albümü iyi diye nitelendirenler, bazı yazarlara göre müzikten anlamıyormuş; öncelikle has siktir demek istiyorum. Albüme gelince, hayko'nun hiçbir zaman bir yol tutturmak gibi bir amacı olmadı, albümlerini dinleyip müzikal olarak biraz idrak edebilen herkes bunu anlayabilir. Bu albüm, diğer albümlere göre farklı, tıpkı önceki 3 albümün birbirinden farklı olduğu gibi. Aşkla ilgili samimi her şeyi hayko bu albümde söylemiş, kendince söylemeye çalışmış. Yer yer göze batan başarılı davul kompozisyonları yine albümün kreması olmuş. Geç kaldım şarkısı bana göre albümün favorisi, hatta hayko listemde ilk 5'e rahat girer. Müzik piyasasının kalitesizlikten sıfırın altında düştüğü Türkiye'de, aşkın ızdırabını albümü ortalığın amına koyabilecek kapasitede bir albüm. Bu albüme bok atmak isteyenler, piyasadaki ne olduğu belirsiz albümleri dinleyip sonra gelsinler; isteyenlerle konuşur tartışırız.
oynadığı vaslui ve galatasaray maçlarına bakılarak yorum yapmanın yanlış olduğu futbolcu. önünde bu sezon oynayacağı en az 40 maç var, ayrıca kumaşı sağlam geleceği parlak, yaygara çıkarmanın alemi yok.
sıçtıktan sonra sıvamanın en güzel örneğini şu an canlı yayında vermektedir. bu ülke, tarihinde bu kadar rezil, kepaze ve vatan haini politikacılar görmemişti, o günler de nihayet geldi.
müslüman geçinip kafası sadece bel altına çalışan hükümettir. teröristleri meclise sokar, ölen pkk yandaşlarına tazminat verir ve hala halkın yarısı tarafından desteklenir. adamlarda sorun yok, bu halktan adam olmaz.
sen 30 senedir Türk askerini, bebekleri ve çocukları öldür, götün sıkışınca biz kardeşiz. yemezler aslanım, hala yiyenler varsa afiyet olsun. istanbul'da otobüslere molotof atarak, doktorları öldürerek kardeşlik olmaz, ha olsa olsa bunun adı orospu çocukluğu olur ki kardeşlikle hiçbir alakası yoktur.
parayı seven futbolcu diye eleştiriliyor. adı üzerinde "profesyonel futbolcudur", yani parayı sevmesi kadar doğal bir şey olamaz çünkü adam futbol oynayarak hayatını ve parasını kazanıyor. beşiktaş'ın mali durumu kötü olabilir ama bu durum egemen'in zerre kadar sikinde olamaz ve olmamalıdır, neden? beşiktaş 100 küsür yıllık bir kulüp olarak bu maddi zorlukları da aşacaktır ancak egemen en fazla 2-3 sene daha oynar. dolayısıyla bu adam da parasına bakacak, hangi kulüp daha fazla para verirse o kulüp için savaşacak ve ter dökecektir. bugün beşiktaşlıdır, yarın fenerbahçeli yada galatasaraylı olabilir; bundan daha doğal bir durum olamaz.
fiyatının onda biri etmeyen arabadır. aynı sınıftan audi a3'ün yanından bile geçemez. donanım olarak bi bok yoktur, gaza bastığınızda araba gitmez. üzerinde bmw amblemi olduğu için prim yapmıştır, gerisi tıraştır.
mal insan beyanıdır. zaten nutuk'u okuyan bir insan kuran ı kerim i de rahatlıkla okuyabilir; çünkü iki kitap da insanlığın ancak ilim ve bilimin öncülüğünde gelişebileceğini savunmaktadır. Ama kişi, bu başlığı açan gibi mal ve beyinsiz olursa orasını bilemem. yahu kitaplardan birini yüceltmek için illa diğerini itin götüne sokmak mı gerekiyor orasını hala anlamış değilim. kafası çalışan sağlıklı bir insan zaten iki kitabı da okur.
şunu da belirtmek isterim ki, özellikle son 10 yılda din'in bazı iktidar yanlısı çevreler tarafından bilinçli bir şekilde oy toplama ve insanı sömürme aracı olarak kullanılması, türkiye'de zaten hassas olan dengeleri iyice bozmuş olup içinden çıkılmaz bir hale doğru sürüklemektedir. şöyle ki, tepedeki bazı kişilerin "hem laik hem müslüman olunmaz" sözleri ,aslında durumun ne kadar içler acısı bir hal aldığını göz önüne sermektedir. asıl yapılmak istenen ise bu ülkedeki insanları dinci-dinsiz diye ayırarak aydın ve okumuş kitleyi sindirme ve yok etme projesidir. plan tıkır tıkır işlemekte, insanlar birbirlerine sen kemalistsin, sen dindarsın, sen ateistsin gibi aptal aptal laflar etmektedir. kendisine iş bulma, para yada mevki sahibi olma vaadiyle dayatılan ve sorgulanmadan alınan bu "sahte din" propagandasına kapılan kişiler - ki bunlar akp seçmeninin maalesef çoğunluğunu oluşturmaktadır - aslında bu planın en önemli parçasıdır. sonuç olarak, bir tarafta sahte din afyonuyla ve sahte dindarlar tarafından sorgulanmadan öğretilen din olgusu ve esir ettiği insanlar, dindarlığı ve insanlığı "ananı da al git" laflarıyla öğrenene ve maalesef bu ülkenin geleceği olacak kesim, diğer tarafta ise hem çağdaş olan ve hem de dini duygularına sahip ve yok edilmek istenen bir kesim. sonuçta iki taraf da kaybedecek ve kazanan yine iktidar, güç ve para olacaktır. herkese iyi uykular.
ulema tarafından yönetilen ülkemizin pek de sikinde olmayacak haberdir. zira onlar her şeyin en iyisini bilirler, ileri derecede tıbbi bilgi gerektiren böyle bir konuda bile din adamlarına danışılmaktadır, yazıklar olsundur.
haklı bir önermedir. bu ülke her boş alana cami yapmakla kalkınmaz, ama onun yerine teknoparklar yada kütüphaneler açarsanız belki bir şeyler olur. rakamlara bakacak olursak; türkiye'de yaklaşık olarak 67000 okul, 1220 hastane ve 85000 cami var. Yine yaklaşık olarak 77000 doktor 90000 din görevlisi var. kütüphane sayılarına bakalım; türkiye'de yaklaşık 1500 kütüphane var, almanya'da ise 11000' i başmış durumda. türkiye'nin sadece 13 kentinde devlet tiyatrosu varken 81 ilin tamamında kuran kursu var. Diyanet işleri'nin 1997 bütçesi sadece 67 trilyon lira iken 2010 bütçesi yaklaşık olarak 3 katrilyon türk lirasi yani 1997 bütçesi'nin 40 küsür katı. şunu belirtmek isterim ki, fazla camileri yıkalım dediğimizde hemen ateist damgası yeriz bu sözlükte ancak gerçekleri de görmek lazım. bu ülkeyi daha fazla cami yaparak, kuran kursları açarak ilerletemezsiniz, ancak geriye götürürsünüz ki yapılmak istenen ve şu anda göz göre göre yapılan da aynen budur.
edit: rakamların hepsi tuik ve dpt'nin sitelerinden alınmıştır.
