Bir beyin cerrahı olan Paul Kalanithi’nin otobiyografisini yazdığı eserdir. Okurken hayata dair daha doğrusu hayatı anlamlı kılan şeylerin ne olduğuna dair düşündürten ve hayatın, sevdiklerimizin kıymetini bilmeyi öğreten mükemmel bir kitap... Tavsiye edilir...
Spoiler içerir. Filmin başında adam dedektif neden silahını çıkaramıyor diye kafama takıldı. Sonra filmin beni gerim gerim germesinden unuttum. Ardından kadın hastanın odasında iki tane erkek ayakkabısının ne işi var diye düşündüm. Sonra yine filmin akıcılığında kayboldu sorular. Ve belki de Leo’nun kendi kendini inandırdığı hikayenin gerçek olmasını istediğimden filmin sonunda alt üst oldum. Malum seçim akşamı eşim seçimin sonuçları hakkında bilgi verirken ben hala filmin etkisinden çıkamadım. Etkileyici bir filmdi. Uzun zamandır böyle kaliteli bir film izlememiştim psikoloji üzerine.
Allah ordumuzun yar ve yardımcısı olsun... Dün 11.05 sularında başlayan harekattır. Teröristleri bölgeden temizlemek ve sınır güvenliğimizi sağlamak amacıyla kurulmuştur.
Pkk, Ypg, Pyd, Daeş terör örgütlerinin sığınakları ve silah depoları bombalanmış, sivil halka zarar verilmemiştir.
Bugün bizzat ultrasondaki ekrandan şahit olduğum durumdur. Hastaneye giderken "Subhanallahi vebihamdihi " zikrini çekiyordum içimden, hastaneye kontrole gittiğimde bu görüntüyle karşılaştım. Doktor secde ediyor dedi ve baktığımda gerçekten de secde eden bir bebek gördüm. Subhanallah!
Rabb'im öyle ibretler gösteriyor ki inancın kuvvetlenmemesi mümkün değil. Elhamdulillah, namaz kılarken seccademin yanına onun için sevdiğim minik seccadenin ve edilen duaların tesirini Rabb'im görme sevincini yaşattı.
Ve efendimiz (s.a.v)'in hadisi şerifinin hayat bulmuş hali idi.
"Her doğan, islâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar."
Bebeğin anne karnındaki pozisyonlarından birisidir.
Ceddine karşı bu şekilde bir anlayışla yaklaşma zannediyorum bir tek güzel ülkemde görülebilir. En büyük sebebi ise muhtemel ki eğitim sisteminin altında yatar. Zira ilkokul yıllarımı, ortaokul yıllarımı hatırladığımda Osmanlı'nın yükseliş devrini alalade anlatan fakat iş duraklama ve çöküş dönemine geldiğinde kötüleyerek anlatmaktan hiç sıkıntı duymayan öğretmenler geliyor aklıma. Muhakkak Osmanlı devlet sisteminde yapılan hatalar olmuştur, zira ismet sıfatı sadece peygamberlerdende vardı. Lakin bunu uygun bir üslupla yererek değil bilakis ders alarak, araştırıp öğrenilmesini sağlayarak dönemin entrikaları hakkında da bilgi vererek yapmak gerekir.
Gelelim üç kıtaya hükmetme meselesine,Osmanlı Fransa'ya dedem Kanuni'nin bir mektupla dansı yasakladığı ve elin gavurunun 100 yıl dans edemediği bilinen bir gerçektir.
~Rotterdam islam Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Akgündüz, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı'nın dünyada süper güç olduğunu söyledi. Hollandalıların Osmanlı'dan yardım istemesi üzerine Kanuni Sultan Süleyman'ın asker gönderme yerine yeniçeri kıyafeti gönderdiğini, bunun dahi Hollandalıları uzun bir dönem ispanyol ve Fransızların zulmünden kurtardığını söyledi.
Brüksel'deki Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nde konferans veren Akgündüz, "Osmanlı'dan yardım isteyen Hollandalılara Kanuni'nin cevabı çok manidar olmuştur. Asker; yani yeniçeri göndermek yerine, yeniçeri kıyafeti göndermekle yetinilmiştir ki bu dahi çok büyük işe yaramıştır." dedi. Anlattığı enteresan olayın belgeli olduğunu kaydeden Akgündüz, "Kanuni döneminde Hollanda'nın baş düşmanları Fransa ve ispanyollardı. Özellikle ispanyollar Hollandalılara çeşitli zulümler yapıyordu. Kanuni, Hollanda'ya cevaben "Oralara kadar yeniçerimi göndermeyi lüzumlu görmüyorum. Size 50-60 tane yeniçeri kıyafeti gönderiyorum. Bunları kendi askerlerinize giydirip sınırda nöbet tutturun." demiştir. Gönderilen yeniçeri elbiselerini giyen Hollandalılar gerçekten de 8 yıl gibi uzun süre 'bunlar Osmanlı'nın dostu' düşüncesiyle ispanyol ve Fransızların zulmünden kurtulmuştur."şeklinde konuştu. ~
Kaynak: https://www.google.com.tr...urtarmaya-3547973-haberi/
Osmanlının 3 kıtaya nasıl hükmettiğinin sadece iki örneğidir.
Merak edilen sorudur. Maalesef babam haricinde tanıdığım akraba, eş, dost tarafından çok sevilen ve izlenildiği zaman rahatladıkları söylenen, bu canlıların neden izlediğini bilen biri varsa aydınlatabilir mi sözlük?
Onurdur. Zira Cilbab herkesin taşıyabileceği bir kıyafet değildir. Rabb'im ki onu annenize nasip etmiş, o anneyi baş tacı yapmak gerekir. Siyah zambak misali...
En zoru da en yakınındakiler tarafından kırılmakmış meğer...
Üstelik tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış misali...
Ya çok kıskancım, psikopatım falan...
Ya da bir şeyler seziyorum hepsi bu...
Çözüm?
Bilmiyorum sözlük başa çıkmayı öğrenmem gerekiyor...
Çıkar ilişkilerinin olmadığı bir dünyada yaşamıyoruz.
Dış görünüş, dik duruş, kendinden emin olma gibi faktörlerin insan iletişimini Nasıl etkilediği.
Aşağılık insanların da öğretim üyesi olabileceği gerçeği...
Gibi gibi...
Onca zahmet vermesine rağmen çok sevilen hayvandır. Ayrıca duygusal olarak insana en çok benzerlik gösteren hayvanlardan biridir muhabbet kuşu. Eşleri ile anlaşırlarsa mükemmel bir şekilde uyumlu davranıyorlar. Onları öyle görüp de hayran olmamak elde değil.