eski sevgilimle yine tartışmış "yapamıyoruz o zaman ayrılalım" demişiz yine. hani bi sessizlik olur bu konuşmadan sonra, iki taraf da bı süre konuşmaz. neyse o konuşmanın gecesi, saat 2 gibi. yaz. telefonum çaldı, sevgilim. actım. "iciyorum, sarhoş oluyorum yine aklımdan çıkmıyosun. seviyorum lan seni allahsız..vs" açık seçik konuşmaya başladı ve "sarhoş olup aramadığın kalmıştı" dedim ve telefonu kapatacakken arkadan biri "iyi akşamlar yeğenim" dedi. bizimki sanki hiç sarhoş değil "öhöm! sağol abi, sana da" dedi..yani bana sarhoş numarası yapmıştı. neyse. telefonu kapattık. sonraki günler de barıştık. ben mal gibi "ayh alkolik, ben yaptım seni böyle. benim yüzümden. i̇çip içip duramayıp arıyosun" tarzı tavlama çektim tabi. niye yaptım onu cidden hiç anlam veremiyorum şuan. neyse tabi bu cila karşısında o gece sarhoş olmadıgını fark etmedim sandı. ve resmen bu olayı bir kaç kez kullandı.
bi keresinde de benimle telefonda konuşurken hararetli hararetli telefonu kapattı ve aradan bı saat sonra aradı "kusura bakma, sinirlendim saçmaladım telefonu kırdım, arkadaştan telefon aldım anca arayabildim" dedi. bu kez yedim ve uzatmak istemedim. aradan 1-2 gün geçti ve görüşmemiz de arabanın torpido bölmesinde telefonunu gördüm. yine bilmiyor numarası yaptım vs bunu da defalarca kez kullandı "kızım senin için telefon parçalıyorum, hic birsey umrunda" değil temalı konuşmalar yaptı. ben her seferinde sanki gerçekmiş gibi yavşayıp huysuzlukları bıraktım.
ben her seferin de yemiş numarası yaptım. söylemedim hiç. utansın istemedim belki sözlük. i̇nsanları düşmek istemediğim durumlarda görmek beni gerekiyor sanırım.
biz ayrıldık, yıllar geçti. ama ben unutmamışım bu olayı. bu sabah keyifle çayımı içerken hatırladım. ne akla hizmet bunu yapmışım inan bı fikrim yok sözlük. şimdi gelmiş eski sevgilisini çekiştiriyor diye çemkirme hemen sözlük, yok öyle birşey. sadece kendimde varsaydığım sorunun altında yatan gerçeğe yaklaştım biraz. been, insanların duygularını çok fazla önemsiyorum hala. birşeylerin farkında olup susmak sanırım olayın kolay tarafı oluyor. söylemesi ayıp kolayı pek severim. ben de kolayı seçip izliyorum ve benim müdahale etmemin imkansız olduğu sonuçlar yavaş yavaş güçleniyor böylelikle. hı, elimde olsa kesinlikle müdahale eder kimse kırılmasın diye parçalarım kendimi yine de allah'tan sonuc beni -afedersin- siklemiyo. sanırım görünmez güçleri bile sınır ediyorum "bırak allah'ın belası" diye kendileri ise koyuluyor.
pazar sabahım böyle geçti yani. unutkanlık var diyorum ben de kentime. aslında hersey birgün inceden etkili bı vuruş yapabilmek adına hazırda bekliyor. da benim sistemin zaman sorunu var sanırım.
bu arada uzun zaman sonra geldim, hoşbuldum sözlük
Bu aralar çok çirkefleştim.
Baktım ki olmuyo, başa çıkamıyorum o kadar konuşuyorum ki karşımdakinin kafasını allak bullak ediyorum, ne dediğini/ne diyeceğini unutturuyorum.
Açlıktan önünüze koyulacak herşeyi yiyebilecek kıvama geldiğinizde önünüze konulacak bir kap yemeği yapanınızın olmadığı bir vakitte dolabı açtığınızda önünüze gelen malzemelerle yemeğimsi,yenilebilecek birşeyler yapmaya çalıştığınız sanat eserinizdir.
(bkz: yumurtasız menemen)
istanbul'daki bugün. Mart yazdan çalmıştı sanki bugünü.
Gunün güzelliğini farkettiyseniz evde durmanız imkansız gibi biseydir, hemen sokağa çıkılmalı, mümkünse yürüyerek gidilecek biyerler tercih edilip dost- hoş sohbet eşliğinde gunü değerlendirmek güzel olacaktır.
Genetikse 16 yaşına kadar birşey yapılamayn 16 yaşından sonra kişi konuşurken içinden gelen heyecanı dindirme yetisine kavuştuğunda rahatlayacağı,eğer sonradan bi olay veya kaza sonucu olduysa tedavisi nefes egzersizleri ve antidepresanlarla heyecanı dindirme yöntemiyle olunan konuşma bozukluğu.
Çocuklarda ilkokula yeni başladığı dönemlerde çok zor durumda kalınacağı,çocukta özgüven bırakmayan konuşma bozukluğu.