olası bir memleket partisi ve zafer partisi ittifağıdır.
seçim realitesine ve iki partinin de yüzde yediyi zor geçebileceğine bakınca olmasını epey mantıklı buluyorum.
iki tarafın da ulusalcı ve özellikle sığınmacılar konusunda kem küm etmeyip 'göndereceğiz' söylemlerinden aynı kutupta olmaları, bu ittifağı daha anlaşılır kılıyor.
zafer partisi; bahçeli'den kurtulmak isteyen veya ekonomik krizden bunalan mhp'li seçmenden, sığınmacı konusunda rahatsızlığı olan akp'li seçmenden ve sığınmacı konusunda net bir tavır sergileyemeyen meral akşener'den uzaklaşan iyi parti seçmeninden oy almaya çalışacaktır.
memleket partisi ise; muharrem ince'nin sergilediği tutumu beğenen akp'li seçmenden ve kılıçdaroğlu'nun o koltuğu terk etmesi gerektiğini düşünen chp'li seçmenden oy almaya çalışacaktır.
dolasıyla (bkz: memleket zafer ittifakı) büyük bir güce dönüşebilir ve barajı daha kolay aşabilir diye düşünüyorum.
şahsen benden bu muhalefete de iktidara da oy yok. ya zafer ya memleket.
hiçbir delil, kanıt ya da belge olmaksızın muharrem ince hakkında çeşitli ithamlarda bulunulmuş videodur.
anlattıklarının tek bir harfi doğru olsaydı, 2018 seçimlerinde yüzde otuz oy almasına izin verilmeden ortaya çıkarılırdı (ya chp ya da akp tarafından).
her şeyden öte başarılı ya da başarısız ben muharrem ince'yi samimi ve vatansever buluyorum. oyum da ya zafer'e, ya da memleket'e olacak.
bir ağrı çeşididir. zamansız anlarda uğramasıyla meşhurdur.
bazen en mutlu gününüzde, bazen bir arkadaş gezinizde, misafirlikte yatıya kaldığınız gece veya önemli bir iş görüşmesi öncesi.
özellikle bir ağrı kesici temin edemeyeceğiniz bir yer/zaman'da yakalandıysanız elinizi kolunuzu bağlar, ağlamak istersiniz.
kişisel görüşüm; ne yapacaksanız bu ağrının başlayacağını hissettiğiniz an yapmalısınız. geçer bu diye beklemek büyük bir yanılgı olacak, sizi çaresiz bırakacaktır.
ilaç içecekseniz, migren bandı veya geleneksel bir çözüm (lavanta yağı sürmek gibi) kullanacaksanız ağrının başlayacağını hissettiğiniz anda başlamalısınız.
ağrının tepe yapacağı noktayı beklemek, ağrının geçmesini zorlaştıracaktır.
halkın yüksek bir oranının mülteciler ve kaçak sığınmacılardan nefret etmesi durumudur.
sosyal medyada yayılan görüntüler, ülkeyi tehlikeli bir hale sokuyor ve iç savaş riskini tetikliyor.
yarın bir gün sokakta öldürülen mültecileri görme ihtimaline karşı, devlet görevlilerinin nasıl bir önlem alacağı merak konusu ancak iktidara yakın tv kanallarında, diziler ile mültecileri ülkesinde istemeyen kitleyi terörist ilan ederek büyük bir propaganda kampanyası başlatıldı.
buna karşın, ülkenin sınırlarının yol geçen hanına dönüşmesi ve elini sallayanın içeri girmesiyle ülkenin dört bir yanında çeteleşme, gaspçılık ve adam yaralama/öldürme gibi suçların yaygınlaşmasının önüne nasıl geçilecek ve ülke güvenliği yeniden nasıl tesis edilecek?
bu konuda iktidardan daha suçlu olan muhalefet partileri, neden bu konuda sert bir tavır gösteremiyorlar? (zafer partisi'ni ve memleket partisi'ni tenzih ediyorum.)
ülkenin içinde bulunduğu durum çok korkutucu ve bu konuda halka büyük bir ödev düşüyor. muhalefet partilerine büyük bir baskı yapılmalı ve bu konuyu sürekli gündemde tutmalıyız.
insanı aptallaştırdığını, sanılanın aksine mutsuzlaştırdığını ve okul veya iş hayatında başarısızlıklara yol açtığını düşündüğüm eylem.
aşık olmayan insan; hayatındaki büyük problemleri bile kafasına takmazken, aşık olunca ona gelmeyen bir günaydın mesajı bile beynini kurcalar ve beynine bir dert olarak yerleşir.
allah, aşkın da hayırlısını nasip etsin. yoksa çekilecek çile değil.
alacağı oy oranından çok, türkiye'nin belki de en büyük sorunu olan mülteci sıkıntısına karşı kamuoyunun dikkatini çekmesi ve buna yönelik net bir tavır ve hareket başlatması önemlidir.
yarın referandum yapılsa, halkın yüzde doksanı mültecileri ülkede istemediğini belirtir ancak akp'nin kaybedeceği oylara rağmen bu konuda bir politika üretmemesinin nedeni çok ilginç.
benim oyumu alamayacak ama desteklediğim ve net duruşunu takdir ettiğim siyasi parti.
dayanılmaz acılar veren bir hastalık. öyle ki bu baş ağrısını yaşayan insan, artık daha az şeyden acı hissedebilir. acı eşiği inanılmaz yükselir.
bugün krize girmemle deneyimlediğim (bkz: migren bandı), gerçekten işe yaraması ve ağrımı ilaçsız hafifletmesiyle hayata dair umutlarımı yeşertmiş ve geleceğe daha parlak bakmamı sağlamıştır.
tüm telefon görüşmelerim otomatik olarak kaydedilmektedir. birçok faydası vardır. birincisi, bir görüşmede ufak detayı hatırlayamaz isen tekrar dinleyebiliyorsun. ikincisi, yalan söyleyen birisinin suratına ses kaydı ile vurabiliyorsun. üçüncüsü, yıllar sonra dinleyerek anılarını depreştirebiliyorsun.