Erkekliğinde kusur olanlar kendilerini gizlemek için hep başkalarının erkekliği hakkında yorum yapmaya çalışırlar. Yemek temel ihtiyaç olmasının yanında bir zevktir, herkesin yemekten keyif aldığı şeyler vardır; kimisi pırasa sever, kimisi et haşlama, kimisi bağırsak, kimisi balık vs. Vs.
En önemli nokta şu ki; her ne yerseniz yiyin bunun cinsiyetinizle bir alakası yoktur ama Taksim'de kokarec yiyen birçok travesti görmüştüm.
Türkiye'de yaşayan normal bir erkek karışır zaten. çarşaflı kadınların gözlerinden tahrik olan sürüyle adam var sokakta, ben yanımdaki kadına bakılmasıdan hoslanacak kadar gavat değilim, yanımdaki kadında şikayetçi değilse durumdan bundan sana ne, size ne?
Türkçe de zenci hakaret anlamında kullanılan bir sözcük değildir ki neden alternatif kelime bulunsun. Dünya üzerinde beyaz tenli insanların ülkeleri arasında en büyük ırkçılık karşıtı ülke Türkiye'dir.(Arap ırkçılığı hariç, o haklı bir sitem.) Zenci geçmişten beri bizlerin siyahi insanları tanımlama sözcüğü olmuştur hiçbir zaman da hakaret etmek için kullanılmamıştır.
Herşeyin başı eğitim. insanlarda önce aileden daha sonra okuldan gelen bir ahlak anlayışı olmalı. Bu zihniyetteki insanların çocukları da, büyüdükleri zaman benzer düşüncelere sahip olacaklar. Toplumda tehtid oluşturmaları için minibüs, otobüs, taksi vb araç şoförlerinin düzenli gireceği bir sınav ortamı olmalı, öyle "ben işsizim, taksiye çıkayım." durumu ortadan kaldırılmalı.
Bu tür haberler yeni yeni çıkmaya başladı sosyal medyanin etkisiyle ama çok daha uzun süredir olan olaylar bunlar. iki saat sonra daha az konuşulacak, bu adam ne ceza alacak peki. Hadi ceza aldı ve hapis yattı çıkınca ne yapacak, yine aynı mesleğe devam.
Kırmızı et ve beyaz et olarak ayırmak lazım. (Bir de balık var ama o ayrı şimdi.) beyaz et yani kümes hayvanları her nekadar yerken keyif verse de kırmızı etin yeri başkadır. Özellikle kurban bayramında daha et soğumadan yapılan kavurmanın tadı başkadır. (her ne kadar eti dinlendirmek gerekse de.) etsiz bir hayat saçma sapan, gereksiz oksijen kaybıdır.
Dünya oyle bir hal aldı ki insan üzülerek hak veriyor. Halbuki ne kötü birlikte yaslanmak istediğin insana güvenememek. Her geçen gün yeni bir aldatma olayı gündeme geliyor, insanlar utanmadan evli insanlarla ilişki yaşama fantazilerinden bahsediyor, telefona yüklenen basit uygulamalarda çiftler grup yapacak birilerini arıyorlar. Elbette ki herkes böyle değildir ama insan korkuyor evlenmeye, birine güvenmeye.
Aldatmanın cinsiyeti yoktur, bunu kadında yapsa, erkekte yapsa esit derecede igrençtir ve kanunda ciddi anlamda bir cezası olmalı, en azından ağır bir tazminat ödemeli aldatan kişi.
Şu devirde 40 bin liraya alınacak arabalara o parayı vermek yazık. Evet gidişata bakılırsa arac fiyatları düşmeyecek ama ben acıyorum saçma sapan araçlara 30-40 bin vermeye.
Ben 2 bin euroyla türkiye'ye gelsem luks bir otelde ultra herşey dahil tatil yaparım ama gurbetçiler biraz vizyonsuz, köye gidip mercedes'le hava atıp, oralar cok kötü demeyi tercih ediyor.
Bir vatandaş olarak maaşlar dışında herşeye zam gelmesinden elbette rahatsızım ama hükümet zırt pırt yeni vergiler getirirken ve var olan vergilere de zam yaparken, belediyenin gelirlerine el koyarken, metrolar icin belediye meclisinden para alamayıp krediye mecbur bırakılıp çekilen kredinin de önceki belediyenin borcu yüzünden elinden alınmasını ve daha nicelerini düşününce gelen zamlara laf etmek biraz ikiyüzlülük oluyor. Öncelikle berbat bir ekonomiyi bize çok iyi diye yutturmaya çalışan başarısız yöneticileri eleştirmek lazım.
