bu aralar çok özlediğim. buluştuğumuz ilk geceyi unutamam. sabaha kadar sohbet etmiştik. O anlatmıştı ben anlatmıştım. allahım serde gençlik varmış. geçen telefonda konuştuk. telefonun içinden girip boynuna sarılasım geldi. keşke yakın olsak.
6 yıl önce sözlük sayesinde tam da bugün tanıştığım kocam, eşim, gözümün nuru.
basit bi entry, basit bi mesaj, aynı günün akşamına yemek daveti. iş buralara kadar geldi. şimdi her akşam yemekleri ben yapıyorum. o kızımızla ilgilenirken mutfağı topluyorum, kahve yapıyorum ve yanlarına gidiyorum. şükrediyorum. sabahtan beri tam 6 yıl öncesi ile ilgili konuşup gülümsüyoruz.
iyi ki o entrye mesaj yazmışım, iyi ki yemek davetini kabul etmişim.
ellerimiz bir ömür ayrılmasın canım aşkım.
toparlanması ciddi anlamda emek isteyen rahatsızlık. genel durumun aksine benimki 2 3 saatte geçmiyor. baya uzun ve şiddetli sürüyor.
2 gündür tekrardan içli dışlı oldum. kendi kafamda neler üretip de böyle nefes nefese kaldığıma hayret ediyorum.
ama benim en büyük sıkıntı uyku. uyuyamıyorum. yatağa yatıp gözlerimi kapattığım an sanki gözlerimin önünde kara bi bulut var ve hep kötü şeyler aklıma geliyor. uyumak ne mümkün. uyumadığım için de toparlamam vakit alıyor.
eskiden olsa koşa koşa hastaneye gider herkesi ayağa kaldırırdım. ama şimdi anneyim arkadaşlar. küçük bir kızım var. ona hissettirmemeye çalışıyorum. o halde görmemesi lazım.
en azından geceleri rahat edebilmem için önerisi olan varsa açığım.
bir zamanlar bu sözlükte çok sıkı dostluklar dondu arkadslar, birbirine yatıya gidenler mı dersin, birlikte gecelere kadar oturup sohbet edenler mi dersin, birbiriyle düğüne derneğe gidenler mı dersin?
en hızlı zamanlarımızdı tabi. burdan çok kişiyi tanıdık, çok kişiyi sevdik, bir çoğuyla arkadaş olduk, bazıları sümük gibi yapıştı kaçacak delik aradık.
işte bir de züleyha gibileri var. cıktı çıktı geldi. gelecek tabi. aştı ye sensor taktım. içeri girdiği vakit kalbim fırlıyor yerinden. hoş zengin oldu artık uçaklarla geliyor. gelecek tabi eli mahkum. gönlümün gelini.
yeğeni yeğenim, gelini gelinim. anası anam. kocası eniştem. öyle bir hikaye işte.
geçmiş, zaman zaman aklına geldiğinde oha bunları mı yaşamışım dediğin bir olaylar listesidir.
5 yıllık evli 3 yıllık anneyim. çalışıyorum ve zaman o kadar hızlı akıyor ki. gününü beklediğim şey, bir bakıyorum bekleye bekleye o günü getirmişim hatta üzerinden aylar geçmiş.
düşünüyorum üniversiteyi, memuriyete başladığım ilk zamanları, evliliğinemin ilk yıllarını ve ilk anne olduğum zamanları.
bazen aynada yüzüme bakarken görüyorum aslında baya baya yaş alıp yıprandığımı. bazen kızıma bakıyorum "nasıl yani şimdi ben anne mi oldum, şu yerinde duramayan çocuğun annesi ben miyim?" diyorum.
geçmiş in geçmişte kalması korkutuyor, zamanın bu kadar hızlı geçmesi ve her şeyi arkamda bırakması üzüyor.
hani demiş ya biri "zalimsin zaman"
gerçekten zalimsin. hiç acıman yok.
dizi de çocuk oyuncu emir 'in, dizi gereği amcası olan murat a aşırı benzediği dizi.
durup durup amcasına da nasıl benziyor diyorum dizi olduğunu unutup. en azından baba tarafından birine benzetmişler. tebrik.
sene bilmem kaç, hatırlamıyorum. lisedeyim. okuldan geldim serdar ortaç'ın sunduğu yarışma programı. yarışmacı defne joy foster. kelime zaman. serdar ortaç gibi yüzeysel birinin programında bir ilk oluyor ve defne, fikret kızılok- zaman zaman mırıldanıyor. tabiki yüzeysel serdar, bu kimin yaa diye soruyor, defne fikret kızılok diye cevap veriyor. serdar ortaç tabiki fikret kızılok u bilse de şarkı hakkında en ufak bi fikri bile yok.
sonra şarkı aklıma düştü. o zamanlar böyle internet de yokki götünü devirdiğin yerden açıp da dinleyesin. artık bekle ki radyoda çıksın.
tanım: dinledikçe uçuşa geçiren bir şarkı.
