sokakta bir çocukluk bırakıp gelmiş herkese kucak açan, ağırlıklı olarak 90'lardan yürüyen, fakat aralarda çaktırmadan 80'lere ve dahi 70'lere de göz kırpan, 30 yaş üstü kimseler için karşı konulmaz bir cazibeye sahip, bir çeşit internet radyosu programıdır. şurdan bir tık marifetiyle dinlenebilir!
http://www.garajyeri.com adresinden ulaşılabilen şahsi araç kiralama platformu. millet rent a car'cılara ağız eğmesin, herkes birbirinden makul fiyatlara araç kiralasın, aracınız boş yatacağına size para kazandırsın diye düşünülmüş bir hizmet. lakin güven olayını nasıl hallediyorlar bilemedim. üye olup bakayım dedim. sözlükte de başlığı yokmuş, ekledim. hepsi bu. şimdi gidiyorum.
birinci dereceden akrabalığı veya ileri derecede yakınlığı bulunun iki ya da daha fazla kimsenin muhabbet ve mutluluğunu içeren fotoğrafların altında kendiliğinden belirir.
burak kazması'nın kaçırdığı pozisyonda tel olduğuna inanan birtakım muhteremlerin nedense varlığına inanmadığı iplerdir. olum bi kere orda tel olsa, üstünde de birtakım kuşların olması gerekmez mi? telgrafın tellerine kuş konması gerekmiyor mu mantıken? he ama sneijder'in gollerinde ip olduğu kesin. yoksa o toplar nasıl böyle fiiiuuvv diye açılı bir şekilde gitsin? çok saçma gerçekten.
çoğunlukla; facebook profil fotoğrafı ''gül-tabanca'' veya ''adriana lima'' olan gizemli ev hanımlarının ''mutlaka izleyin!'' salığıyla paylaştığı ve; mütemadiyen ''iyilik yap denize at'' içerikli, japon, kore, çin ve bilumum çekik gözlü ırklara ait kısa filmlerdir.
doğal hayatı koruma vakfı'nın, feyzbukta sürekli olarak karşılaşılan duyurusu. yahu tamam, amaç güzel, niyet hoş, duyarlılık falan fişman da.. abicim görünce gülesim geliyor amına koyayım ya. ''lan millet ajlıktan ölüyor, ne kaplanı hacı abi? bizim insanımız daha sokaktaki kediyi köpeği sahiplenmiyor, kabullenmiyor, sen neyin peşindesin? kedinin elinden mamasını çalan adamlar var lan.. diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık'' falan diyesim geliyor ama diyemiyorum da. iyi insanlar şüphesiz..
toplu taşıma araçlarının alayında yaşanan bir ikilemdir. yaşlı teyzeler, amcalar zar zor ayakta dururken, amk fütursuz liselileri yayıldıkları koltuklarda hiç oralı olmazlar. ve işte o an, insan kendiyle bir mücadeleye girişir. şu ergen piçi uyarsam mı uyarmasam mı? uyarsam mı uyarmasam mı?
bir yandan bastıran vicdan, bir yandan da 'herkesin hayatına kimse karışamaz' düşüncesi.. fena halde rahatsız eder insanı.
tabii ben dayanamıyorum, kaldırıyorum ibneleri. sikerim öyle işi.
edip: hiçbir zaman kendi yapmadığım bir şeyi başkasından beklemem. ve otobüste, metroda, her ne sikimse.. bir yaşlı ayaktayken ben oturamam. yorgunluktan gebersem de oturamam. rahatsız olurum.
istese çok rahat manken de olabilecek yakışıklı, yetenekli oyuncu. Şu sıralar filinta dizisinde ufaktan boy göstermeye başlamıştır. Bundan sonra kendisini daha sık göreceğimiz kesin. Hadi bakalım, allah yolunu açık etsin...
17 aralık operasyonlarında yapılan aramalarda ele geçirilmiş bir belgedir. belge, resmen gezi olaylarını ve değerli eski bakanımız zafer çağlayan'a kol saatiyle ilgili atılan iftirayı önceden haber vermiş. resmen ibretlik. yazıldığı tarih falan, hepsi not edilmiş.. insanın tüyleri diken diken oluyor valla... buyrun;
Kas geliştiremediği için evden kovulmuş damb... böööeeehh...
Ekseriyetle öğrenci evlerinde görülen ve hatta öğrenci evlerinin olmazsa olmaz demirbaşlarından biridir. Amacının dışında kullanılan aletler familyasından olup, ''dambıldoor'' yani; ''kapıyı büyülü bir şekilde tutan dambıl'' olarak anılır.
Fenerbahçe kazanınca; ''kesin şike yapmıştır. hakemi almıştır abi kesin!'' kazanamayınca; ''e normal abi, futbol bu, büyük takımlar da yenilir yanie.''