardı. siyah kapaklı. en öndeki ve arkadaki sayfası çimen yeşili renginde, sayfaları kah yağ lekesi, kah kakao lekesi olmuş bi defterdi.
çoğu sayfasında da abimin çok küçükken yaptığı karalamalar. genelde araba resmi çizmiş küçük ressam. babamın arabası güya.
benim yok pasta defterim. ben de anneyim ama yok. sebebi de internet. aradığım şeyi kolayca buluyorum. hem de onlarca değişik tarif ve yapanların yorumu ile.
diş çıkarma 2 dönemde olur. biz o bahsi geçen ilk dönemdeyiz. 27 aylık bir kız annesi olarak sanırım 1 haftadır falan perişanları oynuyoruz. artık en sona azı dişleri kaldı. 4 5 aydır nöbet nöbet ilerliyor. yani 3 4 günlük ağrı nöbetleri çekiyoruz. ama bu sefer bize göre sol aşağı patladı artık. o patladı şimdi de sağ tarafını tutuyor. sanırım sıra onda. akşamları ateş, balgamlı öksürük hem de öyle bi öksürük ki geceleri uyuyamama, burun akıntısı, ağrı, mızmızlık...
herkes geçiyor bu yollardan ama çok zormuş sözlük. diş diyip geçmemek lazım kaç gündüz stres ve uykusuzluktan iştah falan kalmadı.
Tekirdağ büyük şehir belediye başkanı kadir albayrak ın halkı aptal yerine koyması olayı. Geçtiğimiz beş yıl için de ancak 75 kuruştan 1 lira ya çıkan öğrenci ücreti ve 1,50 kuruştan 1,75 e çıkan tam ücret geçen yıl bir zamla, öğrenci 1,10 kuruş a tam ise 2 liraya çıktı. Aylık 70 biniş öğrenci abonman ise 35 liradan 38.5 liraya çıktı. Bu zammı takiben yaklaşık dört yada beş ay sonra öğrenci 1,25 ve 70 biniş aylık öğrenci abonman neredeyse % 90 zamla 70 lira oldu. Aslında ilginç olan bu da değil. 1 mart ta ne yazık ki nur topu gibi bir ulaşım zammımız daha oldu. Öğrenci 1,50 tam ise 2lira. Böylelikle bir yıl da ulaşıma üç defa zam yapılmış oldu. Beni işte asıl korkutan bu 25 kuruş. Çünkü tam ücret 2,50 yapılarak dördüncü ulaşım zammınında habercisi olabilir.
Hitabeti son derece güçlü ve belediye işlerini yakından takip eden sayın büyükşehir belediye başkanı kadir bey in zamlar için yaptığı açıklamayı buraya koyuyorum.
Bu açıklama ile iki senedir zam yapılmadığından bu zammın gerekli olduğunu söyleyen kadir bey e haksızlık yaptığımı farkettim. Ayrıca mazot fiyatlarının aynı olmasına rağmen ulaşıma niçin zam yapıldığını soran muhabire, yanda ki yakışıklı beyin verdiği araba fiyatları da ucuzlamıyor yanıtı ile bana bir aydınlatma yaşattığı için çok teşekkür ederim. Bu arada belirtmeliyim ki gülümsemesiyle günümü güzelleştirdi.
Üniversite zaten şehrin dışında ve neredeyse tüm liseleri de şehir dışına taşıdılar. Öğrenciler bu araçları kullanmak zorunda. Şehir içinde neredeyse tüm ara sokaklar ücretli otopark olmuş durum da zaten. Bir yangın çıksa sokağa itfaiye giremeyecek neredeyse. Şehir için yapılan harcamaları öğrencinin sırtına yüklemek ne kadar doğru.
Bu soygunculuğa daha ne kadar devam edilecek? Boğazlarından geçen lokma da vatandaşın hakkı olanlar, halkla alenen dalga geçmeye devam edecekler mi? Hesap sorulmaması rahatlığıyla insanlar aptal yerine konmaya daha ne kadar devam edilecek. Ve en önemlisini kadir bey e soruyorum bu ulaşıma yapılan haksız zam kepazeliği ne zaman son bulacak?
Ülkemizde, düğün sabahi damat tarafının konvoy eşliğinde, kornalara basarak gelip, gelinliginı giyen kırmızı kuşağını bağlayan gelini dualarla evden çıkarma Merasimidir. Valla ağlamayan olmuyor diye tahmin ediyorum. En odununun bile boğazına bir yumru oturur.
Daha bu sabah şahit oldum bir kez daha. Annemlerin komşu Kızı evleniyor. Kahvaltı hazırlarken bir baktım korna sesleri kıyamet gibi. Kocam odada kızı uyutuyor. Tam Kalayi basıyordum ki annemle birbirimize baktık. Aha damat tarafı geldi diye. Tabi eksik kalır miyiz. Çektim kotumu annemle çıktık. Kız giymiş gelin ligini kurbanlık koyun gibi ailesiyle vedalaşiyor tabi ev ana baba günü. Benim de gözlerim doldu 2 sene öncesine gittim. Hem ağlarım hem giderim hesabı.