evlilik çok güzel şey. sevdiğiniz birini bulunca düşünmeyin hiç arkadaşlar. ama iyi tartın. daha sonradan ya evlendikten sonra çok değişti demeyindemeyin.
bir de çocuk olduktan sonra evlilik biraz boyut değiştiriyor. anne baba olmak kişileri yoruyor, evliliği de yıpratıyor. zaten o zor günlerden yara bere almadan çıkarsanız tebrikler sağlam bir evlilik yapmışsınız demektir. kıldı tüydü şuydu buydu çok takılmayın. her iki tarafın da negatif yönleri var sonuçta.
kendisinden yaş olarak anormal küçük olan sevgilisi ile olmamış sanatçıdır.
erkekler bir yaştan sonra niye ayarı bozulmuş terazi gibi davranır anlamıyorum. fotoğraflarına bakınca aşktan başka her şeyi hissettiriyor bana.
dünyanın en tatlı çizgi filmidir.
koca ayı tam keyif adamı. evi temiz, devamlı taze kap kap yemeği var. efendime söyleyim reçelini yapar tatlısını yapar, gün içinde çay kahve keyfini yapar. kendime benzetiyorum resmen koca ayıyı.huylarımız birbirine çok benziyor. maşa da çok sevdiğim ama dağınık, pasaklı, aldığını yerine koymayan kuzenlerim gibi.
2011 yılından beri yazar olduğum sözlük. yalnız uzun zamandır bir sıkıntım var ki üstünü orte orte bi hal oldum.
şimdi sayfa sayfa entry var ya. ben mesela 3. sayfada bi baslık görüyorum okumak için içine giriyorum. okuyorum.geriye basınca 1. sayfaya dönüyor. halbuki ben 3. sayfadan devam etmek istiyorum. yok mu çaresi?
barış manço şarkıları içinde en değerli olan. inci gibi.
görmeden tanımadan özlediğim nadir insanlardan barış manço. ve tabi gül bebeğim. çok özel bir yeri var bende.
olayı çok yanlış anlayan kadındır. 4 buçuk senelik evliyim. doğum iznim ve lohusalığım harici her sabah kahvaltı hazırladım. sadece eşime değil kendime de. bizim evde gün erken başlar. küçük çocuğun olduğu her ev gibi. hafta içi 6 buçukta gözümü açarım ilk işim yumurtaları ocağa koymak olur. kahvaltıyı hazırlarım.
şimdi burası size gelsin feminist çıtır kızlar. kocama hizmet olsun diye hazırlamıyorum. ikimiz de iş yerine gidince o lanet poğaça simitleri gömmeyelim gereksiz kilo almayalım sağlıklı bir şekilde güne başlayalım diye hazırlıyorum. annemden öyle öğrendim. kızım da benden öyle görecek ve öğrenecek o da ilerde kendi çocuğunu kahvaltısız yollamayacak.
zira evlilik sadece sikiş sokuş değil birbirimize ve yavrumuza karşı sorumluluğumuz var. evde biri hasta olsun bakalım o evin düzeni nasıl değişiyor.
ha bu arada hafta içi simit poğaçaya talim olup hafta sonu pembik pembik kahvaltıları instagramda paylaşınca kocanızı çok seviyor olmuyorsunuz. 3 sene sonra adam bel çevresini susamlı simite çevirince küsmek yok ama.
bu sene o ses türkiye izleme sebebim. özlemişim hatunumu.
ancak; kırmızı takım elbise üzerine parlak mavi eyeliner niye sürersiniz bu kadına. kendi belliki seçemiyor bari siz düzgün giydirin, makyajını düzgün yapın sinir etmeyin insanı rica ediyorum.
kadınların hele de annelerin , başkasında veya televizyonda gördüğü pasta veya yemek tariflerini ben bunu yaparım kafasıyla not ettiği defterlerdir.
annemin de vardı. siyah kapaklı. en öndeki ve arkadaki sayfası çimen yeşili renginde, sayfaları kah yağ lekesi, kah kakao lekesi olmuş bi defterdi.
çoğu sayfasında da abimin çok küçükken yaptığı karalamalar. genelde araba resmi çizmiş küçük ressam. babamın arabası güya.
benim yok pasta defterim. ben de anneyim ama yok. sebebi de internet. aradığım şeyi kolayca buluyorum. hem de onlarca değişik tarif ve yapanların yorumu ile.
öğlen 1 e kadar çalıştım. eve geldim koca ve çocuk uyuyor uyanmalarını bekledim. uyanınca yerleri sildim. süpürmedim çünkü kocam süpürmüş. yıkamadan gelen halıları serdim. banyo tuvalet yıkadım. çamaşır adtım katladım. kocamla alışverişe gittik. geldim. vişne kaynattım vişne suyu oldu. kek yaptım. bacaklarım ağrıyo. bayramda evde kalmayın.kaçın.
#37284372
3 aydır kreşe göndrriyoruz. ben de intikam olur diye düşünmüştüm. ama insan üzülüyor bu sefer de memur gibi erkenden kalkıyor diye. biz babasıyla üzülüyoruz çünkü malız biz. çünkü huni.
