Her yere "Müslümanlar yılbaşı kutlamaz, ya müslüman olun ya da hristiyan!" gibi afişler asan müslüman görünümlü insanlar bu düşünceyi destekleyen bazı milletvekillerinin olduğunu söyleyerek kendini savunmaya çalışıp TBMM'nin 2 haftalık uzunca bir tatile girdiğinden, milletvekillerinin seçmenlerine yollayacağı yılbaşı kart ve sms'lerinin masrafının meclis tarafından ve haliyle halkın ödemiş olduğu vergiler tarafından karşılanacağından habersiz amansız bir mücadeleye giriyorlar fakat bu olanlara tepki göstermeyip "ben müslümanım" demekten öteye gidemiyorlar.
ergenliğin başlıca belirtisidir. Genelde bu insanlar kendilerini ben türküm o yüzden rep yazıyorum diye savunurlar büyük ihtimalle rocka da rak diyorlardır.
yırca köyünde sökülen 6 bin zeytin ağacının yerine 16 bin fidan dikilmiştir. Sökülen ağaçların yerini doldurması zaman alacak olmasına rağmen yapılması gereken bir davranıştı. Köy halkını ve doğa katliamına bu şekilde tepki gösterenleri takdir etmek gerekir.
Star tv'de görebileceğiniz bir durumdur. Okan Bayülgen yeni programına Osman Tan Erkır'ı davet etmiştir. Eski karılarının şu anki hali merak konusudur.
bugün gördüm de bazı insanlar mutlulukla kutluyor bunu fakat bir asırlık süre içinde kayda değer gelişen tek şeyin görüntü kalitesi olmasından başka ne değişti? Hala yeşilçamın modern versiyonu dışında televizyonlarda bir şey göremiyoruz. Hadi aşk filmi çekiyorsunuz neden hep aynı senaryo, bari bunu değiştirin be kardeşim. Peki şimdi biz bu duruma sevinelim mi yoksa üzülelim mi?
Türk Hava Kurumu (THK)Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, son 30 yılda terörle mücadelede harcanan kaynaklarla, 16 Sinop Nükleer Santrali, 11 GAP, 87 Atatürk Barajı, 70 Marmaray ve 100 Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılabileceğini bildirdi.
Terörün Türkiye'ye faturası konusunda rapor hazırlayan Ban, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Terörle mücadelenin, ekonomik maliyetinin asgari, 350 milyar dolar civarında olduğuna" yönelik açıklamalarını AA muhabirine değerlendirdi.
Terörün devletler için çok pahalı bir mücadele alanı olduğunu ifade eden Ban, Türkiye'nin terörle mücadelesi, ülkenin ekonomik kalkınmasına çok ağır darbeler vurduğunu belirtti.
-"insan sermayesi de etkilendi"
Ban, 30 yıllık süreçte Türkiye'nin, kalkınmada ve halkın refahında kullanacağı kaynakları terörle mücadeleye ayırdığını ve oluşan maliyetlerin dışında askeri ve sivil kayıplarla, potansiyel insan sermayesinin de olumsuz etkilendiğini söyledi.
Ekonomik açıdan değerlendirildiğinde, terörün Türkiye'ye maliyetinin siyasi, medya ve akademik kaynaklara göre büyük farklılıklar gösterdiğini vurgulayan Ban, şöyle konuştu:
"Dolaylı maliyetlerin hesaplamasındaki farklılıklar ve Başbakanlık örtülü ödenek ile Milli istihbarat Teşkilatı harcamaları verilerinin, maliyet hesaplarına dahil edilememesi nedeniyle, terör maliyet hesapları farklılık gösteriyor.
1987 sonrası, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH)içindeki seyirleri istatistiki olarak izlenebilen Milli Savunma ve içişleri bakanlıkları, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı harcamaları, terörün ekonomik maliyetinin bir kısmının somut olarak hesaplanabilmesini mümkün kılmaktadır. Farklı kaynaklara göre, terörün 1984 yılından bu yana doğrudan ekonomik maliyeti, 65 ile 350 milyar dolar arasında değişmektedir. Bahsi geçen bu rakamlar, gerçek maliyetlerin yanında iyimser tahminlerden öteye gidememektedir."
