Okuduğum okula sağlıkla ilgili bir yerlerden seminer için geldiler, seminerin konusu "sigara ve sağlığa etkileri". Bütün semineri can kulağıyla dinlemedim ama dikkatimi çeken ve aklımda kalın şu söz "Sigaradan alınan her nefes hayatı 18 dk. kısaltıyormuş" iyi kısaltıyor da bu 70-75+ yaşına kadar içinler sigara içmese kaç yaşına kadar yaşayacaklarını merak ediyorum doğrusu.
- Şahin model arabayı doğan görünümlü yapmak.
- Yolda tanıdık birini görünce aracı üstüne sürmek.
- Trafikte sizi geçen arabayı geçmeyi ilke saymak.
- Gazete ve dergilerdeki fotoğraflara sakal bıyık çizmek.
- Kar topunun içine taş ve buz koymak.
- Reklam için duvara yapıştırılan afişleri yırtmak.
- Otobüs duraklarına "Ateşli sevişirim, beni ara" yazmak.
Bu başlıkla birlikte ilk başlığımı açmış bulunmaktayım. IX. Nesil bir yazarım. Bu başlık altındaki bilgileri kelimelerle boğmak istemiyorum. Zaten boğsam da ne fayda 5 satırdan fazla yazı görünce okumaya üşenen insanlarız biz.
Başlığımda da dediğim gibi Türkiye'deki etnik yapıyı bozamazlar. Doğru Türkiye'mizdeki etnik yapıyı bozulmayabilir, ama ve lakin genç nesil çok aykırı bir yolda. TV'ye yani namı diğer "kara kutuya", bilgisayara, video oyunlarıyla o kadar zaman geçiriyor ki, bir zamanlar çoğu yerde duyduğumuz "beyin yıkama" mevzusu gerçekleştiriliyor. Öğretilmiş hareket artıyor, cinsellik, kötü alışkanlıklar, suç ve bunlar gibi kötü şeylerin hepsi özendiriliyor. Sürekli boşluk içinde yaşayan gençlerimiz sadece boşluğu görüp, boşluğu düşünüyorlar, koyun gibi sürü psikolojisiyle hareket ediyor. Herhangi bir şeyi 5 dakika bile yorumlayamıyor ve buda yetmezmiş gibi daha kendi söylediği kendi düşüncesi olan şeyi açıklayıp anlatamıyor. Genç nüfusun en fazla olduğu ülke Türkiye, geleceğin ülkesi Türkiye diye de yetişkinleri dolduruyorlar. Peki daha kendi düşüncesini yorumlayamıyan bir genç nasıl olur da geleceğin ülkesini yaratabilir? Daha ilk satırlarımda da dediğim gibi fazla yazı görünce kaçılıyor ki, kitap nasıl okunsun. Kitap enginliğe açılan kapıların yol göstericisidir, hayatın rehberidir. Geçen bir belgeselde denk geldi Rio'daki çöpçüler ve çöplük hakkındaydı. Çöplük mü? Çöpçü mü? Ezik lan onlar boş ver ya. Ne eziği lan adamlar çöpçü ama bizden kültürlü, çöplükten buldukları yüzlerce kitabı birbirleriyle paylaşıyorlar. Oradaki mühendislerden veya okuma-yazma bilenlerden okuma-yazma öğrenmek için parçalanıyorlar. işte sizin gözünüzde ezik insanlar, ama bu insanlar nedense bizden mutlu ve iyiler ne kadar çöplükte yaşasalar da. Gel gör ki bizim gencimiz tek kitapla seneler geçirir, okuldan kaçar okula gitmemek için yarışır ve bunu övünerek anlatır. işe bak ya, tamam kendimiz için bir şey düşünmeyin, benim gözümde dünyanın en cömert, en zeki, en işte en insanı olan ulu atamız Mustafa Kemal ATATÜRK için yapın! O bize, bizim gençliğimize uğrunda canlar verilen bu vatanı bize hediye edilip emanet etti. Hiç Allah korkunuz da mı yok bu ve daha saymadığım pek çok şeyle emanete ihanet etmiş olmuyor muyuz. Herşeyi geçtim en azından üstünlüğünüzü kabul edin. Dünyadaki en güzel ve en renkli geçmişe sahip halkız, ama gevur yapıyor abi. Mesela gevurun biri araba yapar test te tuz buz olur, adam güvenli der, binersin sonuçta elin gevuru o. Ama bizim devrim arabamız benzin olmadığından çalışmaz s.. çekersin. O devrim arabası en zorlu şartlarda ve kısa sürede yapılmış mükemmel bir arabadır. Kanımca o gün olanlar olmasa ve devrim otomobilimiz bakın otomobilimizin dedim çünkü o bizim, neyse önü açılıp da seri üretime geçseydi şuan dünya otomotiv devi olurduk, olmasak da adımız geçerdi, bizim olurdu o, layık olduğu yerde olurdu, müzede değil. Ama bizim milletimiz yapar. Fakat tuhaf bir milletiz biz
Az yazıcağım deyip baya bir doldurdum, buraya kadar dayanıp ta okuduysanız teşekkür ederim. Bazı açık ve argo kelimelerim için beni affedin. Fakat bu yazının üstünde biraz düşünüp halimizi fark edelim. Özenmeyelim, özendirelim. Teşekkürler.
