otobüs muavinlerinin namus bekçiliği görevini üstlenmelerie neden olan durum.
nerede ve nasıl başlamış bilen var mıdır acaba diye düşündürür.
eminim ki bir yerlerde birileri denemiştir ve sorunlar çıkmıştır ama bu sorunlar bu işi bir tabuya dönüştürecek kadar büyük müydü, yoksa kulaktan kulağa aktarıla aktarıla mı büyütüldü?
perşambe sabahı ilk matineye gittiyseniz eğer bir de şansınız varsa süper olur. koca salonda sizden başka kimse yokken oturmuş kocaman ekrana bakıyorsunuz. salonda sizden başka kimse yok. siz olmasanız o seans iptal olacak ama sizin yüzünüzden olamıyor.
film ara verdiğinde siz gelmeden başlamayan ya da geldiğiniz gibi başlayan bir film... ne de olsa sizden başka izleyen yok.
süper bir duygu. ben yaşadım. herkesin yaşaması gereken bir şey.
bu dedelerin diğer oyun türlerini oynayan türleri de mevcuttur.
kahve ahalisi bu zatlara hitap ederken "amca" unvanını kullanırlar. uzmanlaştıkları oyun dalında her şeyi herkesten iyi bilirler.
ayrıca bu zatların kahveye gelme ve gitme zamanları vardır. çoğu emekli olmuş olsa da adeta mesai saatinin bitmesini bekleyen memur gibi son dakikaya kadar kahveden çıkmazlar.
sabah 9 da işten çıktıktan sonra yapacak daha iyi bir iş yok deyip sinemaya gidersiniz. bilim kurgu macera arası bir film bulup bilet alırsınız. saat gelip film başladığında koskoca salonda sizden başkasının olmadığını gördüğünüzde çok farklı bir keyif yaşayabileceğiniz durum.
hastalığı kimden kaptığına göre değişen durum. hastalığı başkasından kaptıysa hiç acımayın terk edin. ama hastalık sizden bulaştıysa "seninle ölürüm gülüm" tarzı ağır romantik bir kamyon arkası yazısı kullanılarak sevgilinin sizi terk etmesini engellemeye çalışılması gereken durum.
bir nesneyi ışınlamak için onun maddesel yapısının enerjiye dönüştürülmesi ve istenilen noktaya ulaşılınca enerjinin tekrardan maddeye döndürülmesi gerekmektetir.
ama bir insanı ışınlarken bütün uzuvları, organları, kemikleri, kanı, cartları, cürtları, önce enerjiye çevirmeli ve ışınlama bittiğinde enerjiyi maddeye dönüştürürken herşeyi tekrar eski yerine koymanız gerekir. eğer bu işlemi doğru yapamazsanız ışınlama bittiğinde ortaya et,kemik, kan, organ, yığını bir bulamaç elde edebilirsiniz. bu sorunu çözmek için vücüdümüzdaki her doku farklı farklı enerjiye dönüştürülmeli ve bu enerjilerin bilmem ne özellikleri farklı farklı seçilirse hatasız bir şekilde vücüt tekrardan, hatasız bir şekilde, birleştirilebilir.
bu bahsettiğim mekanizmayı sağlayacak bir düzenek, makina yapılırsa en son derdiniz tuvalet olsun. çünkü böyle bir durumda sizin tuvalete gitmenize neden olan maddeler de ışınlanacaktır yani enerjiye dönüşecektir. ışınlanma bittiğinde bunları tekrar maddeye dönüştürmezsiniz olur biter. sizin boklarınız uzayda sonsuza kadar gider gelir.
hatta gelecek yüz yılın ya da yüzyılların tuvaletleride ışınlama cihazlarının bulunmasıyla çok farklı bir şekil alabilir. tuvalete girersiniz düğmeye basarsınız, hemen yan kabine ışınlanır ve dertlerinizden kurtulursunuz...
hayatımda ilk defa bu gün kullanmak zorunda kaldığığım klavye türü. q klavyeden f klavyeye geçen bir insanın kendini aptal, gerizekalı, embesil gibi hissetmesine neden olur.
işin iğrenç yanı yanınızdaki yaşlı kişiler, her ne kadar bilgisayar kullanmayı sizin %10'nunuz kadar bilmese de, size tip tip bakarlar. içlerinden "bi de üniversite mezunu olacak" diye düşünürler yaa...
metallica'nın "turn the page" ve "whiskey in the jar" * isimli şarkılarının kliplerini izlemekten sıkılan abazan gencin yeni yeni hatunlar görebilmek için ismail yk kliplere sarması durumudur.
kız nüfüsünün yoğun olduğu bölümlerin kantinlere giderler. ama kantinden içeri girdikleri anda her daim yaptıkları sap muhabbetinden olsa gerek deşifre olurlar ve çevredeki kişiler tarafından hor görülür ve yok sayılırlar.
o bölümde okuyan erkek öğrencilerin aşağılayıcı bakışlarına maruz kalan bu kişilerin en güzel yanı ertesi gün başka bir bölümün kantininde ya da koridorlarında dolaşacakları gerçeğidir. bence bu kişilerin azmi küçümsenmemelidir.
kalabalık bir caddede yürürken çoğu erkeğin es kaza arkasından yürüyeceği kızdır. lakin kızı takip ederken karşıdan gelenlerin kızın bacaklarına çaktırmadan bakmaya çalışmaları, kimlerinin de öküzlüklerini belli etmeme çalışmaları son derece komiktir.
ama en güzeli yanındaki kız arkadaşına çaktırmadan mini etekli kıza bakmaya çalışanlardır. o erkeklerin kaldıkları ikilem sonucu yüzlerinde oluşan ifadeye paha biçilemez.
ayrıca mini etekli kızı daha uzun süre süzebilmek için sağa sola kaçışan erkekler sayesinde kızın önüne kimse çıkmaz. bu sayede yolu açılan kızın arkasından rahat rahat yürüyebilirsiniz.
Taşra kasabasında yaşayan bir genç kız düşünün.
Üniversite sınavını kazanıp istanbul'a gelmiş ve birdenbire kendisini onlarca genç adamın arasında bulmuş olsun. Onlarca genç adam mutlu bir beraberlik için onlarca yeni imkân demektir, öyle değil mi? Genç kızımız, bu delikanlıların arasından kendisini en mutlu edecek olanı saptayıp onunla evlenmek isteyecektir. Doğal olarak.
Aşina olduğumuz dünyada, kız, nihai seçimini delikanlılarla birer birer ilişkiye girerek, onları birer birer tanıyarak gerçekleştirebilir. Ama kuantum dünyasında işler farklı yürüyor. Kuantum dünyasında kız delikanlıların "hepsiyle ve aynı anda" çıkabilir. Hatta, "hepsiyle ve aynı anda" birlikte yaşayabilir.
Kızın abisi bu işe bozulur da, kuantum istanbul'una gelirse, kardeşini bulmak için aynı anda, birlikte olduğu bütün delikanlıları dolaşmak zorunda kalacaktır! Küçük Yosma, aynı anda hepsiyle birliktedir, çünkü.
Bir atomun yörüngesindeki bir elektronun, başka bir yörüngeye geçmeye niyetlendiğinde, önce "mümkün olan tüm yörüngeleri ve aynı zamanda" deniyor olması gerçeğinden kaynaklanan bir benzetme.
bu durumda kumanda sert bir zemine * bir iki kere vurulduğunda piller ilk günkü performanslarını sergilerler. ya da kumandaya uygulamış olduğunuz şiddetten dolayı kendinizi iyi hissedersiniz ve kumandanın çalışmamasını umursamazsınız.