Din inanmak demektir. Günümüze kadar birçok toplum yaşamıştır. Yüzyıllar geçmiş, çağlar atlanmıştır.Fakat din hayatımızın her zaman odak noktası olmuş ve varlığını sürdürmektedir. Hayatımızı anlamlandırdığımızda din bize en iyi yaşayış biçimini sunar.Hayatımızı anlam katar. Hatta tolstoyun itiraflarım kitabında hayatı anlamlandırma çabası ve mutluluğu bulmak için girdiği yolda din olmadan mutluluk ve anlamın olmadığını ifade eder.Şuan yaşadığımız virüs olayına baktığımızda insanlar din sayesinde rahatlama bulduğu aşikardır. inanmak eylemini hayatımızdan çıkardığımızda ne umut ne de mutluluğumuz kalır. Tabi neye inandığımız ve nasıl inandığımız ve ne kadar inandığımız da tartışılması ve hesaba çekilmesi gereken önemli konulardır.
Cengiz dağcı'nın Onlarda insandı romanından "Tanrım!” diyorum. “Onlar da insan! Acı onlara! Kendileri gibi, başkalarının da insan olduklarına inandır onları! Ötekiler, o hayvan gibi sürülüp götürülenler.. Onlar da insandı!” sözü ile yazımı sonlandırıyorum.
Atakan'ın konuşması, hareketleri yüksek zekalı bir çocuk olduğunu gösteriyor. Atakanın yüksek zekasını iyi işlerde kullanır inşallah. Ayrıca dikkat edilecek bir hususta Atakan'a yorum yaparken onun çocuk olduğu bilincini unutmamak gerekir.
ihtiyaçlarımiz ve isteklerimiz vardır. iPhone ihtiyaçmidir yoksa bir istek mi. iPhone alırken nicin aliyoruz, bizim ihtiyacımız varmı, bana nasıl faydası var gibi soruları sormamız gerekiyor. Bana göre hayatımızın her anında bir şeyler alırken, yaparken, konuşurken yada otururken kendimize bazı sorular sorarak davranışa geçmeliyiz.
Giyime önem verilmelimidir. Nasıl giyilmelidir gibi sorular geliyor. Evet giyime önem verilmelidir ama nasıl. Mesela temiz giyilmelidir. Bu giysiye verilen önemin en iyi belirtisidir. Görüntümüz düzenli olmalıdır.