Ban, terörle mücadele kapsamında dolaylı ve doğrudan olmak üzere iki tür maliyetin hesaplanması gerektiğine dikkati çekti. Doğrudan maliyetlerin bütçe harcamaları üzerinden, dolaylı maliyetlerin ise terörle mücadeleye harcanan tutarların yatırıma dönüşmüş olması durumunda elde edilecek kazanımların hesaplanması ile elde edildiğini anlatan Ban, bu açıdan bakıldığında söz konusu 300-400 milyar dolarlık harcamanın devlet bütçesinden ayrılan doğrudan maliyetleri kapsadığını ifade etti. Ban, "Terörle mücadele için harcanan bu meblağların bir de dolaylı maliyet tarafı olduğu unutulmamalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
-"Türkiye yeniden inşa edilebilirdi"
Son 30 yılda teröre harcanan yaklaşık 350 milyar dolarla; gündemdeki Sinop Nükleer Santrali'nden 16 tane yapılabileceğine işaret eden Ban, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Teröre harcanan 350 milyar dolarla, Türkiye yeniden inşa edilebilirdi. Hesaplamak güç olsa da; 117 Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı, 87 Atatürk Barajı, 100 Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 70 Marmaray, istanbul'a yapılacak 3. havalimanı özelliklerinde 35 havalimanı, 11 Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP),8 Kanal istanbul Projesi, 52 bin 500 adet 24 derslikli okul, 3 bin 60 tane 400 yataklı tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastanesi yapılabileceği düşünüldüğünde, devletimizin ve halkımızın kaybının ciddi boyutlarda olduğu görülmektedir."
parklarda çimlerin üstüne yerleştirilen tabeladaki yazıdır ayrıca bazı ergenlerin çimlere basıp tabelanın yanında fotoğraf çekilmelerine sebep olmuştur.
sınıf ayrımı olmayan bir hayat, ortak mülkiyet falan filan deyip babasının parasıyla özel üniversiteye gidip pahalı telefonlarla elit mekanlarda chek in yapan ve nasıl bir amacı olduğunu anlamayıp garipsediğim insandır.
son bir haftadır sol frame'de futbol başlıkları açmaktan sıkılmayan türk futbolu en vasat dönemini yaşarken bu kadar konuşacak ve durmadan başlık açacak kadar ne bulduğuna şaşırdığım yazarlardır.
Muhtemelen burada on birinci nesil yazarları ne kadar çok ezdiklerini anlatırdım.
Diğer nesillerden olan yazarlara sözüm yapmayın, etmeyin bizi de düşünün biraz.
Alman kulübü resmi internet sitesi aracılığıyla yaptığı açıklamayla taraftarlarına çağrıda bulunurken, istanbulun her ne kadar modern bir Avrupa şehri olsa da islam ağırlıklı bir şehir olduğu vurgulandı.
istanbuldaki maçta takımını yalnız bırakmayacak olan Alman taraftarları alkol konusunda uyaran Alman kulübü, Türk halkının sokakta alkol alınmasını hoş karşılamayabileceğini belirtti.
doğru bir uyarı gibi geliyor ama pek tepki gösterenlerin olacağını sanmam sadece gerginlik yaratmak için bahane olur.
erkekler kadınlara son zamanda çiçek muamelesi yapmaya başlamıştır ve kadınları iyice şımartmaya başlamışlardır bu da diğerlerinin kıskanması durumda bizim aleyhimize gelişen bir durumdur, yapmayın etmeyin.
sık sık karşılaşılan durumdur. Çocuklarına genelde gerizekalı muamelesi yapar herkesi çocuğundan üstün görür ve gereken desteği vermez. Böyle baba olur mu demeyin oluyor.
hiç hoş karşılanmaması gereken durumdur kim olursa olsun anında o insandan soğumama sebep olur.
insanlara karşı saygıyı öğrenmeye ihtiyacı olan insandır.
bazı arkadaşlar vardır üniversiteyi kazanınca kendini bişey sanır ve bir sene bekleyen arkadaşını sürekli ezme girişimindedir o insan küfür edilesi insandır.
bir sene bekleyen insan (bkz: ben).
bazen iyilik yapmak size huzur vermez. mesela otobüste boş olan bir yere başkası otursun diye yer vermek istersiniz 'sen otur ben ineceğim' diyerek reddeder ve siz de direnirsiniz 'hayır olmaz sen otur' diye ve sonuç olarak iki kişide oturmaz daha sonra gelen biri koltuğu kapar. Halbuki biri otursaydı bu kadar polemiğe de girmeyecek olacaklardı ve bu olay sık sık karşılaşabileceğimiz bir durumdur.