Besin değerleri birbirine yakın iki karbonhidrat kaynağı. Özellikle sulu yemeklerin yancısı tereyağlı ve şehriyeli pirinç pilavı bir tarafta, kebapların tamamlayıcı etkeni bol domatesli, biberli ve soğanlı bulgur pilavı diğer tarafta. ikisi de tek olarak yavan kalsada lezzet açısından pirinç pilavı bir tık önde.
Erkek olmakta zor düz vites kullansan vitesi okşamak hoşuna gidiyor derler, otomatik kullansan top muamelesi yaparlar, arabayı eşin kullansa zaten erkek değilsin, araba almasan yüzüne bakmaz kimse. Türkiye'de erkek olmak çok zor.
Türkiye'de günlük vaka sayısının 10 binin üzerinde olduğunu düşünmekle beraber olayda adı gecen doktora tek tavsiyem; küsuratlı salla ki, inandırıcı olsun.
Tasarımlar benzesede birbirinden epey farklıdır önünü-arkasını detaylı incelerseniz görürsünüz. Belki aynı tasarım firması yapmıştır ama iki farkli arac olduğu belli. Ben de mevcut hükümeti desteklemiyorum ama sacma karalama kampanyalarına da gerek yok.
Her zaman hukuk kurallarına uyulmasını ve kimsenin kendi kafasına gore ceza kesemeyeceğini savundum ama artık öyle bir noktaya geldik ki bir suç sosyal medyada tepki görmüyorsa cezasız kalıyor. Bu şahısa da muhtemelen çok büyük tepkiler gelmedikçe ceza almayacak ve bu durumdan aldığı cesaretle olayda adı geçen hemşireye ya da baska bir kadına zarar verecek çünkü zihniyeti kirli birisi.
Artık maalesef herkesin cevresindeki böyle kişileri suca teşebbüs aşamasında cezalandirmasi gerektiğini düşünüyorum, aksi halde bu hükümetin suçları azaltma ihtimali yok denecek kadar az.
91'lilerin yüceltilmesi hoşuma giderdi bir 91'li olarak ama yalandan hiç hazetmem. Benim ve çevremdeki 91'lilerin ortak özelliği yalnizliga mahkum olmaları. öyle bafilemek falan ancak hayallerde.
Yapılan işe göre bahşiş verilmesi kötü birşey değildir. Memuriyet dışında neredeyse her sektörde bahşiş verilebilir ama çoğu insan iş yaptırdığı zaman kendisini çok önemli biri gibi düşündüğü için bahşiş vermek istemez.
Bahşişle en çok özdeşleşen meslek garsonluktur hatta abd'de isletmelerde bahşiş zorunludur ve hesaba eklenir ama bana göre yanlış. işini güzel yapan, güler yüzlü ve müşteriyi yük gibi görmeyen çalışana durumunuz el veriyorsa bahşiş vermek onun işini daha iyi yapmasına ve sizin bir daha ki gidişinizde daha kaliteli hizmet almanıza neden olur. Ama hesabı getirirken bütün para yerine bozuk para getiren hiçbir işletmeye bahşiş bırakmadım, bırakmam da. Garsonları Eleştirirken şunu da aklınızda tutun; çoğu insan bir bardak çay içip, mekanı satın almış ve garsonlarda köleymiş gibi düşünüyor, buna rağmen size güler yüzle servis yapan bir kişiye bahşiş vermeyi çok abartmayın, tabi içinizden geliyorsa.
Olayı sadece garsonlukla bağdaştırmakta olmaz; kuryeler, tamircide çalışan işçiler, eve sipariş getiren market görevlileri, berber çırakları vs. Gibi aklıma gelmeyen bir sürü meslek dalinda bahşiş verilebilir.
Rakının tadı fazlasıyla bozuldu, Eskiden içerken keyif verirdi. rakı sofrası kurulur, muhabbetler edilirdi ama artık içerken rahatsız ediyor tadı. Bunu birkaç arkadaşımla daha konuşup teyit ettim, yani sorun bende değil, rakıda.
Kadınların uykuyu sevdiği bilinen bir gerçek ve bazı erkekler (benim gibi) erken uyanırlar, durum böyle olunca erkeğin kahvaltıyı hazırlaması çok abartılacak bir durum değildir. Tabi şirinlik yapmak için kırk yılda bir yapanlar ayrı, onlar kendi çıkarları için çalışırlar.