Çıktılar kuaföre gittiler ben de indim Bebeme domates suyunda ezdigim beyaz peyniri yedirdim. Ne yapalım hayat devam ediyor.
internetteki değişik bir oluşum. bloga üye değilim fakat facebook sayfasına söyle bir göz attım. gerçekten midem bulanıyor bu çok bilmiş annelerden. bir grup var sosyal medyada. ve her şeyi o grup biliyorlar. kendi fikrini söyleyince de çok basma kalıp bir cümle kuruyorlar, son yapılan araştırmalar hede hodo.
bir de facebook ta sayfa sahibine bildiğin yalakalik yapıyorlar kadınlar. agaMsin paşamsin, en ulu sensin, mükemmelsin falan. seçimler öncesi hdp lehinde faşistce paylaşıma buna kim karar veriyor diye soru soran bir zihniyete ben diyebiliyor ve altında bir yorumda da o grubumuzun sahibi her şeyi elbet o bilecek o harika o mükemmel tarzı şeyler yazılıyor. bu zihniyette sen çocuğuna uyku eğitimi vermişsin neye yarar. ayrıca onun da ne kadar sağlıklı olduğu başka bir tartışma konusu.
aynı zamanda doğumdan sonra sütü olmayan kadını da kabullenmek istemiyorlar bir türlü. arkadaşım olmadı. kızım sağ mememi tutmadi. ne yapsam tutmadı. sol memem de yetmedi. emmëdi. ben de sağdim. zaten 2 gr olan sütüm ne yediysem ne içtiysem artmadi. uyumam için annem geldi kaldı aylarca ki uyursam dinlenirsem sütüm artar, artmadi azaldı. Çünkü bebeğim emmedi. açlıktan ağlasa da emmedi.
hayatlarında bir bok olamayan insanlar böyle gruplarda bloglarda faşistce tavırlar sergileyip o eksikliğini bu şekilde kapatmaya çalışıyor artık karar verdim.
doğumdan önce terapistimden kitap önerisi istemiştim. o da bana içgüdülerine güven demişti.onlar seni asla yanıltmaz. doğumdan sonra baktım gerçekten öyle. bebeğimi alsam ıssız bir adaya düşsem hiç sıkıntı çekmeden büyütürum. kadınlar orda sürekli bebek Çocuk büyütmek için kitap önerisi istiyorlar. onlarda tavsiyem. kendileri için herhangi bir kitap okusunlar, roman olur, deneme olur, biyografi olur. okusunlar ve kendilerine gelsinler. silkinsinler. o bebeği onlar doğurdu kimse kendi bebeğiyle ilgili başkasının tecrübesine muhtaç değil. ki başkasının tecrübesine muhtaç olsam o kişi annem olur, ablam olur, kuzenim olur, yakın arkadaşım olur. tanımadığım faşist beyinli çocuğu makineden ibaret gören biri asla olamaz.
şıkligina her zaman dikkat eden kızdır.
kuzey güney in tekrarlarina bakıyorum da Cemre'nin de dahil olduğu gruptur. Benim elim yorulur. orda burda unuturum. özeniyorum vallahi.
anne-Bebek Ürünleri satan bir site.
biberon temizleme fırçasından, hamile Giyime kadar bir çok ürün satılıyor ve markalar da gayet kaliteli.
Bu sabah verdiğim siparisi ogleden sonra kargoya verdiler ve direkt takip numarasi gönderdiler.
Anne olarak takdirimi kazandılar. bol bol alışveriş yaparım gibime geliyor.
internette alışveriş sitelerinde artık aleni bir şekilde görülen yavşakliktir.
annemin Çeyizime aldığı havanın aynısı. üzerindeki ahşap deseni bile aynı. Kadın almış 5 tl ye gelmiş. bilemedin 10 tl. geçen gördüm. Aynı havan. açıklamasında da bambu yazıyor. ya bildiğin ağaç işte.
ahşap ekmek kesme tahtası olur sana bambu, tahta saplı ekmek bıçağı olur sana bambu saplı. ve örnekler çoğaltilır tabi.
düzenli aralıklarla kan tahlili yaptırıp var mı anormal bir durum diye düşünen insanla aynı klasmanda yarışr.
abimdir aynı zamanda. adam dikkatli vesselâm.
bir soktan cikarsin obur soka girersin.
catir catir cicek fotografi cekip yolluyor bir de "sana benzettim guzel kizim " diyor.
hem teknolojik hem tatli hem de varligina sukrettigim insani dogurmus.
asli yabanci turistlerin tatil icin turkiye de her sey dahil konseptli otelleri tercih etme sebepleridir.
mutfagimiz, gunesimiz, konukseverligimiz...
memleketlerinde boyle yemek cesidini nerden gorecek misir gevrek beyinli turistler.
şuanda star tv'de o ses türkiye adlı programda görülen rezilliktir. bir de birbirlerine bakarak söylüyorlar. allahım çıldırıcam. bari biri kadın olaydı söyleyenlerin. öpüşün bi de tam olsun.