uzun zamandır ne sözlüğe girdim, ne de sözlüğü özledim. bugün bir bakayım dedim; yeni yeni trolleriniz olmuş, saçmalamalar tavan.. hayır birde bu edepsizlerin entrilerinin altına cevap yazıp, onları önemsiyormuş gibi davranıyorsunuz ya.. adamın amacı belli zaten, dikkat çekmek.. siz de alet oluyorsunuz.
hayır bize de üzülüyorum yani bu ülke böyle manyakları hak etmiyor aslında.
akşam eve geldiğinizde biraz stres atmak için sözlüğe giriyorsunuz, sonra aslında sözlükte daha çok strese girdiğinizi fark ediyorsunuz. ne gerek var bunlara? bırakın ne halt yazarlarsa yazsınlar.. ve size bol sabırlar.
aslında dolapta bulunan cmylmz ustanın da dediği gibi su içinde yüzen bir yoğurt olsa da değişmez yiyecek o değildir. o sadece zayıf bir alternatiftir. gönül neler neler ister ama o anda da ya para yoktur ya zaman... en iyisi şöyle şekilsizce bölünmüş ekmeğin içine konan yeşil soğan ve peynir ikilisidir. (varsa domates de olur, sorun yok.)
bir türlü anlayamadığım mantık. madem ayrı yaşayacaksın boşansana, boşanmıyorsan neden ayrı yaşıyorsun. e çocuklar böyle de rahat olmayacaklar. evli misin değil misin belli değil. mahalle baskısından korkuyorsan, çaresine bak. bir daha mı geleceksin dünyaya?
uzun bir aradan sonra tekrar sözlüğe girince birde baktım ki 'izmir'i yunanistan'a bağışlamak' başlıklı konuya yazdığım sadece (bkz: geldi yine) den oluşan 3 kelimelik entrim silinmiş. sözlükte silinecek entry kalmadı da bir bu mu kaldı merak ediyorum. entry silinme nedenim belirtilmemiş. insanlar hiçbir şey bilmedikleri halde siyasetten girip futboldan çıkıyorlar. çok ilginç...
(bkz: #20536962) bu toprakların nasıl alındığından haberi olmayan... ne aldı da neyi bağışlamaya çalışan.. sana daha söylenecek çok söz var ama... en komik olanı da kendi nick altına yazması ... ***
her ne kadar erkekler
- lan bu da her sabah ezanla kalkıyo abi yeaa..
diye düşünselerde, kız muhtemelen onlardan sadece 15 dakika erken kalkmıştır. çünkü kızlar hızlıdır.
biraz insansa her cümleyi kurabildiği gibi bunu da kurabilen erkektir. saçma sapan kıro, maço ayaklarına yatmaz, sevdiğine değer veren, onun mutlu olduğunu görmek isteyen insan evladıdır.
koç üniversitesi mezunu olan yarışmacının, üzerine basa basa koç üniversitesi mezunu olduğunu, aslında 100 bin liraya ihtiyacı olduğunu ama 125 binin hedefine en yakın miktar olduğu için 125 bin lirayı alırsa kalan 25 bini koç üniversitesine bağışlayacağını söyleyince..
kenan ışık'ın;
-koç üniversitesi'nin bağışa ihtiyacı mı var? sorusuyla içime biraz su serpmiş yarışma.
not: okurken siz yorulduysanız, yazarken beni düşünün.
not2: 1000 lira alabilen koç üniversitesi mezunu yarışmacıyı da harcayan yarışma. *
bozok'un elenmesi bizim için kötü oldu. 'kalırsam gösterecem hepsine gününü ' demişti. kalmasını isterdim.. diğerlerine neler yapacağını görmek isterdim. ama kendisi için iyi oldu. yoksa, düşünsene bir adada iki grup da seni kendilerine çekmeye çalışıyolar. adam paranoyak olur lan.