Oy kendini club kadını gibi görmeye benzer. Fakat gerçekten de kötüdür en yanlış hareketinizde her kez size kitlenir ve kalır bakıcak yerde bulamazsınız genellikle camlar hep alçaktadır...
Benim okuduğum şehir çok küçük bir şehir sonuçta her kez köylerdeki gibi birbirini tanıyor burada. Bir gün ben ve iki kız arkadaşımla geziyoruz ve gereksiz muhabbetler yapıyoruz (ama mutluyuz). Bir ara muhabbetler bütünü durdu ve ölüm sessizliği bastırdı fakat öle uzun sürmedi, süremedi. Kız arkadaşlarımdan en deli olan tam da karakolun önünden geçerken "Ülker çikolatalı gofret sevmiyen var mı? Varsa ölsün" diye bağırdı. bir anda benliğimi kaybettim ve korktum. Bir ilginç oluyor öle hiç beklemediğiniz anda her kezin size kitlenip bakması....
En bilindik sosyal platform ve sosyal medya aracı... Buna rağmen liselilerin ve tabiri nasıl olur bilmem ama abaza dediğimiz tiplerin, apaçilerin istila ettiği bir saçmalıklar bütünü.
Arabaların arka camlarına yazılan "Babam sağ olsun" cümlesi maddi fakirlik içindir. Yalnız manevi fakirlik ve boşluğun bir sözü yoktur varsa da ben burada yazamam....
-Ben seni o kadar çok seviyorum ki..
+ispatla
-Oyun oynarken ve çalışırken seni düşünüp senden mesaj gelmiş mi beni aramış mısın diye her dakika telefonuma bakıyorum.
+Elindeki Kutuda ne var tatlım?
-Sana çikolata aldım akşam yersin diye.
+Teşekkür ederim aşkım.
--(akşam olur kız çikolatayı yer ve kutunun en altındaki notu ve yüzüğü görür.)--
Notta şu yazmaktadır: Hayatımdaki en anlamlı dakikaları geçirdiğim sen, bu çikolatalar bitti diye üzülme sen daha tatlısın. Bu tatlılığını bir ömür boyu bana bahşet ve bende dünyanın en şanslı erkeyi olayım.
Futbolla ilgilenmeyen erkeklerden biride benim. Öyledir ki çoğu zaman yadırganıyorum, mesela bir kız arkadaşım futbolla ilgilenir çoğu takımın veya tuttuğu takımın oyuncularını rahatlıkla sayar, fakat benim anlam veremediğim noktada budur hoşlanmıyorsak neden önemseyelim? Bol küfürlü ve düşmanlık içeren bir sporu neden sevelim? Futbol gibi bir sporla ilgilenirken bir şeyi es geçiyoruz. Hayatı. Mesela dün akşam olan Fenerbahçe-Galatasaray maçı, fark ettim de insanlar o kadar fazla maça odaklanmışlardı ki meteor düşse umurlarında olmayacaktı ki bunu da gördük. Facebook profilimde geziniyorum hep maç ile ilgili şeyler bir Allah'ın kulu da ŞEHiTLERiMiZ için bir şey yazmamış. Açıkcası kendi arkadaşlarımdan utandım...