13-17 arası yaşlarda bir idol belirlemek kızların yaşlarının getirdiği bişey, bu malum. az önce haberlerde izledim. saatlerce havaalanında beklemiş kızlar vardı. ellerinde çiçekler.. insan o kızlara bir selam verir. çek kapşonu kafana, yürü. iyi valla.bu kadar andavallık olabilir mi yahu? . valla, ben o kızların yerinde olsam bir daha justin mustin tanımam.
hakkında herşeyi anlayabilirim; şımarık bir velet olmasından tutun da hayat tarzına kadar. ama yabancı bir ülkeye gelip de pasaport kontrolünden geçmemesini anlayamadım. hayır, kimsin sen? nesin? bu ülkenin üst düzey bürokratları bile kontrolden geçiyor. kaldı ki sen daha dünkü bebesin. sıkıyorsa kendi ülkende yap bakalım bu 'sen benim kim olduğumu biliyor musun?' triplerini.
saçmalık olarak adlandırdığım şeylere cevap vermeme kuralımı bozup, buna cevap veriyorum ve aynı şekilde düşünenlere nüfus mübadelelerine bakmalarını öneriyorum o zamanki değişimlerle yurtdışına gönderilen insanların da türk olduklarını görebilir, başlık sıçmadan önce düşünebilirler. belki yerinde beyin olmayan bölgeleri doğruları algılayabilir .bu tarz aptalca laf sokmalardan öte erkek adam mert olur, söyleyeceğini net ve açık söyler, kıvırmaz diye de eklemek isterim. bak ben bir bayan olarak senin olamadığın kadar netim.böyle ergen sıçmıklarına da cevap vermezdim ama neyse..
- bozok balık tuttu, elleriyle getirdi yedirdi takımına, kızlar bozok'u baklavaya seçmediler..
-bozok'un ağzı neden bu kadar bozuk?
- bennu gerçekten modellik yapmış olabilir mi? buna hiç inanamam.. gerçi kendi de dedi ya o zamanlar sarışın mavi gözlü yoktu diye.. **
- duygu 'acaba bozok'u mu seçsem hilmi'yi mi ?' diye karşımızda kıvrandı.. daha doğrusu bozok'un karşısında.. sonra da dedi ki ' benim zaten hilmi'yi seçeceğim belliydi, kararımı çoktan vermiştim.' *
-erhan'ın gitmesi kötü oldu ünsüz ünlüler için, yine de çoğundan iyi yarışıyordu.
-doğukan'ın marangozluk sevdası nerden geliyor?
-ben bu kadar sevmediğim insan olan bir yarışmayı neden izliyorum da son sorum.
-üzülün.. vazgeçtim üzülmeyin. üzülünce her ne kadar kilo verseniz de ruh sağlığınız bozulur. ama bendeki en etkili yöntem bu.
- mutlaka spor yapın. ama şu üzerine çıkıp saatlerce kayan bantın üzerinde değil. parkta, bahçede..
-az yeyin. ben öğle yemeklerini meyveyle geçiştirerek kısa zamanda çok kilo verdim.
-ekmek yemeyin. evet, işte en zoru bu.
- iradeli olun.
- kilo verdikten sonraki halinizi düşünün, motivasyonunuzu bozmayın.
asansörde yiyişen türbanlının kim olduğu değil de onları gizlice çeken ve yayınlayan kişiliksizin kim olduğu kendi adıma daha çok merak konusudur. çünkü asansörün içindeki kamerayla değilde, sanki öyle bir sahnenin yaşanacağını önceden bilen biri tarafından çekilmiş.
bak burdan itiraf ediyorum ve gerçekleri bir tokat gibi suratına çarpıyorum; kimseyle paylaşmadığın * o terk edilişin, o acıların var ya.. onların hepsi sana hak işte. o peşinde it gibi koştuğun hayallerin var ya, işte onların hiçbiri gerçek olamayacak.. neden olamayacak biliyor musun? aşka saygı duymamanız yüzünden, bana yaşattığınız o iğrenç zamanlar yüzünden, hayatıma sıçtığınız zamanlar yüzünden, beni yıpratmanız yüzünden, bana hiç hak etmediğim acıları sikindirik duygulara, guya iyi niyet kisvesi altında yaptıklarınız yüzünden mutlu olamayacaksın. artık size acımıyorum ve sizi hayatımdan sik-tir ediyorum. yaşadıkların yaşayacaklarının teminatı oldu ve bunu siz yaptınız.
hint filmlerine olan önyargımı amir khan sayesinde kırdım. bu da güzel filmlerinden.. teması dostluk ancak içinde ne ararsan var. mutlaka izlenmesi gereken bir film. bir başkası için yeryüzündeki yıldızları da mutlaka izleyin.
